Binlerce Yıllık Bir Köy..
Misi’nin hikayesi, tam 3000 yıl öncesine kadar uzanıyor! Köy, antik Mysia bölgesinde yer alıyor ve ismini de buradan almış. Misyalılar, zamanında Batı Anadolu’dan bu bölgeye göç ederek Misi’yi kurmuşlar. Yani burası, hem tarih boyunca hem de doğanın içinde yaşamış pek çok medeniyeti barındırmış bir köy. Roma, Bizans ve Osmanlı İmparatorlukları dönemlerinde de önemli bir yerleşim yeri olmuş.
Mesela, Roma döneminde Hristiyanlık burada yayılmaya başlamış ve Misi, bu süreçte çok önemli bir rol oynamış. Burada, Misipoli Manastırı’nda İncil’in bir nüshasının bulunduğu bile söyleniyor! Hristiyan keşişler, köyün saklanmaya elverişli yapısı sayesinde burada uzun süre misyonerlik faaliyetleri yürütmüşler. Bir yandan tarih kokan bu bilgileri keşfederken, diğer yandan köyün dingin atmosferiyle huzur bulabilirsiniz.
Osmanlı Dönemi ve Misi’nin Yeniden Doğuşu
Misi Köyü, 1316 yılında Osmanlı toprağı haline gelmiş ve Osmanlı döneminde ipekböcekçiliği, bağcılık ve pekmez üretimi ile ünlü olmuş. Köydeki evlerin geniş sundurmaları bile ipekböcekçiliği için özel olarak tasarlanmış. Osmanlı’nın mirasını taşıyan bu evler, 1989’da kentsel sit alanı ilan edilerek koruma altına alınmış. Bugün hala bu evlerin restore edilmiş haliyle köyün sokaklarında dolaşabilirsiniz.
Misi, köy kültürünün en güzel örneklerinden birini sunuyor. Tarihi dokusu, doğal güzellikleri ve sıcak atmosferiyle, ziyaretçilerine unutulmaz anlar yaşatıyor. Yani Misi’yi gezmek demek, tarihin içinde yürümek ve bir masal diyarında dolaşmak demek!
Doğayla İç İçe Bir Yaşam..
Misi Köyü, sadece tarihiyle değil, doğasıyla da büyülüyor. Köyün tam ortasından geçen Nilüfer Çayı, köye ayrı bir huzur katıyor. Bu çayın kenarında oturup kuş sesleri eşliğinde çayınızı yudumlamak mı? Misi’de tam olarak yapacağınız şey bu! Ayrıca, köyün her yanında görebileceğiniz üzüm bağları ve asmalar da Misi’nin doğaya ne kadar uyumlu bir köy olduğunu gösteriyor.
Misi’ye geldiğinizde, doğayla iç içe bir kahvaltıyla güne başlamak harika bir seçenek. Sonrasında ise köyün Fotoğraf Müzesi, Çocuk Kütüphanesi, Edebiyat Müzesi ve Karagöz Evi gibi kültürel duraklarını keşfedebilirsiniz. Ayrıca, her köşede sizi bekleyen renkli evler tam bir fotoğraf cenneti! Bol bol fotoğraf çekmeyi sakın unutmayın!
Kavacık Sultan Yatırı
Misi’nin bir başka önemli noktası ise Rivayete göre, Kavacık Sultan, Osmanlı’nın fetihlerinden önce Bizans askerleriyle savaşan cesur bir kadındı. Hatta kendisine saldıran 15 askeri öldürdüğü bile söylenir. Bugün, Kavacık Sultan’ın türbesi, köyün önemli ziyaret noktalarından biri. Ziyaretçiler, buraya gelip dilekler dileyip dualar ederler. Söylentilere göre, buradan akan su, Kavacık Sultan’ın gözyaşlarıymış!
Misi’de Pekmez Zamanı!
Misi Köyü’nün meşhur lezzeti ise pekmezi. Ünlü misket üzümleri ile yapılan bu pekmez, köyün en büyük geçim kaynaklarından biri. Köyü gezerken üzüm bağları ve asma yapraklarıyla dolu manzaralarla karşılaşmanız olası. Misi’nin bu doğal güzellikleri, köyü hem sakin bir kaçamak hem de kültürel bir keşif merkezi haline getiriyor.
Misi Köyü’nde Neler Yapabilirsiniz?
Misi’ye geldiğinizde önce bir köy kahvaltısıyla güne başlayın. Ardından köyün sokaklarında gezin ve tarihi evleri keşfedin. Doğa ve tarihin iç içe geçtiği bu köyde, bolca huzur bulacaksınız. Ayrıca Nilüfer Çayı kıyısındaki kafelerde çayınızı yudumlayıp, köyün sakinliğinin tadını çıkarabilirsiniz.
Fotoğraf çekmeyi unutmayın, çünkü Misi’nin her köşesi adeta bir kartpostal!
Eğer Bursa’yı ziyaret ederseniz, Misi Köyü’nü mutlaka listenize ekleyin. Doğayla iç içe huzurlu bir gün geçirmek ve tarihin derinliklerine dalmak isteyenler için Misi, tam anlamıyla bir kaçış noktası!