Ziyaretler esnasında açıklamalarda bulunan CHP Bursa Milletvekili Ceyhun İrgil,

"Bugün İnegöl İlçe örgütümüze ve yeni seçilen ilçe başkanımıza bir ziyaret gerçekleştirdik. Biz özellikle parlamentonun yoğun temposundan ve bütçe görüşmelerinden dolayı çok zaman ayırıp gelemedik.

Bugün bir fırsat oldu. Bu fırsatı değerlendirmek istedik. Hem Halil Başkanımıza nasıl destek olabiliriz diye öğrenmek hem de yapmış oldukları çalışmaları görmek için buraya geldik. Çok büyük değişiklikler ve yeni bir heyecan gördük.

CHP'nin kazandığı Pınarbaşı'na kayyım atandı CHP'nin kazandığı Pınarbaşı'na kayyım atandı

Bundan sonraki günlerde de bu dayanışmamız devam edecek. İnegöl'ün sorunlarının takibi noktasında bütün CHP Milletvekilleri çalışmalar gerçekleştiriyor. Zaten Halil başkanımız da bu noktada fazlası ile mücadele veriyor" dedi.

MÜSEBBİBİ AKP İKTİDARI

Açıklamalarında terör olaylarına da değinen İrgil,

"Terör konusunda çok şey söylenip yazılıyor ama İnegöl camiasına şunu söylemek isterim; terörle büyük mücadele veriliyor ve bir sürü çocuğumuzu, askerimizi, polisimizi orada şehit veriyoruz. Ama fark ediyorlar mı bilmiyorum ulusal basın, havuz medyası madem bu kadar duyarlılar dün 9 şehit verdik, neredeyse çoğunun baş sayfalarında şehit haberleri yok.

Bu bir tutarsızlıktır. Hükümeti bu konuda sahici ve samimi bulmuyorum. Toplum şunu hatırlasın; 3-4 yıldır hendekler kazılırken, bombalar oraya konulurken, bu çocukların ölümü için bu altyapı hazırlanırken bu iktidar ne yapıyordu? Bu iktidarda kim vardı?

Madem bunlar yönetici idi, Vali idi, Başbakan'dı, Bakanlar Kurulu'ydu, İçişleri Bakanı'ydı, istihbarattı, bu istihbarat sadece ülkedeki işadamlarını, öğrencileri, çalışan insanları veya muhalifleri takip edeceklerine biraz teröristleri ve teröre destek verenleri takip etsinler. Şuanda verilen şehitlerin ve orada akan kanın önemli müsebbiplerinden biri, sorumlularından biri de AKP iktidarıdır. Bu çok iyi anlaşılmalı ve bilinmelidir" diye konuştu.

KAYIT İÇİNDE OLMALILAR

İrgil, Suriye ve mülteci sorununa dair olarak da şunları söyledi:

"Mülteci sorunu bir insanlık sorunudur. Bu sadece Türkiye'nin değil tüm dünyanın sorunudur. Türkiye bu konuda gereken inceliği, iyi niyeti, hassasiyeti fazlasıyla gösterdi. Dünyanın her yerinde mülteciler gelirler ve o ülkeler onları kontrol altında tutarlar, belli bir kayıt sisteminden geçirirler.

Bizim itirazımız onların bize misafir olmalarına değil, elbette kucak açmalıyız. Ülkeler ve insanlar, darda, zorda, yolda belli olur. Kapınızı açıyorsunuz ama sonra kimin nereye gittiği, kimin ne kadar girdiği belli değil. IŞİD'i eleştiriyoruz, kızıyoruz, terörist diyoruz. Son girenlerin çoğunun IŞİD üyesi olduğu söyleniyor. Kimin bu ülkeye nasıl giriş yaptığı belli değil.

Biz onları korurken kendi ülkemizin insanını da koruyup kollamalıyız. Bu insanlar Anadolu'nun her yanına yayıldılar. Bundan 10-15 yıl sonra suç unsurları olurlarsa, yeni mafyalar türerse bunu ne yapacağız? Bu insanların eğitimi, topluma entegrasyonu, sağlıkları ne olacak? Siz burada kaçak dükkan açsanız ya da kaçak işçi girseniz 1 saatte sizi yakalarlar.

T.C. kimlik numaranız belli, kim olduğunuz belli gereken işlem yapılır. Ama Suriye'den gelen insanın kaydı kuydu yok, kim olduğu belli değil. Ne yapsa ne suç işlese ülkenin sisteminde kayıtlı değil. Senin benim GBT'me bakıyorlar, Suriyelilerin GBT'si var mı, yok. Ciddi bir ülke, ülkesine giren yabancıyı da misafiri de arsızı da hırsızı da suçluyu da suçsuzu da ayırır, kaydeder ve kontrol altında tutar" ifadelerini kullandı.

AVRUPA İKİYÜZLÜ

Avrupa'nın mülteci sorununda ikiyüzlü davrandığını aktaran da İrgil, şöyle devam etti:

"Avrupa bu konuda ikiyüzlü. Onların derdi şu; parayı verelim sizde kalsın. Biz bu işlere çok bulaşmayalım. 3 milyar Euro veriyorsun, adam başı bin Euro düşüyor. Ayda 100 Euro harcasalar 10 ay sonra para bitiyor.

Ondan sonra yıllarca bu insanların masraflarını kim karşılayacak? Bizim yöneticilerimiz oturup koyun pazarlığı gibi mülteci pazarlığı yapmışlar. 3'e olur 5'e olmaz gibi. En sonunda mülteci sorununu 3 milyara satın aldılar ve üzerimize kaldı"