Cin Çarpabilir mi?

Cin çarpması fikri, küresel ölçekte birçok kültürde karşımıza çıkan ve çeşitli olaylarla ilişkilendirilen bir anlayıştır. Peki, bu sadece bir mit mi, yoksa ardında daha fazlası mı var? İslami öğretiler ve modern bilimsel yaklaşımlar, bu esrarengiz olayları nasıl açıklıyor?

Cin ve Şeytan Kavramı

Şeytanın ve cinlerin varlığını hem Kuran-ı Kerim'den hem de Peygamber Efendimizin (s.a.v) hadislerinden öğreniyoruz.

Kuran-ı Kerim ayetlerine göre insanın en büyük düşmanı Şeytandır. Şeytanın, insan ve cinlerden kullandığı, kandırdığı varlıklar vardır.

Şeytanların başı olan İblîs’in cinlerden olduğu Kehf sûresinin 50. âyetinde şöyle ifade edilir: “Hani biz meleklere, ‘Âdem için saygı ile eğilin’ demiştik de İblis’ten başka hepsi saygı ile eğilmişlerdi. İblis ise cinlerdendi de Rabbinin emri dışına çıktı. Şimdi siz, beni bırakıp da İblis’i ve neslini, kendinize dostlar mı ediniyorsunuz? Hâlbuki onlar sizin için birer düşmandır. Bu, zalimler için ne kötü bir bedeldir!”.

Cinler ateşten yaratılan, insandan önce yaratılan, gözle görülmeyen, insan dışı irade sahibi varlıklardır. İnsanlar gibi cinler de Allah'a karşı sorumludur. Cinlerin de insanlar gibi iman edeni, etmeyeni, iyisi ve kötüsü vardır.

Cinler de insanlar gibi irade sahibi ve sorumluluk sahibi varlıklar olarak yaratılmışlardır (ez-Zâriyât, 51/56)

Cinler insanlara zarar verebilir mi?

Cin çarpması: cinlerin insana bulaşması, cinlerin insana zarar vermesi, cinlerin insanı hasta etmesi, insanın çok kötü duruma düşmesi anlamında kullanılan bir deyimdir.

İnsanın insana ve  hayvanın insana zararı nasıl mümkünse cinler de insanlara zarar verebilir.

İnsan nasıl insan hakkını çiğneyip kul hakkına girebiliyorsa kötü günahkar cinler de insan hakkına girebilir.

Cinlerin kafirlerine şeytan denir. Şeytanlar; özellikle vesvese, kuruntu, zan, dedikodu, yalan ve iftira gibi duygu telkinleri ile insana zarar vermeye çalışırlar.

Güneşin, rüzgarın insana çarpması ve hasta etmesi nasıl mümkünse cinler de insanı hasta edebilirler. Virüs ve mikrobun bulaşması gibi cinler de insana bulaşabilirler. Cin kelimesi Arapça mikrop anlamına da gelmektedir.

Aşk, ayrılık, kayıp, zarar, hastalık ve benzeri sorunları sonucu psikolojik rahatsızlık yaşayanların, şizofren olanların, aklına ve iradesine hakim olamayanların, zayıf karakterli insanların yapıp ettiklerini cinlerin etkisi olarak da değerlendirmek mümkündür.

Ehl-i Sünnet alimleri, cinlerin insanlara zarar verebileceği düşüncesini destekler nitelikte görüşlere sahiptir.

Cinlerin Esrarı

Özellikle Ebu’l-Hasan el-Eş’ari gibi alimler, cinlerin insan bedenine girip zarar verebileceğini kabul ediyor. Şibli, "Cinlerin Esrarı" adlı eserinde, Bakara suresindeki faiz ayetini bu inancın delili olarak gösteriyor:

"Riba (faiz) yiyenler kendilerini şeytan çarpmış birer deliden başka bir hâlde (kabirlerinden) kalkamazlar." (Şiblî, Cinlerin Esrarı, s. 258.)

Ayette geçen “Çarpma"nın ne olduğu hususunda. Hülâsat’ül-Beyân tefsirinde şu bilgi vardır: “Şeytan’ın messiyle mecnûn olmak ve Şeytan’ın insanı zaptetmesiyle sar’a’ya tutulmak.” Bu ise bedenî birtakım fonksiyon bozukluklarıdır.

Kur’ân'da Felâk ve Nâs sûrelerine bakıldığında bu konuda bazı ipuçları görülür: “(Büyü yapmak için) düğümlere üfleyen kadınların (ve her sihirbazın) şerrinden...” âyeti, sihirbazların bazı zararlar verebileceğini göstermektedir. Nitekim müfessirlerden Fahreddin er-Râzî ve Ebussuûd Efendi’ye göre bu iki sûrenin nüzûl sebebi, Lebid bin A’sam adındaki yahudinin Resûlullah’a (S A V.) ve ashabına büyü yapmaya çalışmasıdır.

Şeytanın ve cinlerden şeytanların hâkimiyeti ve zararı sadece onu dost edinenler ve Allah’a ortak koşanlar için söz konusudur (bkz. en-Nahl, 16/99-100)

Manevi Açıklık ve Cinlerin Etkisi

Ahmet b. Hanbel’in oğlu Abdullah kendisine: “Bazı kimseler, cinin insan bedenine giremeyeceğini söylüyorlar. Sizin bu konuda ne dersiniz?” diye sorduğunda, Ahmet b. Hanbel, “Onlar yalan söylemişlerdir.” diye cevap vermiştir.

Cinler ve şeytanlar insana manen ve ruhen zarar verebilirler. Ancak cinler ve şeytanlar her insana zarar veremezler. Şağlık, temizlik, ahlak gibi temel kurallara uymayan insanlara şeytan ve cinler zarar verebilir.

Kur’ân-ı Kerîm’de insan ve cinlerin şeytanlarından söz edilir: “İşte böylece biz her peygambere insan ve cin şeytanlarını düşman kıldık. Bunlar aldatmak için birbirlerine yaldızlı laflar fısıldarlar. Rabbin dileseydi bunu yapamazlardı. O hâlde onları iftiralarıyla baş başa bırak.” (el-En‘âm, 6/112)

Din İşleri Yüksek Kurulu  12.07.2017 tarihli kararında bu konuda şu açıklamayı yapmıştır: 

"Gerçekten Allah’a iman edenler üzerinde şeytanların ve cinlerin hâkimiyeti, bir baskı kurması ve zarar vermesi söz konusu değildir. Şeytanın ve cinlerden şeytanların hâkimiyeti ve zararı sadece onu dost edinenler ve Allah’a ortak koşanlar için söz konusudur. (bkz. en-Nahl, 16/99-100)

Müminlerin cin ve insan şeytanların her türlü şerrinden ve zarar vermesinden Allah’a (c.c.) sığınması ve onlardan korkmaması gerekir. Onlara hiçbir şekilde meyletmeyen ve iradesini sadece hak ve hakikat doğrultusunda kullanan kimseler cin ve şeytanlardan gelebilecek her türlü etki ve zarardan korunmuş olurlar."

Cinlere Karşı Manevi Korunma Yöntemleri

1-Kuran-ı Kerim ve Dualar

İslami inanç sistemine göre, cinlerden korunmanın yolları arasında manevi temizlik ve dua etmek yer alır. Peygamber Efendimiz (s.a.v), özellikle kirlilik barındıran yerlere girerken okunması gereken duaları öğretmiştir. Cinlerden korunma konusunda dua ve temiz bir yaşam tarzı, bir kalkan görevi görür.

Cinlere Karşı Tavsiye edilen sure ve dualar

Besmele çekmek, Euzu besmele çekmek, salavat getirmek, istiğfar çekmek,

İhlas suresi, Felak suresi, Nas Suresi, Fatiha suresi ve Ayetel Kürsi okumak cinlerin zararına karşı tavsiye edilir.

2- Günahlardan Uzak Durmak

Müslümanlar için günahlardan kaçınmak, cinlerin zarar verme potansiyelini azaltmanın bir yolu olarak görülür. Her günah, şeytan ve habis cinler için bir kapı veya pencere olarak kabul edilir. Özellikle hassas bireyler, dikkatli ve temiz bir hayat sürdürerek bu tehlikelerden uzak durmalıdır.

Cinlerin Zarar Verme Nedenleri ve Yöntemleri

Cinler, çeşitli sebeplerle insanlara zarar verebilir. Bunlar arasında insanların kendi açıkları, kötü niyetleri veya bilinçsiz davranışları yer alır. İslami öğretiler, cinlere karşı korunma yollarını açıklarken, cinlerin zarar verme kapasitesinin de altını çizer.

Şeytan ve Cinlerin İnsanlar Üzerindeki Etkileri

Kur'an-ı Kerim'de de belirtildiği gibi, cin ve şeytanlar, insanları sadece manevi olarak, düşünce ve psikoloji ile etkileyebilir. Kuran-ı Kerim'de Cin ve Şeytanların fiziksel bir zarar verme yetisi olmadığı, ancak kötü ameller ve düşünceler yoluyla insanları yanlış yollara sevk edebileceği vurgulanır. Bu yanlış davranış ve yollar sebebiyler insan fiziksel de zarar görür.

Cinler Nasıl ve Niçin Zarar Veriyor?

Cinlerin çarpmasına sebep olduğu söylenen durumlar şunlardır:

1) Harâbe ve benzeri yerlerde, bilhassa çöplüklerde abdest bozmak. Boy abdesti alması gerekirken cunüp dolaşmak. Gece ve pislik yerlerde olursa daha tehlikelidir. 

2) Hiçbir sebep olmadan da, sırf kötü niyetleri sebebiyle tasallutta bulunabilirler ve bunun için bilhassa asabı yönden zayıf, sinirli, öfkeli kişileri tercih ederler.

3) Spiritizmacıların da belirttikleri gibi, cinler gibi rûhânî varlıklar kötü ilimlere sahip bir insan tarafından zarar vermesi için bir başkasına yollanabilmektedir. Eskiler buna irsal-i hâtif derler.

4) Kâmil bir yol gösterici, rehber olmaksızın çok yüksek sayıda esmâ okumanın, ölçüsüz zikirde bulunmanın, toplum ve insanlardan kopuk yalnız yaşamanın, aşırı düşünme ve tefekkürün de cin tasallutuna sebep olabileceği tasavvuf kitaplarında yazılıdır.

5) Cinlere aşırı ilgi duymakta, bu sebeple cinlerle irtibat kurmaya çalışmakta ve Ruh çağırma seanslarında cinlerin tasallut tehlikesinin daima mevcut olduğu belirtilmektedir.

Cinlerin zararlarından korunmak için bazı öneriler

1. Dua ve Zikir: Müslümanlar için dua etmek, Allah’a sığınmak en güçlü korunma yöntemlerindendir. Özellikle, Felak ve Nas surelerini okumak, şer ve zararlı varlıklardan korunmak için tavsiye edilir.

2. Abdest ve Temizlik: Abdestli olmak ve temizliğe dikkat etmek, manevi korumanın önemli bir parçasıdır. İslam’a göre temizlik, imanın yarısıdır ve bu, fiziksel temizlik kadar manevi temizliği de kapsar. Namaz abdesti alarak dışarı çıkmak, boy abdesti alması gerekirken cünüp dolaşmamak korunmak için önemli bir uygulamadır.

3. Ev ve Çevre Temizliği: Ev ve çevreyi temiz tutmak, cinlerin zarar vermesini önlemeye yardımcı olabilir. El, kıyafet ve beden temizliği çok önemli. Yemekten önce ve sonra mutlaka eller yıkanmalı. Duş ve beden temizliği ihmal edilmemeli. Özellikle  tuvalet gibi yerlere girerken okunması gereken dualar, bu konuda bireyleri korumaya yönelik öneriler arasındadır.

4. Günahlardan Kaçınma: İslami öğretilere göre, günah işlemek, şeytan ve cinler için bir kapı açar. Bu nedenle günahlardan kaçınmak ve iyi davranışlar sergilemek, cinlerin zarar vermesini önlemeye yardımcı olabilir. Ahlaksız, karaktersiz insanları cinler daha çok severler.

5. Kutsal Metinlere Sarılmak: Kur’an okumak ve onun öğretilerine uymak, cinlerin zararlarından korunmanın en etkili yollarından biridir. Özellikle koruyucu ayetlerin ve surelerin düzenli olarak okunması önerilir. Besmele çekmek, Euzu besmele çekmek, salavat getirmek, istiğfar çekmek, ihlas suresi, Felak suresi, Nas Suresi, Fatiha suresi ve Ayetel Kürsi okumak cinlerin zararına karşı tavsiye edilir.

6. Kötü Niyetli Yerlerden Uzak Durmak: Harabe yerler, çöplükler, kötü arkadaş çevresi gibi cinlerin bulunabileceğine inanılan yerlere yaklaşmamak da önemlidir.

7. Manevi Danışmanlık: Ruhani problemler yaşayan kişiler, sağlık uzmanları, din alimleri veya ruhani danışmanlarla görüşerek destek alabilirler. İnsan yalnız kalmamalı. Derdini sıkıntısını paylaşabildiği, içini döküp istişare yapabildiği eş ve dostu olmalı.

Şeytan çarpması ve sihir arasındaki farklar 

Tecrübe sahipleri cin çarpması ve sihir hakkında bazı tespitler yapmışlardır.Cin çarpmış kişiler şu davranışlarda teşhis edilebilir.

1-Ezan veya Kur’an okunmasından aşırı bir şekilde rahatsız olurlar.

2- Yanında şifa niyetiyle Kur’an okunurken bayılma, kasılma, sara ve düşme meydana gelir.

3-Çokça korkutucu rüya görürler.

4-Yalnız ve tek başına kalmayı severler, garip davranışlar sergilerler.

5-Yanında Kur’an okunduğunda içinden anlamsız sesler, düzensiz nesef alıp vermeledikkat çeker.

6-Çarpılma. El, kol, yüz başta olmak üzere bedende felç geçirir gibi davranışların görülmesi.

Sihir belirtileri nelerdir?

Sihir bir insanın duygu ve düşüncelerini çeşitli yollarla etki altına alma çalışmalarıdır. İnsan girişimi ve tesiri  ile yapılan Sihrin belirtileri şu davranışlardan anlaşılabilir:

1-Sihre maruz kalan kadının kocasından veya sihre maruz kalan kocanın karısından nefret etmesi. 

2-Kişinin ev dışında ve evde farklı duygu içerisinde olması; Ev dışında olduğunda ailesini özler eve geldiğinde ise çok şiddetli bir şekilde nefret eder. İşyerinde veya evde sürekli kavga çıkarması.

3- Eşiyle cinsel ilişkiye girememek.

4-Hamile kadının sürekli düşük yapması,

5- Belirli ve açık bir neden olmadan davranışlarda ani değişimler olması,

6-Yemek yeme iştahı tamamen kesilmesi,

7-Yapmadığı bir şeyi, yaptığını hayal etmesi,

8- Belirli bir kişiye körü körüne itaat etmek, ani ve aşırı bir şekilde onu sevmek.

Bu maddelerin birinin veya çoğunun bir kişide bulunması, o kişinin kesinlikle sihir veya şeytan çarpmasına maruz kaldığı anlamına gelmez. Buradaki bir takım belirtiler, sağlık problemleri, fiziksel veya psikolojik sorunlardan kaynaklanıyor olabilir. Bu sorunları yaşayanlar, mutlaka uzmanına ve doktoruna başvurmalı.