Uğurtan Turgut, döviz kurunun artış hızının enflasyonun gerisinde kalması nedeniyle mobilya ihracatında uluslararası rekabet gücünün azaldığını ifade etti. Döviz bazında ürün fiyatlarının yükselmesi ve bazı ülkelerde yerel üretimlerin artmasının ihracatı zorlaştırdığını belirten Turgut, “Bu nedenle İMOS olarak yeni pazarlar açmak için yoğun çaba sarf ediyoruz” dedi.
B2B Görüşmeleri ve Yeni Pazarlar
İMOS’un Gana ve Meksika’da düzenlediği B2B organizasyonlarının ardından Şili’de benzer bir etkinlik ve Baltık ülkeleri için satın alma heyeti programı planladıklarını açıklayan Turgut, “Bahanelerin ardına sığınmadan elimizdeki imkanlarla en iyisini yapmaya çabalıyoruz” dedi. Ayrıca, ABD pazarına yönelik TAFEX şirketi ile iş birliğinin sektöre büyük katkı sağlayacağını vurguladı.
Taksit Sınırlaması ve Nakit Akışı Sorunları
Perakende satışlardaki taksit sınırlaması nedeniyle nakit akışında ciddi sorunlar yaşandığını belirten Turgut, “Taksit yapabilmek için farklı yollar arayan mobilyacılar, bu süreçte borçlu olmadıkları tedarikçilerin pos cihazlarını kullanmak zorunda kaldılar. Bu durum alım-satım dengesini bozarak sektöre zarar verdi” ifadelerini kullandı.
Ödenmeyen Çek Oranları Arttı
2023 yılında yüzde 0,7 olan ödenmeyen çek oranının, 2024 yılında yüzde 1,4’e çıktığını belirten Turgut, bu artışın sektördeki finansal sorunları daha da derinleştirdiğini söyledi. Ancak tüm bu olumsuzluklara rağmen İnegöl Mobilyası’nın üretim ve pazarlama esnekliğiyle büyümeye devam ettiğini belirtti.
İnegöl Mobilyası’nın Gücü
İnegöl Mobilyası’nın 4000 üretici ve 1200’den fazla mağazayla temsil gücünü artırdığını vurgulayan Turgut, “Dünyanın hemen her ülkesinde İnegöl’de üretilmiş bir mobilya bulmak mümkün. Butik üretimi toptan fiyatına sunan İnegöl, sektördeki zorluklara uygun çözümler bularak büyümeye devam ediyor” dedi.
İMOS Gözünden 2025
2025 yılı, ekonomi ve mobilya sektörü için zorlukların devam edeceği bir yıl olarak öngörülüyor. Enflasyonun gerilemesine rağmen fiyatların düşmemesi ve yetersiz devlet destekleri, sanayicilerin üzerindeki baskıyı artırıyor. Türk ekonomisinin güçlü temelleri, doğru planlama ve yönetimle hızlı bir iyileşme sağlayabilir.
Enflasyonun Etkileri ve Yanıltıcı Algılar
Enflasyonun düşmesi, fiyatların azalacağı anlamına gelmiyor. Uzmanlara göre, enflasyonun düşmesi fiyat artış hızını yavaşlatırken, ürün fiyatlarında yükseliş devam ediyor. Ayrıca, skimpflasyon (kalite düşüşü) ve shrinkflasyon (gramaj eksilmesi) gibi gizli zam yöntemleri de tüketicilerin alım gücünü olumsuz etkiliyor.
2025’te de bu etkilerin devam edeceğini belirten sanayiciler, enflasyonun sadece fiyat artışıyla değil, aynı zamanda ürün kalitesi ve gramajındaki azalmalarla da hissedildiğini ifade ediyor.
Devlet Destekleri Yetersiz Kalıyor
2024 yılında uygulanan tasarruf tedbirleri, mobilya sektöründe yurt dışı fuarlar ve satış pazarlama faaliyetleri için alınan devlet desteklerini önemli ölçüde azalttı. Bu durum, özellikle uluslararası pazarda rekabet gücünü düşürdü. Sanayiciler, bu desteklerin artırılması gerektiğini vurguluyor.
Sanayicilere Motive Edici Mesaj
Genel ekonomik görünümün karamsar olabileceğini belirten sanayiciler, bu tablonun ümitsizlik yerine daha fazla çalışma azmi getirmesi gerektiğini ifade ediyor. Türk ekonomisinin güçlü temellerine dikkat çekilerek, doğru planlama ve yönetimle kısa sürede refaha ulaşılabileceği belirtiliyor.