Hamd alemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur. Salat ve Selam, Hz. Muhammed (sav)'in, O'nun Ashabının, yolunda gidenlerin üstüne olsun.

Azimet, zorluğa aldırmadan hedefe doğru yürümektir.

Azimet; zorluktan kaçmak yerine zorluğa aldırmadan hedefe doğru koşmaktır.

Azimet; zorluktan kaçmak yerine zorluğun üstüne iman gücü ile gitmektir.

Allah (cc) Kuranı Kerimde şöyle buyuruyor.''Artık sen sabret; Resullerden azim sahiplerinin sabrettikleri gibi, Onlar için de acele etme. Onlar, tehdit edildikleri şeyi (azabı) gördükleri gün, sanki gündüzün yalnızca bir saati kadar yaşamış(olacak)lardır. (Bu,) Bir tebliğdir. Artık fasık olan bir kavimden başkası yıkıma uğratılır mı?''(1)

Yukarıdaki ayeti kerime hakkında M.Hamdi Yazır şöyle diyor: Ulül'azm; azim sahibleri, azm, bir işin icra ve infazına kalbi kat'iyetle bağlanmak, yahut iradede sabr-u sebat ile ta'kibi murad, ictidad demektir.(2)

M.Vehbi Efendi şöyle diyor: Resül-i Kiramdan Ulül'azm kimler olduğunda ulema ihtilaf etmişlerdir. Ancak şu bir gerçektir ki; Ulül'azm ile murad; enbiyanın cümlesidir. Zira Cenab-ı Hak bir nebi göndermedi, illa o nebi azm, cezm, sa'y, akıl ve dirayet, rey ve tedbir sahibidir. Ve cümlesi ümmetlerinden güne gün eziyetler gördüler ve sabrettiler ve metanet gösterdiler.(3)

Kemaleddin İbn-i Hümam (rh.a) ruhsat hakkında şunları söylüyor. '' Ruhsat; hükmün varlığına delil bulunmakla beraber bir uzvun veya bizzat nefsin telef olmasından korkulduğu için hafifletilerek meşru kılınan hükümdür.''(4)

Ali Haydar Efendi (rh.a) şöyle diyor:'' Ruhsat; muharrim ve hurmetin bekasıyla beraber mübah olan şeydir.''(5)

Ömer Nasuhi Bilmen hoca şöyle diyor:'' Ruhsat; Kulların özürlerine mebni kendilerine bir sühulet ve müsaade olmak üzere ikinci derecede meşru kılınan şeydir.''(6)

Bütün bu tariflerden anlaşıldığına göre Ruhsat, Allah-ü Teala'nın özür sahibi müminlere bir nimetidir. Yani Ruhsat; zorda ve darda olan müminler için bir müsaade-i şeriyye'dir.

Müslümanlar mümkün mertebe azimeti tercih etmelidirler. Son çare ruhsata başvurmalarıdır. Bilhassa ulema azimeti tercih etmelidir. Bir toplumdaki alimler; azimetleri bırakıp ruhsatlara yapışırlarsa, toplumun azimetlerden mahrum kalmasına sebep olmuş olurlar. Kısacası; biz müminler ehli şeriatız. Ruhsatlar da, azimetler de bizimdir. Şer'i kimliğimizden ruhsatın da azimetinde yeri vardır.

Fi emanillah.

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

(1) Ahkaf Süresi 35. Ayet

(2) Hak Dini Kur'an Dili (M.Hamdi Yazır) C:6 Sh:4363

(3) Hülasetü'l Beyan (m.Vehbi Efendi) C:13 Sh: 5363

(4) Kitabut-Tahrir (İbn-i Hümam) C:2 Sh:228

(5) Dureru'l Hükkam Şerhu Mecelleti'l Ahkam (A.Haydar Efendi) C:1 Sh:34

(6) Hukuku İslamiyye ve Istılahatı Fıkhıyye Kamusu (Ö.Nasuhi Bilmen) C:1 Sh:34

.