Yetişkin olduğumuzda dişlerimiz artık tekrar çıkmaz ve herhangi bir yıpranma ya da aşınma kalıcı hale gelir (dolgusu olanlar bilir). Dişlerimizi mümkün olduğu kadar temiz ve sağlıklı tutmak bu yüzden önemlidir.
Fakat bilim insanları bu durumu değiştirmek istiyor.
Alanda onlarca yıldır yürütülen çalışmalara dayanan potansiyel bir diş çıkarma tedavisinin klinik deneyleri önümüzdeki yılın Temmuz ayında başlayacak. Eğer bu deneyler başarılı olursa, tedavi için kullanılacak ilaçlar 2030 yılı itibariyle hazır olabilir. Japonya'daki Kitano Hastanesi Tıbbi Araştırma Enstitüsünde çalışan ve deneylerde görev alacak olan bir araştırma takımı, anodontili kişileri tedavi etmeyi hedefliyor. Anodonti, süt dişlerinin ve kalıcı dişlerin normal şekilde çıkmasını önleyen ve nadir görülen genetik bir sağlık durumu.
TEDAVİLERDE ÇOCUKLAR ÖRNEK ALINACAK
Tedavide ilk olarak bu durumu yaşayan küçük çocuklar hedef alınacak. Fakat sonraki zamanlarda araştırmacılar, tedavinin daha geniş şekilde kullanılabileceğini ve daha yaygın diş sorunlarına sahip kişiler için uygulanabileceğini düşünüyor.
Kitano Hastanesinin diş hekimliği ve ağız cerrahisi bölümü başkanı Katsu Takahaşi, "Yeni dişlerin çıkması her diş hekiminin hayalidir" diyor. "Ben de yüksek lisans öğrencisi olduğumdan beri bunun üzerinde çalışıyordum. Bunu gerçeğe dönüştüreceğimize inanıyorum."
HAYVANLARDA BAĞLANTI KEŞFEDİLDİ
Farelerde USAG-1 isimli belli bir gen ile diş büyümesinin sınırı arasında bir bağlantı keşfeden araştırmacılar, sonrasında USAG-1'in ifadesini engellemeye çalıştıkları testler yürütmeye başlamışlar. Farelerde ve dağ gelinciklerinde, USAG-1 faaliyetinin bir kısmını ciddi yan etkiye yol açmadan güvenli biçimde engelleyebilen ve diş büyümesinin teşvik edilmesini sağlayan bir antikor keşfedilmiş. Sıradaki adım, aynı kimyasal tepkimelerin insanlarda da kontrol edilip edilemeyeceğini görmek.
Tedavi şimdilik olasılık da olsa, yeni ilacın kullanılmasıyla geçici ve tam boyutlu kalıcı dişlerden sonra ağızda üçüncü nesil dişlerin çıkmasını teşvik etmek mümkün olabilir. Üstelik bu yaklaşımın faydası, diş büyümesinin doğal yolla tetikleniyor olması. Bu sayede vücutlarımız, kök hücrelerde karmaşık mühendislik uygulanmadan bu işi doğal şekilde yürütebilir.