-Düşmana karşı nasıl tedbir alınacağını “Allah’ın ve sizin düşmanlarınızı ve onların gerisinde olup sizin bilmediğiniz, ama Allah’ın bildiklerini korkutup caydırmak üzere, onlara karşı elinizden geldiği kadar güç ve savaş atları hazırlayın. Allah yolunda harcadığınız her şeyin karşılığı, zerrece haksızlığa uğratılmadan size tastamam ödenecektir.”(Enfal,60),
-Vahyi dinlemeyen ve aklını kullanmayanın sonunun ne olacağını “Ve derler ki: Şayet kulak vermiş veya aklımızı kullanmış olsaydık, şimdi şu alevli cehennemin mahkûmları arasında olmazdık!” (Mülk,10),
-Dünya ve Ahiret dengesine dikkat edilmesi gerektiğini “Allah’ın sana verdiğinden âhiret yurdunu kazanmaya bak ve dünyadan nasibini unutma!”(Kasas,77),
-İnsana ancak çalışmasının karşılığı vardır “Ve insana, kendi gayret ve çabalarının sonuçlarından başka bir şey yoktur!”(Necm,39).
Buna benzer yüzlerce ayette Rabbimiz bize hayatta ne yapmamız gerektiğinin yollarını göstermiştir.
Buna karşılık biz:
-Allah’ın ayetlerini hayatımıza uyguluyormuyuz?
-Allah bize yardım etsin dediğimiz konunun “Doğru alınmış bir karar” olduğundan eminmiyiz?
-Dua ederken “Kavli (sözlü) Dua”dan önce “Fiili Duayı (Elimizden geleni) yaptık mı?
-Sünnetüllah’a (Allah’ın koyduğu kurallara) göre hareket ettik mi?
-Peygamberimizin (sav) hayatından örnek aldık mı?
Yoksa bütün bu ayetlere karşı:
-Hayatımızı hikaye ve hurafelerle mi doldurduk?
-Sünnetüllaha (Allahın tabiata koyduğu kanunlara) aykırı davranarak masallarla mı birbirimizi kandırdık?
Ve sonuç:
Allah sessiz değildir.
-Allah, O’ndan başka ilah yoktur; diridir, her şeyin varlığı O’na bağlı ve dayalıdır. Ne uykusu gelir ne de uyur. Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O’nundur. O’nun izni olmadıkça katında hiçbir kimse şefaat edemez. Onların önlerinde ve arkalarında
olanları O bilir. O’nun ilminden hiçbir şeyi -dilediği müstesna- kimse bilgisi içine sığdıramaz. O’nun kürsüsü gökleri ve yeri içine almıştır. Onları korumak kendisine zor gelmez. O yücedir, mutlak büyüktür.”(Bakara,255).
ABDÜLVASİH DURAN