Anayasa Mahkemesi(AYM), 6191 sayılı Sözleşmeli Erbaş ve Er Kanunu’nun 6. maddesinin (4) numaralı fıkrasının (a) bendinde yer alan sözleşmelerin iptalini düzenleyen kural hakkında kararını verdi. 05/04/2023 tarihli ve E.2022/152 numaralı dosyada AYM, söz konusu düzenlemenin Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptal edilmesine karar verdi.
“DİSİPLİNSİZLİK” BELİRSİZLİĞİ
AYM, söz konusu düzenlemede sözleşmenin feshi için gerekçe olarak gösterilen “disiplinsizlik” kavramıyla ilgili belirsizlik oldu tespitinde bulundu.
AYM’nin değerlendirmesinde söz konusu tespit için, “İtiraz konusu kuralda yer alan ‘disiplinsizlik’ kavramından ne anlaşılması gerektiği belirli değildir. Nitekim hangi hâllerin disiplinsizlik olarak kabul edileceğinin, disiplinsizlik hâlinden bahsedilebilmesi için disiplin cezası alınmış olmasının gerekip gerekmediğinin, gerektiği takdirde hangi tür veya sayıda alınmış disiplin cezalarının bu hâlin varlığı için yeterli olacağının söylenebilmesi mümkün değildir. Bu hâliyle sözleşmenin feshedilmesine neden olan disiplinsizlik hâllerinin objektiflikten uzak, sınırlarının ve çerçevesinin belirsiz olduğu anlaşılmıştır” ifadeleri kullanıldı.
SORUŞTURMA YAPILMADAN CEZA
AYM’nin söz konusu düzenlemeyle ilgili dikkat çektiği bir diğer nokta da Anayasa’nın 129. Maddesi’ne göre disiplin cezası için disiplin soruşturulması yapılması, soruşturma için de savunma hakkının tanınmış olması gerekmesine rağmen bu düzenlemede bunlara yer verilmemiş olduğu.
AYM konuyla ilgili değerlendirmesinde şu ifadeleri kullandı:
“Söz konusu maddenin ikinci fıkrasında kamu görevlisine disiplin cezası verilmeden önce etkili bir disiplin soruşturması yapılması zorunlu kılınmasına rağmen itiraz konusu kuralda öngörülen sözleşmenin feshi işleminin uygulanması için savunma alınmasını, dolayısıyla soruşturma yapılmasını zorunlu kılan herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Bu değerlendirmeler ışığında kuralın anılan maddenin ikinci fıkrasında öngörülen savunma hakkı tanınmadıkça disiplin cezası verilemeyeceği yönündeki ek güvenceye aykırı olduğu ve belirtilen Anayasa maddesinin sözüyle çeliştiği sonucuna ulaşılmıştır.”