Hamd alemlerin Rabbi olan Allah cc.'ya mahsustur. Salat ve Selam, Hz. Muhammed (sav)'e, temiz Ehl-i Beytine, O'nun Ashabına ve Fitneden uzak duran tüm mücahid / mücahidelerin üzerine olsun.
Hani bir söz vardı: Hiç ölmeyecekmiş gibi dünya için, yarın ölüverecekmiş gibi de ahiret için çalışın diye. Hadis değil biliyorum bu, ama hoş bir sözdür. Bunu şöyle anladım ben: Yapacağın iş dünya işi mi? Hiç ölmeyecekmişsin gibi davran o konuda. Ama yapacağın iş ahiret işi mi?
Yarın ölüverecekmişsin gibi davran o konuda. Mesela evini badana mı yapacaksın? Bir dünya işiyle karşı karşıya mısın? Acele etmeye gerek yok, hiç ölmeyecekmişsin gibi davran. Yarın yaparım, öbürsü gün yaparım, gelecek ay yaparım de ve acele etme o konuda. Ama namaz mı kılacaksın? Bir ahiret işi mi yapacaksın? Hemen ölüverecekmişsin gibi acele et o konuda. Hemen kılıver namazını, yarına bırakma onu.
Veya mesela evde çocuklarınıza onları daha iyi Müslümanlaştırmak ve cennete kazandırmak için ders mi başlatacaksınız? Böyle bir şey mi düşünüyorsunuz? Aman acele edin. Aman yarına bırakmayın, yarın ölecekmişsiniz gibi davranın. Çünkü belki yarın dinlemeyebilirler sizi.
Ağaç yaş iken eğilir, yarın tutmayabilirler sözünüzü. Veya yarına çıkmayabilirsiniz de çocuklarınız arkanızda eğitimsiz kalabilirler. Veya mesela birilerine tebliğ mi yapacaksınız? Acele edin, yarın hayatta olmayabilirsiniz, yahut da yarın bu imkan elinizden alınabilir. Yarın ağzınıza bir bant yapıştırılıp kodese tıkabilirler sizi.
Veya küs olduğunuz birileriyle mi barışacaksınız? Aman yarınlara bırakmayın onu. Acele edin, çünkü yarın o küs olduğunuz kişi de siz de ölebilirsiniz çünkü. İnfakta mı bulunacaksınız birilerine? Aman acele edin, zira yarın ölebilir yahut da fakir düşebilirsiniz. Kitabınızı mutlaka tanımak zorunda olduğunuzu mu anladınız?
Kitapsız Müslümanlık olmaz gerçeğini bugün mü anladınız? Aman hemen başlayın! Yarına bırakmayın! yarın belki hayatta olmayabilir, imkan bulamayabilirsiniz. Bu sözü böyle anladım ben.
Evet kavmi Karun'a dediler ki, ey Karun Allah'ın sana verdikleri sebebiyle böbürlenme, gururlanma, Allah kullarına malınla hava atma, insanlara tepeden bakma. Unutma ki Allah'ın sana verdikleri birer imtihan sebebidir, öyleyse onlarla ahiret yurdunu ara.
Evet tüm bu sahip olduğun nimetler Allah'tandır. Allah'ın sana ihsan ettiği gibi sen de ihsanda bulun. Allah'ın sana verdikleri konusunda karar verirken Allah huzurunda, Allah kontrolünde olduğunu unutma.
Allah'ın sana verdiği gibi sen de onun yolunda harca. Allah'ın verdiklerini Allah'a kafa tutmada değil de Allah yolunda kullan. Böylece yeryüzünde bozgunculuk yapma. Allah'ın yeryüzünde koyduğu düzeni bozma. Allah'a kulluk düzenini bozarak Ona itaatin dışına çıkma.'' (1)
Şehid Seyyid Kutup tefsirinde bu ayetleri şu şekilde açıklıyor. ''selam üzerine olsun- kavmine mensup bir kişiydi. Yüce Allah ona çok mal vermişti. Kur'an-ı Kerim bu çokluğu "hazineler" olarak nitelendiriyor. Hazine ise, kullanım ve tedavül fazlası malın saklandığı, yatırıldığı gizli depodur.
Bu hazinelerin anahtarlarının bir grup güçlü, kuvvetli erkek tarafından zor taşınabildiğini belirtiyor. Bu yüzden Karun, kavmine karşı azgınlaşıyor, haksızlık ediyor. Ancak onlara hangi konuda haksızlık ettiği belirtilmiyor. İfade, türlü azgınlığı ve haksızlığı kapsayacak şekilde belirsiz olarak bırakılmak isteniyor. Belki de onlara zulmederek, çoğu zaman mal sahibi tağutların yaptığı gibi topraklarına ve araç gereçlerine el koyarak azgınlaşmıştı.
Belki de onları bu maldaki haklarından yoksun bırakma suretiyle haksızlık etmişti. Bilindiği gibi zenginlerin mallarında yoksulların hakkı vardır. Ancak bu şekilde çevrelerinde bu mala ihtiyaç duyan birçok yoksul varken, sadece zenginler arasında dolaşan bir servet olması engellenir.
Aksi takdirde kalpler kin ve kıskançlık duygularıyla bozulur, insanlık hayatı dejenere olur. Kısacası Karun bu ve benzeri nedenlerden dolayı kavmine karşı azgınlaşmış, haksızlık etmiş olabilir.
(Devam Edecek)


1- Besairul Kuran 12.Cild 162. Sayfa