Bugün, takvim yaprakları 15 Ekim’i gösterirken, tarihin sayfalarına iz bırakan birçok önemli olayı anmak için güzel bir fırsat. Bilimden siyasete, edebiyattan toplumsal olaylara kadar pek çok alanda bu özel günde yaşananları derledik. Gelin, 15 Ekim’de dünyada neler olmuş bir göz atalım.

1582 yılına döndüğümüzde, Avrupa’da Gregoryen takvim kabul edilerek takvim sisteminde büyük bir değişikliğe gidildi. Bu yeni takvimle birlikte artık modern bir zaman ölçümüne geçiş sağlandı. Bugün kullandığımız takvimin de temelleri işte o tarihte atıldı.

1878’de, elektrik denince akla ilk gelen isimlerden Thomas Edison, Edison Electric Light Co adlı şirketi kurdu. Edison’un kurduğu bu şirket, elektriğin dünyaya yayılmasında büyük bir rol oynadı. Edison’un girişimi, elektriğin evlere kadar girmesiyle birlikte hayatın akışını değiştiren adımların öncüsü oldu.

1917’de ise oldukça ilginç bir olay yaşandı. Hollandalı ünlü dansçı Mata Hari, casusluk yaptığı gerekçesiyle Fransızlar tarafından kurşuna dizildi. Mata Hari’nin bu gizemli hikayesi, casusluk dünyasında adeta efsaneleşti ve yıllar boyunca sinemadan edebiyata birçok alanda ilham kaynağı oldu.

Türkiye’de 1927 yılında ise Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyet Halk Partisi kurultayında “Büyük Nutuk”u okumaya başladı. Altı gün boyunca devam eden bu konuşmada Atatürk, Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet’in ilk yıllarına dair önemli detayları halkla paylaştı. Nutuk, Cumhuriyet’in temellerini anlatan bir rehber olarak tarihe geçti.

1934 yılına baktığımızda, Çin’in devrimci lideri Mao Zedung’un başını çektiği 100 bin kişilik birliğin “Büyük Yürüyüş”e başladığını görüyoruz. Güneydoğudan kuzeydoğuya 10 bin kilometre sürecek bu yürüyüş, Mao’nun liderliğini pekiştiren ve Çin tarihinde önemli bir yere sahip olan bir mücadeleydi.

Mao Zedong Reader Librarian Revolutionary 1050X700

Türkiye’de 1937 yılında ise yeni Türk harfleriyle basılan ilk banknotlar tedavüle çıktı. Üzerinde Atatürk’ün resmi bulunan bu paralar, Türk lirasının modern simgelerinden biri olarak tarihteki yerini aldı.

1945 yılında, Fransa’da geçici hükümetin başında bulunan Pierre Laval, savaş suçları nedeniyle idam edildi. İkinci Dünya Savaşı sonrası Avrupa’da hesaplaşmaların en çarpıcı örneklerinden biri olan bu olay, Fransız tarihinde de unutulmaz bir sayfa olarak yerini aldı.

1961’de dünya genelinde insan haklarını savunan Uluslararası Af Örgütü Londra’da kuruldu. O günden bugüne kadar, pek çok ülkede insan hakları ihlalleri ile mücadele eden bu örgüt, toplumlar arasında adaleti ve barışı sağlamaya çalışıyor. Türkiye’de ise o yıl yapılan seçimlerde dört büyük parti yarıştı: CHP, Adalet Partisi, Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi ve Yeni Türkiye Partisi. Seçim sonuçları, Türkiye’nin siyasi geleceğini belirleyen önemli adımlardan biri olarak hafızalara kazındı.

1990 yılında Sovyetler Birliği’nin başkanı Mihail Gorbaçov, dünya barışına olan katkılarından ötürü Nobel Barış Ödülü’ne layık görüldü. Bu ödül, o dönemde Soğuk Savaş’ın sona ermesinde oynadığı rol nedeniyle Gorbaçov’a takdim edilmişti. 1993 yılında ise Nobel Barış Ödülü, Güney Afrika’da apartheid rejimine karşı mücadele eden Nelson Mandela ve devlet başkanı De Klerk’e verildi. Bu ikili, Güney Afrika’da beyazların siyahlar üzerindeki baskıcı yönetimini sona erdirmek için önemli bir adım atmıştı.

Ve son olarak yakın tarihe döndüğümüzde, 2022’de Bartın’da meydana gelen maden faciası, Türkiye’yi derinden üzdü. Bu trajik olayda 41 maden işçisi hayatını kaybederken, 7 işçi de yaralandı. Bu facia, iş güvenliği ve çalışma koşulları konusundaki tartışmaları yeniden alevlendirdi.

Kaynak: HABER MERKEZİ