İnanç

Baba mirası pay edilirken, anne babaya bakan ya da katkıda bulunan evlada ayrımcılık tanınır mı?

Babadan kalan mirasın paylaşımı sırasında, çocukların emeği göz önünde bulundurulmalı mı? Din İşleri Yüksek Kurulu bu konuda ne diyor?

Abone Ol

Aile içinde miras paylaşımında evladın katkıları göz önünde bulundurulabilir mi? Hukuki ve sosyal boyutlarıyla ele alıyoruz.

Öncelikle şunu belirtelim çocuklardan hiçbiri "Ben anne babama baktım, hastalıklarında ben ilgilendim, benim yanımda kaldılar, ben ilgilendim." gibi gerekçelerle mirastan payı dışında fazla hak talep edemez.

Yine "Ben büyüğüm, siz küçüktünüz ben çalıştım, tarla bahçede babam beni çalıştırdı, eve ekmek getirdim" gibi gerekçelerle de kimse mirastan fazla pay alma hakkını kendinde göremez.

Şüphesiz Anne babaya yapılan iyilik ve hayır, kişiye çok sevap kazandırır. Ancak bu durum kişiyi mirasta daha çok pay sahibi yapmaz. Bunun esri ve karşılığı Allah'a aittir.

Peki baba emri altında çalışan, maaşını babası ile paylaşan, babasının mülküne katkıda bulunan, babasına ev, araba ve arsa alımında para veren, baba mirasında emeği ve katkısı bulunan evladın mirastaki durumu ne olacak?

Aile içinde katkıların önemi

Aile içinde kazanılan malların paylaşımı, özellikle miras durumlarında sıkça karşılaşılan bir sorun. Özellikle babadan kalan mirasın paylaşımında, çocukların malın kazanılmasında veya korunmasında gösterdiği çabaların dikkate alınıp alınmayacağı konusu, hukukçular ve aileler arasında önemli tartışmalara yol açıyor. Din İşleri Yüksek Kurulu'nun bu konudaki son açıklaması ise, bu tartışmalara yeni bir boyut kazandırdı.

Aile içinde malların kazanılması sırasında, ortaya çıkabilecek tartışmaların önüne geçmek için kişilerin katkı ve çalışmalarının açıkça belirlenmesi büyük önem taşır. Bu sayede, her bireyin emeği ve çabası net bir şekilde görülür.

Katkıların belgelendirilmesi

Kişilerin katkılarının somutlaştırılması için resmî vesikalar ve kayıtların yanı sıra, aileyi yakından tanıyanların bilgi ve tanıklıklarına başvurulması gerekmektedir. Bu, adil bir paylaşımın sağlanmasında kritik bir rol oynar.

Belgelendirme ve şahitlendirme yoksa ne olur?

Din İşleri Yüksek Kurulu'nun açıklamasına göre, aile içinde müşterek çabayla kazanılan mallar, yapılabiliyorsa kişilerin harcadıkları mesai, aldıkları risk ve kullandıkları temsil yetkisine dayanarak hakkaniyetli bir biçimde ayrılmalıdır. Ancak, tarafların katkılarının somut bir biçimde ayrıştırılamaması veya daha sonra ayrıştırılamaması hâlinde anne-baba ve çocukların beraber yaşadığı geniş ailelerde elde edilen kazanç ve sahip olunan mallar aile reisi olan babaya aittir.

Eğer katkılar ayrıştırılmazsa, anne-baba ve çocukların birlikte yaşadığı geniş ailelerde elde edilen mal ve kazançlar aile reisi olan babaya aittir. Bu durumda, babanın vefatıyla miras kalan mallar, mirasçılar arasında haklarına göre bölüştürülür.

Hukuki perspektiften miras paylaşımı

Hukuki hükmün önemi

Hukuki olarak, malların kazanılması veya korunmasında katkısı olan kardeşlerin gayretleri diğer mirasçılar tarafından dikkate alınmalıdır. Bu, miras paylaşımında hakkaniyetli bir yaklaşımın benimsenmesini sağlar.

Toplumsal ve dini yaklaşımlar

Din İşleri Yüksek Kurulu'nun 12.07.2017 tarihli kararına göre, aile içindeki katkıların değerlendirilmesi önemlidir. Hukuki hükümün ötesinde, toplumsal ve dini değerler de miras paylaşımında rol oynar.

Adaletli bir miras paylaşımı nasıl sağlanır?

Şeffaflık ve iletişim

Aile içinde miras paylaşımında şeffaflık ve iletişim büyük önem taşır. Katkıların açıkça belirlenmesi ve belgelenmesi, ileride çıkabilecek anlaşmazlıkların önüne geçer.

Hukuki destek almanın önemi

Miras paylaşımında hukuki destek almak, adil ve hakkaniyetli bir bölüşümün sağlanmasında kritik bir adımdır. Uzmanlardan alınacak danışmanlık, sürecin sorunsuz ilerlemesine yardımcı olur.

İnanç haberleri için TIKLAYINIZ!

Astroloji ve Rüya haberleri için TIKLAYINIZ!

Kadın Aile haberleri için TIKLAYINIZ!

Kültür Sanat haberleri için TIKLAYINIZ!