İnsanlık tarihi boyunca merak edilen âhir zaman kavramı, dinlerin ortak ilgi alanlarından biri olmuştur. Bu kavramın İslam inancındaki yeri ve önemi nedir? Bizler âhir zamanı yaşıyor muyuz? Detaylar haberimizde...
Ahir zaman kavramı
Dünya'nın sonu, kıyamet, âhir zaman... Bu kavramlar insanlık tarihi boyunca hem merak uyandırmış hem de kaygı yaratmıştır.
Özellikle dinler, zamanın başlangıcı ve sonu hakkında farklı görüşler ortaya atmıştır. Peki, İslam inancına göre âhir zaman nedir?
Bizler bu dönemde mi yaşıyoruz? Bu soruların cevaplarını ve konuyla ilgili merak edilenleri gelin birlikte inceleyelim.
Ahir Arapça bir kelime, son anlamına geliyor. Ahir zaman, zamanın sonu demek. Ahir zaman ile dünya hayatının sona ermesi ve kıyametin kopması kastedilir.
Dinlerin Ahir zaman yaklaşımı
Beşeri dinler zamanın döngüsel olduğunu, yani sürekli tekrar eden evrelerden oluştuğunu savunurken, semavi dinler zamanın doğrusal bir çizgi üzerinde ilerlediğini ve bir sonu olduğunu öne sürer.
İslam da dahil olmak üzere semavi dinlerde (Yahudilik, Hristiyanlık, İslam), zamanın doğrusal olduğu ve bir sonu olduğu inancı vardır.
Âhir zaman, semavi dinlerde dünyanın son dönemi olarak tanımlanır.
Örneğin, Yahudilik’te dünya ömrü 7000 yıl olarak kabul edilir ve Mesîh devresine kadar üç büyük döneme ayrılır. Bu döngünün son döneminde Mesih'in geleceği ve dünya yeniden düzenlenecektir.
Hıristiyanlık’ta ise benzer bir zaman anlayışı vardır ve dünya, Hz. Îsâ’nın ikinci gelişi ile sona erecek bir döngü içinde görülür. Kıyamet öncesinde büyük sıkıntılar, savaşlar ve doğal afetler yaşanacağı belirtilir.
Ahir zamanın belirtileri nelerdir?
Yahudi ve Hristiyan inançlarına göre, âhir zamanın belirtileri arasında savaşlar, doğal felaketler, kıtlıklar ve dinsizliklerin yayılması gibi olaylar bulunmaktadır.
İslâm inancında ise âhir zaman, kıyametin yaklaştığı dönem olarak görülür ve bu dönemde ahlâkın bozulması, dinî hayatın zayıflaması gibi işaretler ortaya çıkar.
Hz. Muhammed peygamber'in(s.a.v) son elçi olarak konumu
Hz. Muhammed, İslâm inancına göre son peygamber olarak kabul edilir ve bu nedenle "âhir zaman peygamberi" olarak anılır.
Ondan sonra bir peygamber gelmeyecektir ve kıyamete kadar olan dönemde insanları doğru yola çağırma görevi onun ümmetine verilmiştir.
Ahir zamanın ilk ve en büyük alameti Peygamber Efendimizin (s.a.v) doğumu ve vefatıdır.
Müslümanların âhir zamana bakışı
İslâm literatüründe âhir zaman terimi, hadislerde sıkça yer almakta ve bu ahdislerde kıyametin büyük ve küçük almetleri sayılmaktadır.
Bu alametlere bakarak Ahir zamanda yaşadığımızı söyleyebiliriz. Ahir zamanın ne kadar süreceğini ve kıyametin ne zaman kopacağını Allah bilir.
İnsanın ömrü gibi dünyanın ömrünü belirleme hususundaki bilgi de Cenâb-ı Hakk’a aittir. Biz kullar sadece bu konuda tahminde bulunabiliriz.
Bu konuda Kuran-ı Kerimde şöyle buyrulur: "Kıyametin ne zaman kopacağını sana sorarlar. De ki: 'Onun bilgisi sadece rabbimin nezdindedir. Onun vaktini kendisinden başka kimse açıklayamaz' ..." (el-A‘râf, 7/187)
“Kıyametin ne zaman kopacağını bilmek ancak Allah’a aittir” (Lokmân 31/34).
“Göklerde ve yerde gaybı Allah’tan başka kimse bilemez” (en-Neml 27/65).
Kıyametin küçük ve büyük alametleri
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) tarafından bildirilen kıyamet alametleri, büyük ve küçük olmak üzere iki gruba ayrılır.
İşte bu alametlerin listesi:
Küçük Kıyamet Alametleri
- Zinanın yaygınlaşması: Evlilik dışı ilişkilerin artması.
- Faizin yaygınlaşması: Faizli işlemlerin normal hale gelmesi.
- İçkinin yaygınlaşması: Alkol ve diğer bağımlılık yapıcı maddelerin kullanımı artması.
- Adam öldürmenin çoğalması: Cinayetlerin artması, can güvenliğinin azalması.
- Kadınların giyim kuşamına dikkat etmemesi: Tesettüre önem verilmemesi ve kadınların açık saçık giyinmesi.
- Emânetin zayi edilmesi: Güvenilirliğin azalması, emanetlere ihanet edilmesi.
- İlimin azalması: Bilginin ve âlimlerin azalması, cahilliğin yaygınlaşması.
- İnsanların mal ve zenginlikle övünmesi: Dünyanın nimetleri ile övünmek, gösterişin artması.
- Anne babaya itaatsizlik: Ebeveynlerin haklarına riayet edilmemesi, saygının azalması.
- Zamanın hızlı geçmesi: Zaman algısının değişmesi, yılların, ayların hızla geçmesi.
- Fitne ve fesadın artması: Toplumda bozgunculuk ve fitnenin yaygınlaşması.
- Güçsüz insanların iş başına gelmesi: Ehliyetsiz kişilerin önemli mevkilere gelmesi.
- Doğunun batının ve Arap yarımadasının fethedilmesi: İslam’ın geniş alanlara yayılması.
- Kadınların sayısının erkeklerden fazla olması: Savaşlar ve diğer sebeplerle kadın sayısının erkeklerden fazla olması.
- Yalancı peygamberlerin ortaya çıkması: Sahte peygamberlerin çoğalması.
- Allah’tan korkmayan liderlerin başa geçmesi: Zalim ve adaletsiz yöneticilerin yönetimde olması.
Büyük Kıyamet Alametleri
- Deccal’in ortaya çıkması: İnsanları doğru yoldan saptıracak sahte bir mesihin ortaya çıkması.
- Hz. İsa’nın (a.s) yeryüzüne inmesi: Hz. İsa'nın Deccal’i yenmek için gökten inmesi.
- Ye'cüc ve Me'cüc’ün ortaya çıkması: Yeryüzünde büyük tahribata neden olacak iki kötü topluluğun ortaya çıkması.
- Dabbetü'l-Arz'ın çıkması: Yeryüzünden çıkacak ve insanlarla konuşacak bir varlığın ortaya çıkması.
- Güneşin batıdan doğması: Kıyametin en büyük alametlerinden biri olarak kabul edilen bu olayda güneşin batıdan doğması.
- Dumanın (Duhan) çıkması: Bütün dünyayı saracak yoğun bir dumanın çıkması.
- Büyük bir yer çöküşünün yaşanması (Deprem): Mekke, Medine ve doğu taraflarında büyük depremler ve çökmelerin meydana gelmesi.
- Ateşin çıkması: Hicaz bölgesinden bir ateşin çıkması ve insanları önüne katıp sürmesi.
- Mekke ve Medine'nin harap olması: Bu kutsal şehirlerin tahrip edilmesi ve yıkılması.
Bu alametler kıyametin ne zaman kopacağını göstermez, ancak kıyametin yaklaşmakta olduğunu işaret eder.
- Bu alametleri görerek korkuya kapılmak yerine, imanımızı güçlendirmek, günahlardan kaçınmak ve Allah'a daha sıkı bağlanmak önemlidir.
Peygamber Efendimizin (s.a.v.) hadislerinde zikredilen bu alametler, Müslümanlar için önemli bir uyarıdır. Bu alametleri göz önünde bulundurarak, dünya hayatını bir imtihan olarak görmeli ve ahirete hazırlanmalıyız.
Kıyamete hazır mıyız?
- Kıyamet bilgisi Allah'a aittir: İslam'da kıyametin ne zaman kopacağı kesin olarak bilinmez. Bu bilgi sadece Allah'a aittir.
- Âhir Zaman Peygamberi: Hz. Muhammed (sav), tüm peygamberlerin sonuncusu olduğu için yaşadığımız dönem "âhir zaman" olarak kabul edilir.
- Kıyamet Alametleri: Hadislerde kıyametin yaklaştığına işaret eden çeşitli olaylar (fitneler, savaşlar, ahlaki bozulma vb.) zikredilmiştir. Ancak bu alametlerin kesin bir sırası ve zamanlaması yoktur.
Ahir zaman konusunda önemli olan, kıyametin ne zaman kopacağını araştırıp tahmin etmek yerine, imanımızı güçlendirmek ve ahirete hazırlanmaktır.
Peygamber Efendimiz (s.a.v) Kıyametin ne zaman kopacağını soran bir adama şöyle cevap vermiştir: " Sen kıyametin ne zaman kopacağını ne yapacaksın? Sen kıyamet gününe hazırlanıyor musun, onu söyle."
ATB
İnanç haberleri için TIKLAYINIZ!
Astroloji ve Rüya haberleri için TIKLAYINIZ!
Kadın Aile haberleri için TIKLAYINIZ!
Kültür Sanat haberleri için TIKLAYINIZ!