İlk TBMM'de henüz pek kritik durumda olan cephelerden bahsedilmektedir.

Bursa Milletvekili Muhiddin Baha (Pars) uzun gözlemlerini anlattığı konuşmasını şöyle bitirir.

"Efendiler bu sahifeyi burada kapattıktan sonra müsadenizle bir müşahademi arz edeceğim.

Geçenlerde İnegöl cephesinde ağaçlar arasında sis ortasında gazilerimizi ziyaret eder ve onların ayrı ayrı ellerini sıkarken 15 yaşında kadar bir çocuk gördük. Ona "Oğlum burada ne yapıyorsun? dedim.

"Vatani vazifemi yapmaya geldim" cevabını verdi. "Peki hiç muharebeye karıştın mı? Düşmanla cenkleştin mi?

Sualime de "evet" diye katıldığı çarpışmaları, boğuşmaları saymaya başlayınca ben, bu çocuğun karşısında bir parça küçüldüğümü hissettim.

Sonra daha ileride yine Gaziler arasında ve babasının yanında babasıyla omuz omuza düşmana karşı harp eden 12 yaşında Feridun isminde bir çocuk gördüm ki!

Efendiler bir diyorum ama hangisi bir? Cephede her adımda bir böyle henüz çocuk denecek yaşta silaha sarılıp canını fedaya gelmiş nice nice yavrularımız var!

İşte bu çocuklardan biri de Emekli Süvari Subayı Süleyman Bey'in oğlu İnegöllü Kamil idi.

Bu çocuk bu bölgedeki pek çok muharebeye katılmış.

Cumhuriyet döneminde Bursa Işıklar Askeri Lisesi'ni bitirdikten sonra Harp okuluna giren Kamil'e önceki kahramanlıklarından dolayı İstiklal Madalyası verilmiştir.

İnegöl'de savaşa katılan Albay Rahmi (Apak) bey şu gözlemini aktarmaktadır:

"Siması hala gözlerimin önünde. Sarı saçlı, ak yüzlü bir çocuk.

Bir evin içinden çıkan (herhalde kendi evi olacak) bir Yunan askerini kovalıyor.

Elinde bir balta Yunan erinden daha hızlı koşuyor.

Ona yetişti, kafasına baltayı indirdi. Yunan eri cansız yere yuvarlandı.

Kaçan Yunan askerlerinin diğer bazı sokaklarda ise inegöllü kadınların pencerelerden attıkları saksı ve testilerle zararsız hale getirildiğini gördüm.

Bu mücadelede sadece erkek çocuklar değil kız çocukların da başarısı bilinmektedir. Buna en güzel örnek 12 yaşındaki Nezahat kızımızdır.

KAYNAK: http://www.atam.gov.tr/.../bursanin-kurtulusuna-imza-atmis