Amsterdam ?dünyanın en iyi bisiklet şehri? seçilmiş.

Bisiklet deyince aklıma Eski İnegöl geliyor.

İlgili habere bakalım;

?Danimarka?daki bir danışmanlık şirketinin dünya çapında 80 ülke başkentlerini inceleyerek yaptığı araştırmada Amsterdam ?dünyanın en iyi bisiklet şehri? seçildi.?

Rahat, hoş ve geniş bisiklet yollarına sahip Amsterdam, ?bisiklet cenneti? olarak nitelendiriliyormuş.

750 bin insanın yaşadığı bu şehirde neredeyse herkesin en az bir bisikleti varmış.

Belediye, son yıllarda bisiklet yollarına daha çok yatırım yapmış.

Haber böyle.

Peki İnegöl?ün yakın zamana kadar bir bisiklet şehri olarak anıldığını biliyor musunuz?

Bu satırların yazarı bile gençliğinde kaç bisikletini, bisiklet hırsızlarına kaptırdı, bir bilseniz?

İnegöl?de yaşayan herkesin, bir bisiklet hikayesi vardır mutlaka.

İnegöl?ün coğrafik yapısı bisiklet kullanımına çok uygun. 80?lı yıllara kadar, Otomobil kullanımı yayılmadan önce İnegöl?de bisikletle ulaşım daha çok tercih edilirdi.

İNEGÖL?DE İLK BİSİKLET

Kaynaklara göre İnegöl ilk bisikleti 1987 yılında görmüş.

İstanbulda yaşayan Ahmet Tevfik Bey, 1897 yılının eylül ayında bir arkadaşıyla birlikte bisikletle Mudanya, Bursa, İnegöl ve Yenişehiri gezmiş.

Gezi boyunca not aldığı izlenimlerini, bisiklet sporunu tanıtmak ve sevdirmek amacıyla ?Hüdavendigar Vilayeti Dahilinde Velosipetle bir Cevelan? adıyla kitaplaştırmış.

Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren İnegöl?de bisiklet sayısı artış göstermeye başlamış.

BİSİKLET EHLİYETİ

Bununla ilgili İnegöl Belediyesi Kent Müzesi?nde çok ilginç bir belge var.

Kent Müzesinde sergilenen, 1940 yılına ait bisiklet ehliyeti, bir dönem İnegöl?deki bisiklet kullanıcılarının çok fazla olduğunu ve bisiklet trafiğini düzenlemek için bunlara ehliyet verildiğini gösteriyor.

Çocukluğumdan biliyorum. Hemen her evde en az bir bisiklet bulunurdu. İşe, okula, pazara, bisikletle gidilip gelinirdi.

İşi biraz daha ilerletip köyüne ve Oylat?a bile bisikletle gidip gelenler vardı. Çocukluk arkadaşlarımla yaşadığım unutulmaz anılarımda böyle bisiklet gezilerinin yeri çok özeldir.

Eskiden, bisiklete Şeytan arabası, teker veya velespit denirdi...

Yakın zamana kadar, örneğin Rahmetli Hikmet Başkan döneminde, İnegöl Belediyesi tarafından bisiklet yarışları yapıldığını da biliyoruz.

Alinur Aktaş?ın başkanlığı döneminde, 2009 yılından itibaren bu yarışmalar yaşatılmaya çalışılıyor.

İNEGÖL TRAFİĞİ VE BİSİKLET

İnegöl?ün bazı caddelerinde bisiklet yollarını ve duraklarını da görmek mümkün.

Ancak yeterli değil tabi. Bisikletlerimiz bu yolları kullanmıyor ya da kullanamıyor. Çünkü sınırlı sayıda bisiklet yolunun çoğuna araç park edilmiş oluyor.

Eski İnegöl Bisiklet kültürü kalmadığı gibi, mevcut bisiklet kullanıcıları da bisiklet kullanma bilincine sahip değil. Buna uygun bir trafiğimiz de maalesef mevcut değil zaten.

Nüfusla birlikte araç sayısı da iyice arttı.

İnegölde özellikle Akşam Saatlerinde fazlaca yoğunlaşan trafik Büyükşehirlerin trafiğini aratmıyor.

Özellikle Park Caddesi, Ahmet Akyollu Caddesi, Nuri Doğrul Caddesi, İnegöl AVM Yanı ve Atatürk Bulvarı civarında trafik duruyor ve ağır işliyor.

Bisikletlerin yerini artık elektrikli bisikletler aldı.

Bisiklet kullananlar da trafik kurallarına uymayınca, trafikteki sıkıntı artıyor.

Bisiklet yolu yoksa yolun en sağından gideceğiz. Biz ne yapıyoruz? Tersten bile gidiyoruz.

Oradan buradan, ters yönden bisikletli çıkıyor.

Bisiklet kullanıcıları mecburen araç yolunu bisiklet yolu gibi kullanıyorlar.

Emniyet kayıtlarına göre; İnegölde en çok kazalar bisiklet ve motosikletten kaynaklanır oldu.

Mevcut tablo; İnegöl trafiği açısından alarm veriyor.

İnegöl içi ulaşımda, otomobil yerine bisiklet kullansak daha sağlıklı olur mesajını vermekti niyetim.

Beden sağlığı, enerji tasarrufu ve çevre bilinci açısından bunun çok faydasını göreceğiz.

Ancak her şeyden önce; cadde ve sokaklarımızın bisikletlere göre düzenlenmesi gerekiyor. Bir de bilinçli bisiklet kültürünün oluşması.

Velhasıl bu konuda kat edilmesi gereken çok yol var.