Yerel Gazetede köşe yazarlığı yapmak gerçekten zordur... Çiçekten böcekten bahsederseniz sorun yok.

Müspet içerikli, öven, alkışlayan yazılarda da pek sorun yaşamazsınız. Gerçi bu tür yazılarda da arayıp teşekkür etme nezaketinde bulunan çok azdır.

Ancak köşenizde birilerini eleştirirseniz, ya ofisinize gelip haklılıklarını ifade etmeye çalışırlar, ya da telefon açıp eleştiriye tahammülsüzlüklerini ortaya koyarlar.

Hele bir de siyaset yapar, politikaya girer, yaşadığınız yere dair eleştirilerde bulunursanız, ortalık karışıverir.

Aslında bugün bu manada yazacağım çok şey var.

Türkiye'yi İnegöl'de ağırlayan Müsiad'ı alkışlıyorum öncelikle. Müsiad Genel Kuruluna damga vuran konuşmalar var ama yorum yapmayacağım.

Başkan Aktaş'ın 13. Yıl toplantısına damgasını vuran yazı işleri müdürümüz Cem Taşkıner'in Recep Altepe ve Büyükşehir çıkışı var,

Diğer tarafta yeniden adaylık sinyali veren ve Başkan Aktaş'ın adaylık ihtimaline olumlu yaklaşan Recep Altepe ile Büyükşehir konusu var ama yorum yapmayacağım.

Belediye Meclisi'nde yaşanan Provokatör tartışması var. İlçemde devam eden "Son durak Kestel" tartışması var.

Vaatlerin üzerinden yıllar geçmesine rağmen anca fotoğraflarda görebildiğimiz Sarı Otobüsler konusu var ama yorum yapmayacağım.

Fırıncının, Kuaförün, Mobilya tedarikçilerinin yaptığı zamlar var ama yorum yapmayacağım.

Daha önce çok yorum yaptık, çok yazdık. Ama bugün canım yorum yapmak istemiyor. Yorumu size bırakıyorum bugün.

Bu arada yorumlarınızı köşemde paylaşmamı isterseniz, mailim orda, gönderin paylaşırım.

Ben bugün sözü atalarımıza bırakacağım. Bakın atalarımız Devlet büyüklerine dair, kamu yönetimine dair, neler söylemişler? Ben isim vermeyeceğim, sadece sözleri paylaşacağım.

Toplumsal ve yönetimsel sorunlara dair atalarımızın tespit ve eleştirileri bunlar... Hangi söz kime uyar? Ben yorum yapmayacağım. Sözleri okuyup, dilediğiniz isme uydurun. Yorum sizin...

SÖZ VAR KESE SAVAŞI, SÖZ VAR KESTİRE BAŞI

1-Akıllı bildiğini söylemez, deli söylediğini bilmez.

2-Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz.

3-Bir kez sürçen atın başı kesilmez.

4-Balık baştan kokar.

5-Bin bilsen de bir bilene danış.

6-Bir çöplükte iki horoz ötmez.

7-Çağrılan yere erinme, çağrılmayan yere görünme.

8-Çürük tahta çivi tutmaz.

9-Darı unundan baklava, incir ağacından oklava olmaz.

10-Davul birinin boynunda, tokmak başka birinin elinde.

11-Deli ile devletli, bildiğini işler.

12-Filler tepişir, çimenler ezilir.

13-Gizlide gebe kalan, aşikare doğurur.

14-Gözü tanede olan kuşun, ayağı tuzaktan kurtulmaz.

15-Herkes aklını pazara çıkarmış, yine kendi aklını almış.

16-Her köfteye maydanoz olma.

17-Horozu çok olan köyde sabah geç olur.

18- İki testi tokuşunca biri kırılırsa diğeri çatlar.

19-İki arslan bir posta sığmaz.

20-Kabahat samur kürk olsa, kimse üstüne almaz.

21-Padişahın bile arkasından kılıç sallarlar.

22-Sel ile gelen yel ile gider.

23-Yarım hekim candan, yarım hoca dinden eder.

Bunlar bir kısmı. Daha o kadar çok var ki... Ancak; "Arif olan anlar" diyelim ve şimdilik söze son verelim. Yaşam sevinsiniz eksik olmasın,selametle...