Günlere Dair Uğurlar, Hurafeler, İnançlar ve Gerçekler
İslam dininde uğurlu ya da uğursuz gün yoktur. Günün uğurlu ya da uğursuz olması o günde yapılan işlere ve amellere bağlıdır.
Geleneksel inançlar ve modern yaşamın çatışması, halk arasında bazı günlerin uğurlu veya uğursuz olarak kabul edilmesiyle kendini gösteriyor. Yanlış inanışlarından biri de haftanın bazı günlerinin uğurlu bazı günlerinin de uğursuz sayılmasıdır. İslam inancında günlerin birbirine üstünlüğü olmamasına rağmen, halk arasında yaygın hurafeler bu düşünceyi zorluyor. Günleri kıymetli yapan o günde işlenen hayırlı ve güzel işlerdir.
Hurafeler ve Gerçekler
Bu inançlar, İslam kültürüne özgü olmayıp, Hıristiyan ve Yahudi adetlerinden de etkilenmiş durumda. Haftanın bazı günlerini uğurlu, bazı günlerim uğursuz ve bazı günlerinde de çalışmayı günah saymak, kültürümüze yahudi ve hıristiyan adetlerinden geçmiştir. Örneğin, Hıristiyanlar Salı gününü uğursuz, Yahudiler ise Cumartesi gününü çalışmayı yasak kabul ediyorlar. Ancak İslam'da sürekli çalışmak ve ibadet dışındaki zamanları verimli kullanmak öneriliyor.
İşte günlerle ilgili uydurulan hurafeler
1. —Salı günü işe başlanırsa bitmez sallanır.
2. —Pazar günü çalışmak uğursuzluktur.
3. —Çarşamba gecesi işe başlanırsa, "Çarşamba karısını" kızdırır ve o eve kötülüğü dokunur.
4. —Perşembe çamaşır yıkanırsa zengin olunur
5. —Salı günü yeni elbise giyilirse yanar.
6. —Çarşamba günü süt içmek, ev satın almak iyi değildir.
7. —Cuma akşamı ve cuma günü ev temizlemek günahtır.
8. —Cumartesi günü çamaşır yıkamak uğursuzluk getirir.
9. —Arefe günü dikiş dikmek günahtır.
10. —Arefe günü dikiş diken kadının ölmüş çocuğu varsa onun derilerini diker vs.
Zamanın Hurafesi
Kenz'ül- Havas adlı eserden alıntılar, günlerin ve saatlerin her birinin farklı anlamlar taşıdığına dair detayları içeriyor. Ancak bu tür hurafelerin İslam inancında yeri olmadığı vurgulanıyor. İşte o hurafe bilgiler...
Pazar gününe ait vakitler hakkında uydurulan hurafelere örnek:
Saat l: Güneş saatidir, bu saatte sevgi ve dostluk kabul olup kral ve hükümdarlar nezdine girebilmek için dualar okumak ve yazmak uygundur.Yeni elbiseler giymek münasiptir.
Saat 2: ZÜHRE (Venüs)e mahsus olan kötülenmiş bir saattir. Bu saatte hiçbir şey yapılmamalıdır.
Saat 3: UTARİT saatidir. Bu saatte yola çıkmak iyidir. Ayrıca insanların kalp ve gönüllerim celbetmek ve bunlara benzer işleri yapmak için okuma ve yazma saatidir.
Saat 4: AY saatidir. Bu vakitte bir şey alıp satmak iyi değildir. Hiçbir şeye yaramaz.
Saat 5: ZUHAL (Satürn)e mahsus bir saattir. Tefrika ve fitne çıkarma, arabozma ve düşmanlık yapmak için uygun bir saattir.
Saat 6: MÜŞTERİ (Jüpiter)ye nisbet edilen bir saattir. Bu saat kral, hükümdar ve devlet erkanından ihtiyaç talebinde bulunmaya uygundur.
Saat 7: MERİH (Mars)a ait bir saat olduğundan uğursuzdur. Bu vakitte hiçbir şey yapılmaz.
Saat 8: ŞEMS (Güneş)a ait bir saittir. Bu vakitte her türlü hacetin karşılanması için çalışmak uygundur.
Saat 9: ZÜHRE (Venüs)e aitolup insanların kalp ve gönüllerini celbetmek için dua okumaya ve yazmaya uygun bir saattir.
Saat 10: UTARİT'e nisbet edilen bir vakittir. İyi ve salih olan her şeye uygundur.
Saat 11: AY'a ait güzel bir saat olduğundan o vakitte tılsım ve onunla ilgili şekilleri çizmek ve muska yazmak uygun olur.
Saat 12: ZUHAL (Satürn)'ün saati olduğundan bu saat en büyük uğursuzluk getirir. Bu an zarar getirmekten başka bir şeye yaramadığından o saatte herhangi bir işi yapmaktan sakınmalıdır
Günlerin Efsaneleri
Çeşitli günlerle ilgili halk arasında yaygın olan inançlar, işe başlama, çamaşır yıkama ve elbise giyme gibi günlük rutinler üzerinde etkili oluyor. Din bilginleri bu inançların, hem dine hem de sosyal hayata zarar verdiğini belirtiyor.
Halbuki Kuran-ı Kerim'de şöyle buyrulmaktadır:"Allah'ın sana verdiği Maldan harcayıp âhiret yurdunu ara, ama dünyadan da nasibini unutma. Allah'ın sana ihsan ettiği gibi, sen de insanlara iyilik et. Yeryüzünde bozgunculuğu arzulama. Şüphesiz ki Allah, bozguncuları sevmez"(Kasas Suresi, Âyet 77).
Hz. Muhammed Peygamber'in (s.a.v) "İki günü eşit olan zarardadır" sözü, çalışmanın önemini vurguluyor.
Hazırlayan: Ayhan Talha Bayraktar
Kaynak: Yaşayan Hurafeler, Kemalettin Erdil