​Bir özel güvenlik şirketinde çalışan genç, iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini öne sürerek İş Mahkemesi'nin yolunu tuttu. Davacı işçi, kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etti. Davalı şirket avukatı, davacının taleplerinin hukuki dayanaktan yoksun ve mesnetsiz olduğunu, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, ayrıca davacının davalı kurumun işçisi olmadığını, hizmet alınan şirketlerin bünyesinde çalıştığını, bu sebeple de davanının husumet yönünden reddi gerektiğini ileri sürdü.
Diğer davalı özel güvenlik şirketi ise 6552 sayılı Kanun uyarınca asıl işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olduğunu, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını ileri sürerek davanın reddini talep etti. Mahkeme, davanın kabulüne karar verdi. Davalı şirket kararı temyiz edince devreye giren Yargıtay 22. Hukuk Dairesi, davacının 8 yıllık çalışma süresi boyunca hiç yıllık izin kullanmadığı hayatın olağan akışına ters olduğundan kararı bozdu.
Yeniden yapılan yargılamada İş Mahkemesi, yıllık izin ücreti alacağından yüzde 30 oranında indirim yapılmasına hükmetti. Kararı her iki taraf avukatı da temyiz edince bu kez devreye Yargıtay 9. Hukuk Dairesi girdi.
Kararda; yıllık izin hakkının Anayasal temeli olan bir dinlenme hakkı olduğu, işçinin iş sözleşmesinin devamı sırasında ücrete dönüşmeyeceği ve bu haktan vazgeçilemeyeceği hatırlatıldı. İşçinin iş sözleşmesinin devamı süresinde kullanmadığı yıllık izinlere ait ücreti istemesi mümkün olmadığı vurgulandı. İşçinin iş sözleşmesinin devamı sırasında izin hakkının bulunduğunun tespitini istemesinde hukuki menfaati olduğu dile getirildi. Oy birliği ile alınan Yargıtay kararında şöyle denildi: "Sözleşmenin feshi üzerine ödenmesi gereken izin ücretinden takdiri indirim yapılması doğru değildir. Uyuşmazlıkta; davacının izin ücretinden yüzde otuz oranında indirim yapılarak alacağın hüküm altına alındığı anlaşılmaktadır. İş Kanununda sözleşmenin feshi üzerine ödenmesi gereken izin ücretinden taktiri indirimi öngören bir yasal düzenleme bulunmamaktadır. Yıllık ücretli izin hakkı, özde dinlenme hakkına ilişkin bir haktır. İşçinin kullanılmayan yıllık iznine ilişkin ücretinden indirim yapılması mümkün değildir. Mahkemece bilirkişi raporunda belirlenen izin ücretinden indirim yapılarak karar verilmesi hatalı olup, kararın bu sebeple de bozulması gerekmiştir."