10 GÜN ORUÇ TUTMASI GEREKENLER
“Hac ve Umre ibadetini Allah için tamamlayın, tam yapın. Eğer hac ve umre yapmanız engellenirse, kolayınıza gelen bir kurban gönderin. Gönderdiğiniz kurban, kesileceği yere ulaşıncaya kadar başınızı tıraş etmeyin. İçinizden kim hasta olursa veya başından bir rahatsızlığı bulunursa, tıraş olması karşılığında; Oruç tutarak veya sadaka vererek ya da kurban keserek fidye ödemesi gerekir. Engel kalkıp, şartlar uygun olduğunda, Kim hacca kadar umre yapıp sevap kazanmak isterse, ona da kolayına gelen bir kurban gerekir. Bunu yapmaya imkân bulamayanların, Hac’da 3 gün, evine döndüğünde 7 gün olmak üzere, toplam 10 gün oruç tutması gerekir. Bu hüküm; ailesi Mescid-i Haram civarında oturmayanlar içindir. Allah’tan korkun. Bilin ki; Allah’ın hak edenlere
vereceği ceza çok ağırdır.” (Bakara 196)
HAC VE UMRE
Bu ayet-i kerimede 3,7 ve 10 sayıları geçiyor. Biz bu bölümde 10 sayısı üzerinde duracağız.
Ayet-i kerime, Hacc ve umre ile ilgilidir. Allah hepimize umre ve hac yapmayı nasib etsin.
Ayet-i kerimede geçen 10 günlük oruç, hac fıkhına ait bir konudur. Bu konudaki hükümleri merak edenler, fıkıh sahibi hocalarımıza danışabilirler. İlim sahibi olanlar da fıkıh kitaplarından ilgili bölümlere bakabilirler. Biz bu bölümde kısaca ayet-i kerimenin mealini paylaşmakla yetineceğiz.
Kurban Allah'a yaklaşmanın sırlarından bir sır. Hac ibadetinde de kurban var. Atamız Hz. İbrahim'den kalan bir hatıra bu. Ayeti kerimeden anlıyoruz ki 10 gün oruç tutmak kurban kesmeye bedel.
Hac için kurban kesme görevini yerine getiremeyen kişiler, hac sırasında 3 gün, Hac sonrasında da 7 gün oruç tutarlar. Bu özel bir oruçtur.
ALLAH’IN HÜKÜMLERİ CAMİ İLE SINIRLI DEĞİLDİR
Bunlar Allah’ın (c.c.) koyduğu hükümlerdir. Allah’ın (c.c.) hac ve umrede olduğu gibi hayatın tüm alanıyla ilgili emir ve yasakları vardır. Dünyalık yasaların cezalarından çekinenler bilsin ki, Allah’ın (c.c.)
hükümleri cami ve hacla sınırlı değildir. Beşikten mezara kadar ilahi yasalar insanı kuşatmıştır. Bunlar basite alınamaz. Sadece vicdani mesele veya kültürel değer olarak görülemez.
Allah’ın (c.c.) hükümlerinin maddi ve manevi sonuçları ağırdır. İnsan bu hükümlerle Allah’a karşı sorumludur. Kulluk borcu dediğimiz büyük bir sorumluluğumuz var. Bu ayet-i kerimede olduğu gibi yapılamayan bazı ibadetlerin keffareti ve telafisi var. Müslüman bunları bilir ve riayet eder. Müslüman her ibadetini şu şuurla yapar: Allah’ın (c.c.) hükümlerine uyanlara rahmet, uymayanlara azap vardır.
ANADAN DOĞMUŞ GİBİ OLANLAR
Son olarak; Kabe tavafıyla ilgili hazine değerinde bir bilgi paylaşalım: İbn-i Abbas (r.a) şöyle rivayet etmiştir:”Kâbe-i Muazzama’yı kim elli defa tavaf ederse, günahlarından çıkar ve tıpkı annesinden doğduğu gündeki gibi olur.”
Eğer bir gün Kâbe’yi tavaf etmek size nasib olursa, tavafınızı elliye tamamlayın. Bu satırların sahibini hatırlayın, Kâbe’de bize de dua edin, olur mu?
KABE TAVAFINDAKİ SIRLAR
Bir tavaf ile Mümin Kâbe’nin etrafında 7 defa döner. Haftanın 7 günü gibi… 7 kat göklere ulaşmak gibi…Göklerdeki 7 yoldan geçmek gibi...
Elli tavaf demek, Kâbe’nin etrafında 350 defa dönmek demek. Bu da hicri takvim hesabıyla yaklaşık 1 yıl yapıyor. Dünyanın güneş etrafında 1 yılda dönmesi gibi…
Bütün gezegenler, bütün yıldızlar, bütün melekler, kulun Kâbe’nin etrafında dönüp tavaf etmesi gibi, kendi tavaflarını yaparak Allah’ı zikrederler.
Hiç düşündün mü can, neden bütün gök cisimleri istisnasız kendi etrafında dönüyor? Neden gezegenler, güneşin etrafında dönüyor? Neden güneş sistemi kendi etrafında dönüyor? Neden Samanyolu galaksisi kendi etrafında dönüyor? Neden uzay kendi etrafında dönüyor?
Tavafın sırrını bu sorularda ara Can!
Kâbe, dünyanın manevi merkezidir. Kâbe dünyanın enerji santrali gibidir. Bütün manevi güçleri Kabe çekip yayar. Bu sebeple Kâbe etrafında tavaf basit bir dönme değildir.
İşte Kâbe’yi bu şuurla tavaf eden Mümin, yıldızlaşır ve manevi mertebelere ulaşır. Rabbim cümlemize bu sırra ulaşmayı nasib eylesin.
Bu yazıya özel bir dua edelim: Allah (c.c.) bu satırları okuyan sizlere, umre ve hac nasib etsin! Amin!