- Ekonominin durumu biliniyor.

- Deprem felaketi yaşanmış.

- Pandeminin olumsuzlukları hâlâ sürüyor.

- Rusya-Ukrayna savaşının etkisi altındayız.

Seçimin en büyük kazananı: Erdoğan

- 21 yılın getirdiği yorgunluk var, bir değişim beklentisi oluşturulmuş.

- Batı, tüm hatlarıyla muhalefete destek olmuş.

- Sosyal medya Erdoğan nefreti yaymış.

- Altı parti bir araya gelmiş.

- Yetmemiş, HDP’nin de desteği alınmış.

*

Ve bütün bunlara rağmen...

Recep Tayyip Erdoğan, zaferi minnacık bir farkla kaybetmiş.

İlk turda kazanacağı söylenen Kemal Kılıçdaroğlu ise Recep Tayyip Erdoğan’ın epey gerisinde kalmış.

*

Eğri oturup doğru konuşalım:

*

Bu şartlar altında...

Recep Tayyip Erdoğan, bu seçimin en büyük kazananıdır.

İKİNCİ TURDA NE OLUR?


MUHALEFET seçmeni, büyük bir karamsarlık içinde. Destekledikleri partilerin kifayetsizlikleriyle hesaplaşmak yerine “Bu milletten bir şey olmaz” havasına girmiş durumdalar.

Karamsarlık, umutsuzluk, motivasyon eksikliği falan.

Tatil planları, şimdiden devreye girmiş durumda.

*

Kılıçdaroğlu’na oy vermiş birçok arkadaşım, “Keşke birinci turda Erdoğan kazansaydı da Erdoğan’a farklı bir galibiyet şansı verilmeseydi” diyor.

*

Bu arada Cumhur İttifakı, Meclis’te çoğunluğu elde etmiş. Taraflı tarafsız herkes çok iyi biliyor ki bu durum mutlaka Erdoğan’a yarayacak.

*

Manzara buyken sizce ikinci turda ne olur acaba?

BAŞLADI YİNE HALK AŞAĞILAMASI

“CELLADINA âşık olmuşsa bir millet” diye başlayan bir şiiri paylaşıyorlar. “Her şeye müstahaksınız” diye efeleniyorlar. “Bu millet adam olmaz” deyip duruyorlar.

*

- Halka güven veremeyen partileriyle uğraşmak yerine halkla uğraşıyorlar.

*

- Halkı ikna edemeyen partilerinin eksiklerine işaret etmek yerine eksikliği halkta görüyorlar.

*

- Halkın tutumunu anlamaya çalışmak yerine kibirli kibirli söyleniyorlar.

*

Yani 21 yıldır neden kaybettilerse... Aynen devam.

DEPREM BÖLGESİNE YÖNELİK HAKARETLER

DEPREM bölgesinde yaşayanlara hakaret eden edene...

İktidar partisine oy verdikleri için bu insanlara... 

“Sizin için üzülmüştüm, size yardım etmiştim” falan diye başlayarak hakaretler yağdırıyorlar.

*

Üzüldüysen ve yardım ettiysen insanlığını yapmışsın.

İki dakika üzüldün diye, üç kuruş yardım ettin diye...

Bu insanların politik tercihlerini belirleme hakkına mı sahip olduğunu düşünüyorsun?

*

Ayıp diyeceğim. Bunu yapan ayıptan anlamaz. Utan diyeceğim. Utanmaz. Medeni ol, diyeceğim. Nafile.

Bari birazcık insan ol diyeyim, hiç umudum yok ama belki olur.

DEPREME RAĞMEN NİYE OY VERDİLER

AZICIK anlamaya çalışmak yerine hakaret etmeyi tercih ettikleri için yine kaybedecekler.

*

Depreme müdahalede devlet geç kalmış... Kılıçdaroğlu ücretsiz konut vaadinde bulunmuş.

Seçimin en büyük kazananı: Erdoğan
 

Buna rağmen bu insanların tercihi Erdoğan olmuş.

Peki ama neden?

Bunun üzerine düşünsene iki dakika.

*

İktidar, senin tuttuğun partiden daha fazla güven vermiş olamaz mı mesela? Tahribatı Kılıçdaroğlu’nun değil de Erdoğan’ın onaracağına inanmış olamazlar mı?

İki buçuk ay gibi kısa bir sürede ilk evlerin teslim edilmiş olmasından etkilenmiş olamazlar mı mesela?

Üç ayda 150 bine yakın konutun yapımına başlanmasının bir etkisi olmuştur belki. Bakan Murat Kurum’un kişiliği, belki sizinkilerden daha fazla itimat telkin etmiştir.

*

Böyle düşünerek acayip rasyonel bir karar vermişlerdir belki.

Olaya bir de bu açıdan bakmaya ne dersin benim güzel kardeşim?

KILIÇDAROĞLU’YLA İLGİLİ SÖYLEYECEKLERİM VAR

Önce hakkını teslim edelim: Kemal Kılıçdaroğlu, siyasi hayatının belki de en iyi performansını sergiledi. Çok çalıştı. Fazlasıyla ataktı. Boşluk bırakmamaya özen gösterdi. Bir sempati halesi oluşturdu. Alevi çıkışı önemliydi. Biraz Twitter’a abanmış olsa da çok iyi bir kampanya yaptı. Ama buna rağmen başaramadı. Kişisel oyu, Erdoğan’ın çok gerisinde kaldı. Partisinin oyunda ise yaprak kımıldamadı. İyi ama neden böyle oldu? Benim bu soruya verebildiğim yanıtlar şunlar:

Seçimin en büyük kazananı: Erdoğan
 

*

- Kendi partisinin oyunu arttırmadan, kurguyla seçimi kazanabileceğine inandı.

*

- Babacan ve Davutoğlu’nun halkta bir karşılığı olabileceği yanılgısına düştü.

*

- Kaybettiği hiçbir seçimin ardından gitmesini bilemedi.

*

- Yıllardır bir türlü “Ben yapamıyorum, yapabilecek olan gelsin” diyemedi.

*

- Bütün uyarılara karşın kendi adaylığı konusunda ısrar etti.

*

- Dindarları Temel Dede’yle, liberalleri Babacan’la, AK Partilileri Davutoğlu’yla avlayabileceğini düşündü.

*

- Muharrem İnce’yi ta en başta saflarına katamadı.

*

- HDP’nin getireceği kadar götüreceği olabileceğini göremedi.

*

- HDP meselesini topluma şeffaf biçimde izah edemedi.

*

- Bir kez olsun FETÖ demedi.

*

- Toplumda yükselen milliyetçi dalgayı fark edemedi.

MANSUR VE EKREM İKİLİSİ

ELİMİZİ vicdanımıza koyarak söyleyelim:

Ekrem İmamoğlu da Mansur Yavaş da seçime çok asıldı.

Seçimin en büyük kazananı: Erdoğan

Samimi olarak asıldılar.

Mitingler yaptılar. Biri Karadeniz oyunu, diğeri milliyetçi oyu toplamaya çalıştı.

*

Fakat seçim gecesi sergiledikleri o çok kötü performansla ve seçmenlerine verdikleri boş umutlarla...

Seçim sürecinde oluşan pozitif imajlarını yerle yeksan ettiler.

*

Yıprandılar. Alay konusu oldular. Kendilerine verilen en kötü göreve itiraz etmediler. “Bu işi niye biz yapıyoruz? Onursal nerede? Verileri toplama görevi onun değil mi? O niye çıkmıyor halkın önüne?” demediler.

AK PARTİ ALARM VERİYOR

BU seçimde AK Parti, beklenenin çok altında oy alabildi. Erdoğan’a güven tam ama AK Parti’ye mesafe var.

*

Erdoğan’ın önümüzdeki süreç içinde üzerinde en çok duracağı konu bu olacaktır diye düşünüyorum.

*

AK Parti konusunda radikal adımlar atılmazsa önümüzdeki yerel seçimde işler sarpa sarabilir.

DAVUTOĞLU, BABACAN, KARAMOLLAOĞLU, UYSAL

BEDAVADAN kaç milletvekili çıkarmış olurlarsa olsunlar... CHP’yi ne kadar ütmüş olurlarsa olsunlar...

Seçimin en büyük kazananı: Erdoğan
 

Bu seçimin en büyük kaybedeni bu dört isimdir.

*

Düşünsenize: Hepsini toplasan Yeniden Refah Partisi’nin topuğuna bile yetişemiyorlar.

CHP’ye hiçbir şey ama hiçbir şey getirmediler.

*

“Meclis’te partilerini temsil edecek milletvekilleri olacak, bu nasıl kayıp?” diyenlere sadece şunu söylemek istiyorum:

*

Önümüzdeki süreç içinde o milletvekillerinin hiçbiri o partilerde kalmayacaktır. Yazın bunu bir kenara. Çünkü bu partiler, tabela partisine dönüşecekler.

*

Genelde iddialı sözler söylemekten sakınırım ama bu konuda kendimi sakınmaya hiç gerek görmüyorum. Niye acaba?

SEÇİM GECESİNİN EN KÖTÜ FOTOĞRAFI

ANLIYORUM. “Hep beraber milletin karşısına çıkalım. Muharrem İnce’nin başına gelen bizim başımıza gelmesin” falan diye bu fotoğrafı verdiler.

*

Seçimin en büyük kazananı: Erdoğan

Ancak...

Meral Akşener’in yüz hatlarına sinen “Ben demiştim, beni dinlemediniz” ifadesi, Davutoğlu’nun saklayamadığı aşırı karamsarlığı, Babacan’ın kaybolan gülümsemesi, Temel Dede’nin “Yanlış mı yaptık acaba? bakışı ve hepsinden önemlisi, Kemal Kılıçdaroğlu’nun eliyle kalp yapan şekerliğinin yerini bastırılamamış bir öfkenin alması...

*

Bu fotoğraf hiç verilmese daha iyi olurdu galiba.