Mengenli aşçıların saraylardan beş yıldızlı otellere kadar uzanan ustalığı, Bolu mutfağını yıllardır Türkiye’nin en özel lezzet duraklarından biri haline getiriyor. Hem etli yemekleriyle hem de hamur işi ve çorbalarıyla her damağa hitap eden bu şehirde, yöresel yemeklerin lezzeti yıllara meydan okuyor.
Orman Kebabı
Adından da anlaşılacağı gibi doğayla iç içe bir yemeği temsil ediyor. Kuzu eti, taze mantar, patates, havuç ve bol baharatla pişiriliyor. Genellikle fırında hazırlanıyor ve yanında tereyağlı pilavla servis ediliyor. Bolu'nun et kültürünü en güzel anlatan yemeklerden biri.
Mengen Pilavı
Mengen’in aşçıları kadar pilavı da meşhur. Kuşbaşı et, mantar, havuç, dolmalık fıstık ve bazen cevizle yapılan bu pilav, hem göze hem mideye hitap ediyor. Et suyuyla pişirilen pilavın tane tane olması için özenli bir el şart.
Kaldırık Dolması
Kaldırık otu, Bolu’nun dağlarında yetişen bir bitki. Bu otla yapılan dolma, hem sağlıklı hem de farklı bir lezzet. İç harcı pirinç, soğan, salça ve bol baharatla hazırlanıyor. Üzerine sarımsaklı yoğurtla servis edilen kaldırık dolması, Bolu sofralarının vazgeçilmezi.
Keşli Cevizli Erişte
Erişte zaten başlı başına bir lezzet ama Bolu’da buna keş peyniri ve ceviz eklendi mi ortaya gerçek bir şölen çıkıyor. Ev yapımı erişteler haşlanıp tereyağında çevriliyor, üzerine keş (kurutulmuş yoğurt peyniri) ve dövülmüş ceviz ekleniyor. Hem pratik hem doyurucu.
Ovmaç Çorbası
Köy mutfağının en güzel örneklerinden biri. Az malzemeyle çok lezzet yaratılan bu çorba, un ve suyla yoğrulup elde ufalanan küçük hamur parçalarıyla hazırlanıyor. Salça, nane ve tereyağlı sosla lezzet kazanıyor. Soğuk günlerin iç ısıtan başlangıcı.
Kızılcık Tarhana Çorbası
Bolu’ya özel bir çorba. Diğer tarhanalardan farklı olarak içerisine kızılcık püresi katılıyor. Bu da ona hafif ekşi, aromatik bir tat veriyor. Aynı zamanda bağışıklık sistemini güçlendiren, şifalı bir seçenek.
Abant Kebabı
Patlıcan, et ve kaşarın enfes birleşimi. Patlıcanlar kızartılıyor, etli harçla dolduruluyor, üzerine kaşar serilip fırında kızartılıyor. Abant Gölü’nün adını taşıyan bu kebap, restoranlarda sıkça karşınıza çıkacak ve büyük ihtimalle favoriniz olacak.
Paşa Pilavı
Adını sofradaki gösterişli duruşundan alıyor. Tereyağında kavrulan kuşbaşı et, bezelye, havuç ve pirinçle buluşuyor. Bazen içine badem ve dolmalık fıstık da ekleniyor. Davet sofralarının yıldızlarından.
Bolu Köftesi
Bolu’nun kendine has baharatları ve Mengen peyniriyle harmanlanan köfte harcı, bir gece dinlendiriliyor. Izgarada pişirilip yanında közlenmiş sebzelerle sunuluyor. Dışı çıtır, içi yumuşak bu köfte, sokak lezzetlerinin gurme versiyonu gibi.
Kabaklı Gözleme
Tatlı bir ara öğün arayanlar için birebir. Rendelenmiş kara kabak, şeker ve cevizle kavrulup yufkaya sarılıyor. Sacda ya da tavada pişirilerek hazırlanan bu gözleme, özellikle kahvaltılarda ya da beş çaylarında tercih ediliyor.
Bolu Lezzetlerini Yerinde Tatmak Neden Gerekir?
Bu sayılan yemekler sadece bir menü değil, Bolu’nun tarihi, doğası ve insanlarının emeğiyle harmanlanmış bir kültürün yansıması. Her yemeğin içinde bir aile geleneği, bir köy hikayesi, bir aşçının ustalığı var. Bolu’ya gidip bu yemekleri yerinde tatmak, sadece karnınızı değil; gözünüzü, gönlünüzü de doyurur.
