JACK THE RİPPER KİMDİ?

Londra'nın sisli sokaklarını kana bulayan, tarihin en ünlü seri katillerinden Jack the Ripper, 1888 yılında işlediği vahşi cinayetlerle tüm dünyayı dehşete düşürmüştü. Aradan geçen 135 yıla rağmen kimliği hala çözülemeyen bu esrarengiz katil, ardında sayısız soru işareti ve çözülemeyen bir bilmece bırakt..

Londra'nın yoksul bir bölgesi olan Whitechapel, 1888 yazında korkunç cinayetlere sahne oldu. Kurbanları, çoğunluğu hayat kadınları olan beş kadın, benzer bir vahşetle öldürülmüştü. Cesetlerin üzerindeki derin kesikler ve organların çıkarılmış olması, katilin anatomi bilgisine sahip olduğunu düşündürüyordu. 

Gizemli Mektuplar ve Polis Çaresizliği!

Cinayetler sürerken, polis merkezine ve gazetelere "Jack the Ripper" imzalı mektuplar gelmeye başladı. Bu mektuplarda katil, cinayetleri üstleniyor, alaycı bir dille polisin acizliğiyle dalga geçiyor ve yeni cinayetler işlemeyi vaat ediyordu. Polis, mektupların gerçekliğinden şüphe etse de, kamuoyu arasında korku ve panik giderek artıyordu.

Şüpheliler ve Çözülemeyen Bilmece!

Yıllar boyunca, Jack the Ripper'ın kimliği konusunda sayısız teori ortaya atıldı. Şüpheliler arasında kraliyet ailesi üyeleri, doktorlar, kasaplar ve hatta ressamlar bile vardı. Ancak tüm deliller incelendiğinde ve tanık ifadeleri değerlendirildiğinde, hiçbir şüpheliye karşı kesin bir kanıt bulunamadı.

Zamanla Jack the Ripper, gerçek bir kişiden çok bir efsaneye dönüştü. Hakkında kitaplar yazıldı, filmler çekildi, oyunlar oynandı. Kimliği hala gizemini koruyan bu katil, insanların karanlık yönüne ve çözülemeyen gizemlere olan ilgisini canlı tutmaya devam ediyor.

Günümüzde bile, Jack the Ripper'ın kimliği hala tarih meraklılarını ve kriminologları meşgul ediyor. Gelişen DNA teknolojisiyle birlikte, bu yüzyıllık gizemin bir gün çözülebileceği umudu hala sürüyor..

Kaynak: HABER MERKEZİ