Hamd alemlerin Rabbi olan Allah cc.'ya mahsustur. Salat ve Selam, Hz. Muhammed (sav)'e, temiz Ehl-i Beytine, O'nun Ashabına ve Tüm mücahid / mücahidelerin üzerine olsun.
Geçen haftadan devam inşaALLAH
İmam-ı Nevevi şöyle der: '' Ehli hak mezhebine göre bir Müslüman zina ve katil gibi ma'siyetler sebebiyle dahi tekfir edilmez. (1)
Askalani şöyle der: '' Hatta havaric ehl-i bile bid'atları için tekfir edilemez. (2)
El Ayni şöyle der: '' Bütün bunlar te'vilsiz yapılan tekfir içindir. Ancak kişinin te'vili olursa, o zaman günahkar değil ma'zur sayılır.'' (3)
Asrı saadettende örneklerimiz mevcuttur. Hz. Ömer (r.a) müşriklere mektup yazarak peygamberimizin (s.a.v) durumunu bildirmeye çalışan Hatib Ebi Beltea'ya ''sen münafıksın'' demişti. Sözü te'villi olduğu için ma'zur kabul edilmişti. Rasulullah (s.a.v.) Hatib Ebi Beltea'nın ifadesini aldığı zaman Hatib Ebi Beltea:'' ben dinden ve imandan dönmedim. Ancak Mekke'de bir takım taallukatım var, onları himaye edecek bir kimse yoktur. Kureyş'e bir iyilik yaparak kurtarmaya çalıştım. Hadise bundan ibarettir.'' Hz. Peygamber (s.a.v.) de: ''sen doğru söyledin'' dedi. (4) Bu örnekten de anlıyoruz ki tekfire muhatab olan Hatib Ebi Belteada ma'zur kabul edildi.
Örneklerden de anlaşıldığı gibi Te'vilsiz Tekfir; şeksiz küfürdür. Tekfir bir mahkeme işidir. İslamın hakim olduğu topraklarda bir müslümanın küfre girip girmediğine Ulu'lemr veya vekili karar verir. İslamın hakim olmadığı topraklarda ise, müminlerin kendi içlerinden şeçtiği imam karar verir. (5)
Tekfir işi şahıslara bırakılmış bir iş değildir. Bu iş ilim işidir, alimlerin işidir. Günümüzde tekfir meselesi herkesin ağzına düşmüş durumda. Kişi kendi konumuna bakmadan müslümanı, te'vil yapılacak bir konuda dahi tekfir edebiliyor. Sanki bu meseleler çocuk oyuncağı imiş gibi bir hal almış durumda. Dini konulara gelince herkes imam, hoca, alim, şeyhulislam hatta ve hatta müçtehid kesiliyor. Buradan şunu söylemek gerekir herkes kendi mesleğini yapmalı. Kasap kasaplığını yapacak. Manav manavlığını yapacak. Nalbur nalburluğunu yapacak. Sporcu sporculuğunu yapacak vs. İslami ilmi olmayan İslam konusunda konuşmayacak. Çocukların evcilik oyununa döndürmeyelim kendimize gelelim.
İbn-i Abidin şöyle der:'' Bir müslümanın kafir olduğuna dair doksan dokuz, Müslüman olduğuna dair de bir delil bulunsa, müftünün veya kadı'nın Müslüman olduğuna delalet eden delil ile hüküm etmesi daha uygundur.'' (6)
Günümüzde sanki işler tersine dönmüş durumda bir kişinin Müslüman olduğuna dair doksan dokuz alamet olsa, kafir olduğuna dair bir alamet olsa avamdan olan müslümana düşen görev onu kafir eder tarzda bir yaşantı içindeyiz.
Bu meselede ölçü, - imam Ebu Hanife'nin dediği gibi- şu olmalıdır: Bir kimse, kendisini iman dairesine sokan hususlardan (zarurat-ı diniyyeden) herhangi bir hususu inkar etmedikçe tekfir olunmaz. (7)
Bir Müslüman dünyalara bedeldir. Bir müslamanı tekfir etmek büyük dünya savaşı açmaktan beterdir. Müslümanın görevi tekfir değil tebliğdir. Bizler davetçiyiz islamı kuralları hayatımıza aktarır ve tebliğ görevimizi yaparız.
Fi emanillah.
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Sahih-i Müslim Şerhi (İmam Nevevi) C.1 Sh.450
Fethul Bari (Askalani) C.10 Sh.382
Sahihi buhari Şerhi (El Ayni) C.22 Sh.157
Üsd'ül Ğabe fi Ma'rifet-i sahabe (ibn'ul Esir) C.1 Sh.361
Fıkhi Meseleler (Yusuf Kerimoğlu) C.3 Sh.242
Ukud'ül Resmi Müfti (ibn-i Abidin) C.1 Sh.367
Sana Dinden Sorarlar I (Ebubekir Sifil) C.1 Sh.223
.