Siyez Buğdayının Tarihi ve Önemi
Kastamonu’nun İhsangazi ilçesinde yetiştirilen coğrafi işaretli siyez buğdayı, büyük ilgi görüyor. Geçmişi 12 bin yıl öncesine dayanan ve "Hitit buğdayı" olarak anılan siyez buğdayı, özellikle diyabet hastaları tarafından tercih ediliyor. İlçedeki çiftçiler, bu özel buğdaydan ürettikleri ekmekleri Türkiye’nin dört bir yanına gönderiyor.
Genç Çiftçinin Başarısı
İhsangazi ilçesinde siyez yetiştiriciliği yapan genç çiftçi Yasin Ciğerci, siyez buğdayı ile katma değerli ürünler üreterek daha çok kazanç sağladıklarını belirtti. Ciğerci, siyez ekmeğinin tamamen doğal ve katkı maddesi içermediğini vurguladı.
“Hiçbir katkı maddesi kullanmadan ekmeklerimizi yapıyoruz”
Üretim Süreci
Yasin Ciğerci, siyez unuyla yapılan ekmeklerin üretim sürecini anlattı. Siyez ununun yanı sıra siyez mayası ve kristal kaya tuzu kullanarak ekmek yaptıklarını ifade eden Ciğerci, ekmeklerin odun ateşinde pişirildiğini belirtti. “Kastamonu’nun İhsangazi ilçesinde genç çiftçi olarak siyez üretimi ve çiftçilik yapıyorum. Atalarımdan kalan bu mirası gelecek nesillere aktarmak istiyorum. Siyez buğdayı çok önemli, buğdayların da atasıdır. Biz de kendi değirmenimizi kurduk ve siyez unu yapıyoruz. Bu siyez buğdayından da ekmek yapıyoruz. Hiçbir katkı maddesi kullanmadan ekmeklerimizi yapıyoruz. İçerisinde sadece siyez unu, siyez mayası ve kristal kaya tuzu var. Suyunu ilave ettikten sonra yoğurma işlemini yapıp yaklaşık 1 saat dinlenmeye bırakıyoruz. Dinlendirdikten sonra hamuru, yuvarlak şekilde yapıp ekmeğimizi pişiriyoruz. Ekmeğimizi daha sonra odun ateşi ile buluşturuyoruz. Közün sıcaklığı ile vatandaşlarımızla buluşturuyoruz” dedi.
Siyez ekmeği, glisemik indeksinin düşük olması ve metabolizmayı hızlandırması sebebiyle diyabet hastaları için ideal bir besin kaynağı olarak öne çıkıyor. Bu özel ekmekler, Kastamonu'nun İhsangazi ilçesinde üretilip Türkiye'nin dört bir yanına gönderiliyor.