Bayramda Babasultan'ı ziyaret etmiştim. O zaman fark etmiştim burasının manevi havasını ve şifalı suyunu. Fırsat buldukça, hem suyundan hem manevi havasından faydalanmak istedim.

Hafta sonu tekrar gitmek nasib oldu. Yine şifalı suyundan doldurdum. Manevi havasını teneffüs ettim. Babasultan'ın kabrini ziyaret edip selam verdim.

İçinizde hala Babasultan'a yolu düşmeyen varsa mutlaka gidin.

BABASULTAN İNEGÖL'E AİTTİR

Burası idari olarak Kestel'e bağlı olsa da aslında her şeyi ile İnegöl'e ait. Cuma namazını birçok İnegöllü burada kılmayı tercih ediyor.

Her gün İnegöl'den ziyaretçisi eksik olmuyor. Halkı daha çok İnegöl ile irtibatlı. Babasultan kötü fethedildiği günden 1919 yılına kadar 600 yıl, İnegöl'e bağlı kalmıştır. Sonrasında Bursa'ya bağlanmış. 1990 yılında da Kestel'e bağlanmıştır.

Tarihi ve coğrafi şartları da Babasultan'ı İnegöl'e bağlarken, idari olarak burasının İnegöl'den koparılarak Kestel'e bağlanmasına bir anlam verebilmiş değilim. Bu durumun yetkililer açısından pek de bir önemi yok sanırım.

Tahminim odur ki, ancak il olduğumuzda Babasultan tekrar İnegöl'e iade edilir.

Olması gereken de budur. Çünkü İnegöl Fatihi Turgutalp ne kadar İnegöl'e mal olmuşsa, Babasultan da o kadar İnegöl'e aittir.Turgutalp 1300 yılında İnegöl'ü fethettiğinde, Gazileri arasında Babasultan da vardır. Babasultan, Turgutalp'in hocası ve manevi rehberidir.

Babasultan İnegöl'ün de manevi mimarıdır. Babasultan, hem maddi hem de manevi fetih için Azerbaycan'dan gelip İnegöl'e yerleşen çok önemli bir Türkmen alimidir. Asıl adı Mehmet Ulvi'dir.

Babasultan Bursa'nın da fethine katılmış, Orhangazi ile görüşmüş ve Sultan'ın bağışlayıp vakfettiği Babasultan'a yerleşmiştir.

GEYİKLİ BABA

Gaza ve seyahatlere geyiklerle katılması dikkat çekmiş, geyiklerle konuşması kerametlerinden biri olarak kayıtlara geçmiştir. Bu sebeple Geyikli Baba olarak da anılır. Türbesinde geyiklerden kalan hatıraların sergilenmesi de bu sebepledir.

Babasultan'ın, Bursa'da Kızıl Kilise olarak bilinen yerin Fatihi olduğu tarihi kayıtlarda geçmektedir. Buranın fethi sırasında ulu kestane ağaçlarının yarılıp Babasultan'ı düşmana karşı içlerinde sakladıklarına dair rivayetler, Osmanlı belgelerinde yer almaktadır.

BABASULTAN'IN DİKTİĞİ ÇINAR

Hem Babasultan köyünde hem Bursa'da, Babasultan'ın mübarek elleri ile diktiği çınarlar hala hayattadır. Babasultan Camii avlusunda Anıt çınar olarak kayda geçen çınarın, 720 yaşında olduğu belgelenmiştir.

Sultan Orhan'ın, bazı söylentiler üzerine, işin aslını öğrenmek amacıyla, iki yük şarabı Babasultan'a gönderdiği, Babasultan'ın da simya ilmiyle keramet gösterip, şarapları kazanlarda işlemden geçirdiği, sarhoşluk veren özelliğinden arındırıp, haramı temiz eyleyip helal helvaya çevirdiği ve Sultan Orhan'a geri iade ettiği tarihi belgelerde geçmektedir.

Yeri gelmişken bir hususu daha paylaşalım; Babasultan zamanında Bursa'nın halk arasındaki adı: Tahtalı Köy'dür. Çadırlarda yaşayıp devlet kuran bir Millet için anlaşılabilir bir tanım.

Babasultan'ın Bursa'da diktiği çınar, Beg-Sarayı civarındadır. Orhangazi bizzat Babasultan köyüne gelerek, kendisini ziyaret etmiş, köy arazisini kendisine bağışlamış ve duasını almıştır.

BABASULTAN SİZİ BEKLİYOR

İnegöl'de henüz Osmanlı eseri yokken, İshakpaşa Külliyesinden yaklaşık 1 asır önce burada Orhangazi tarafından bir külliye yaptırılmıştır. Bu külliyeden bir cami, bir türbe, bir hamam günümüze ulaşmıştır. Civardaki bahçeler, kestane ve ceviz ağaçları, bu külliyenin gelir kaynakları olarak Orhangazi tarafından vakfedilmiştir.

Babasultan türbesi içerisinde 2 sanduka vardır. Girişteki ilk sanduka Babasultan'ın müridi, Germiyanoğulları Beylerinden Balım Sultan lakaplı alim bir zata aittir. Rivayetlere göre: Tacı tahtı terk ederek Babasultan'ın talebesi olmayı tercih etmiştir. Şimdi türbede hocası ile yan yana yatmaktadır.

Hüsala demem odur ki; Tarihine ve ecdadına değer veren her İnegöllü, mutlaka gidip ziyaret etmeli Babasultan'ı. Gittiğinizde Babasultan barajından Uludağ'ın doruklarına ulaşan harika doğayı ve Babasultan Camisi etrafındaki manevi havayı, mutlaka fark edeceksiniz.

Suyundan doldurup sofranıza getirmeyi de ihmal etmeyin.