SORU: Banka kredisi ile taşıt alıp bankaya borçlanmanın (leasing) hükmü nedir?

CEVAP: "Banka alım kredisi" ile "Leasing" i birbirinden ayırmak gerekir. Bir İslam ülkesinde banka alım kredisi kullanarak araç satın almak, bankadan faizli kredi kullanmaktır. Leasing yoluyla kredi kullanmak ise, dört yıl gibi bir süreyle "kira ve satış bedeli taksitleri toplamı" nı ödemek yoluyla araç satın almaktır. Kısaca İslam ülkesinde "taşıt alım kredisi" faizli bir işlemdir. Leasing ise, taksitler bitinceye kadar, taşıtı kiralama işlemini içerdiği için caizdir. Gayri müslim bir ülkede ise, Ebu Hanife ve İmam Muhammed'e göre her iki muamele de, müslümanla yerli gayri müslim kişi veya gayri müslime ait banka arasında caiz olur.

SORU: Şefaat nedir? Kıyamet günü şefaat söz konusu olacak mıdır?

CEVAP: Şefaat; bir kimsenin bağışlanmasını istemek, onun adına ricada bulunmak demektir. Dini bir terim olarak ise; dünyada işlenen kimi günahların affedilmesi ve cezadan muaf tutulması için bir kimsenin ahirette başkası adına Allah'tan af dilemesidir. Hz. Peygamber bir hadisinde şöyle buyurmuştur: "Her peygamberin bir duası vardır. Ben ise duamı kıyamet gününde ümmetime şefaat için saklamak istiyorum."1 Bir müminin, ister sağ olsun, ister ölmüş bulunsun başka bir mümin lehine dua etmesi ve onun bağışlanmasını istemesi onun hakkında bir çeşit şefaatte bulunması demektir. Böyle bir duanın Kur'an ve sünnette pek çok örnekleri vardır. "Ey Rabbim ! Hesap gününde beni, ana-babamı ve diğer müminleri bağışla."2 "Rabbim ! Beni, ana- babamı ve mümin olarak benim evime girenleri bağışla."3 "Ey Rabbimiz ! Bizi ve imanda bizden öne geçen kardeşlerimizi bağışla."4 Hz. Aişe (r. anha)dan rivayete göre, Allah'ın Rasulü bir çok defa geceleri yatağından kalkar, mümin ölüler için mağfiret istemek üzere "Baki' " mezarlığına giderdi.5

Kıyamet günü peygamberler yanında, veli, şehid ve bildikleri ile amel eden iman ve ihlas sahibi alimler gibi Cenab-ı Hakk'ın rızasını kazanmış kimselere de şefaat etme izni verilebileceği bildirilir.6

Ancak imansız öldüğü bilinen kimseler için dua ve şefaat hakkı tanınmamıştır. Nitekim, Hz. İbrahim babası hakkında duadan men edildiği gibi, Hz. Muhammed (s.a.s) de amcası Ebu Talib vefat ettikten sonra, ona dua etmekten men edilmiştir. Bununla birlikte, Ebu Talib'in Hz. Muhammed'e yardım ve destekleri yüzünden azabının hafif olacağı ve ayak topuklarını geçmeyeceği belirtilmiştir.7

Hz. Peygamber büyük günah işleyenler de dahil olmak üzere ümmetine kıyamet günü şefaat edebileceğini bildirmiştir.8 Kıyamet günü ilk korkulu bekleyiş sırasında Hz. Muhammed'in bütün peygamberler ve insanlar adına Cenab-ı Hakk Nezdinde şefaatte bulunmasına "en büyük şefaat (şefaat-ı uza)" denir.9

Prof. Dr. Hamdi Döndüren

ALTINOLUK DERGİSİ 2001 - Temmuz, Sayı: 185, Sayfa: 041

Dipnotlar: 1. Buhari, Deavat, 1, Tevhid, 31; Müslim, İman, 86. 2. İbrahim, 14/ 41. 3. Nuh, 71/ 28. 4. Haşr, 59/ 40. 5. Müslim, Cenaiz, 35. 6. bk. Bakara, 2/ 255; Yunus, 10/ 3; Meryem, 19/ 87; Taha, 20/ 109; Zuhruf, 43/ 86; Enbiya, 21/ 27, 28; Buhari, Cihad, 189; Müslim, İmare, 6. 7. Küfür ehline şefaat edilmemesi hk. bk. Bakara, 2/ 48, 123, 254; Nisa, 4/ 116; A'raf, 7/ 53; Buhari, Tefsir, Sure 26; Buhari, Enbiya, 8; Tefsir Sure, 6, Rikak, 45, 53, Megazi, 73; Müslim, İman, 90. 8. bk. Nisa, 4/ 116; Buhari, Rikak, 51, 52; Ebu Davud, Sünne, 20. 9. Buhari, Tevhid, 24; Müslim, İman, 84.