Kupada 3 tur geçen İnegölspor, Bursa'da bıraktı gruplara kalma hayallerini. 3 maçı da kendi seviyesine uygun takımların dışında oynayan Bordo Beyazlılar, önce BAL, sonra da 2 Süper Lig takımını devirmişti. Fakat bu maçların ortak özelliği İnegöl'de oynanmasıydı. Ligde dahi deplasmanda başarılı sonuçlar alamayan İnegölspor'un; Bursa'da almasını şahsen ben beklemiyordum.

Mehmet Bulut, bu karşılaşmada daha kalabalık ve defansif özelliği olan orta alan oyuncuları ile çıktı maça. Hem Çağdaş hem de Mehmet Can ile rakibi orta alanda bozmak, Berkay ile de savunma arkasına toplar atarak Raif ve Gökhan'ın arkaya koşuları ile sonuca gitme fikri vardı.

Bunu deplasmanda hele ki tam kadro ile çıkmış Bursaspor'a karşı yapmış kolay değildi. İlk yarı rakibi kendi yarı alanında karşılayan, topu uzaklaştırma kaygısıyla hareket eden İnegölspor, pozisyon üretemese de hiç olmazsa kalesinde golü görmedi.

İkinci yarıda hata yüzdelerini de arttırınca orta yapan Murat Yıldırım'ın golü ile bir manada gardı da düştü Bordo Beyazlıların. Duran toplardan etkili olma isteği de sonuç vermeyince Enes, attığı 2 golle yıldızlaştı ve skoru tayin etti.

Bu maç İnegöl'de oynansaydı skorun bu olmayacağı düşüncesindeyim. İnegölspor, belki kazanamazdı ama bu kadar teslim olan bir futbol oynamazdı.

Her şeye rağmen kupada bizlere Kasımpaşa ve Gaziantep zaferlerini yaşatanlara teşekkür etmeliyiz. Hem teknik heyete hem futbolculara hem de yönetime.

Şunu da eklemeliyiz. Devre arası doğru isimlerle takviyeler yapılırsa ikinci yarı hem içeride hem de dışarı kazanan ve hiç olmazsa Play-Off'tan üst lige çıkma hedefini zorlayacak bir takım oluşturulabilir. Bu noktada yönetime büyük iş düşüyor.

.