Alibey Köyü, İnegöl'ün doğusunda, ovanın kalbinde yer alan, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle dolu bir yerleşim alanıdır. Bu köy, Osmanlıların İnegöl Ovası'nda ilk kurduğu yerleşimlerden biri olarak bilinir.
Alibey Köyü'nün tarihi, pirinç üretimi ve önemli şahsiyetlerle dolu geçmişi, köyün bugünkü kültürel ve sosyal yapısını şekillendiren faktörler arasında yer alıyor.
Alibey Köyü'nün Kökenleri ve Tarihi Önemi
Alibey Köyü, İnegöl'ün fethinden sonra Osmanlı İmparatorluğu tarafından kurulmuş ve bölgenin ekonomik hayatında önemli bir role sahip olmuştur.
Geçmişte göl ve bataklık alanlarının hakim olduğu İnegöl Ovası'nda pirinç ekimi ve manda yetiştiriciliği yapılmış, bu da köyün ekonomik yapısını şekillendirmiştir.
Yıldırım Beyazıt Dönemi ve Vakıf Tescilleri
Vakıf defterlerine göre, köy Yıldırım Beyazıt vakfı olarak tescil edilmiş ve böylece Osmanlı dönemindeki önemli yerleşimler arasında yerini almıştır.
İnegöl'ün farklı bölgelerinde bulunan tarihi yapılar da Yıldırım Beyazıt vakıflarına dahil edilmiştir.
Ali Bey'in Kimliği ve Mirası
Ali Bey, köye adını veren ve uzun yıllar bölgeye hâkim olan gizemli bir figürdür. Onun hakkında kesin bilgiler olmasa da, birkaç olası kimlik üzerinde durulmaktadır. Bu şahsiyetlerin hepsi, dönemlerinin etkili ve nüfuzlu beyleri arasında yer almıştır.
Köyün Sosyo-Ekonomik Yapısı
Alibey Köyü, Osmanlı döneminde önemli bir pirinç üretim merkezi olmuş ve bölgenin diğer köyleriyle birlikte ekonomik açıdan büyük bir öneme sahip olmuştur. 1990 ve 2000 yıllarındaki nüfus sayımlarına göre, köyün nüfusu 900'lerin üzerinde seyretmiş, bölge halkı tarım ve hayvancılıkla geçimini sağlamıştır.
"Alibey Köyü, Osmanlı'dan günümüze uzanan tarihiyle, İnegöl yöresinin en önemli kültürel miraslarından biridir." - Recep Akakuş
Köy, ayrıca yetiştirdiği salata ve badem ile ünlü olup, bu ürünler bölge ekonomisine önemli katkılar sağlamıştır. Alibey Köyü, tarihi, kültürel ve ekonomik zenginlikleriyle ziyaretçilerini beklemektedir.
Recep Akakuş Hocanın Alibeyköy ile ilgili yazısını aynen paylaşıyoruz:
ALİBEY KÖYÜ TARİHİ
Alibey Köyü, İnegöl’ün doğu cihetinde ve ovanın ortasında kurulmuş bir yerleşim alanıdır. Şehir merkezine uzaklığı 7 kilometredir. Yerli köylerden biridir.
Bu köy, İnegöl’ün fethinden sonra Osmanlıların, Su-Sığırlık adıyla İnegöl Ovası’nda ilk kurdukları köydür. Bilindiği üzere Su-Sığırı, manda, camus ve dombay ismiyle de anılan büyük baş havyalara verilen bir isimdir.
İnegöl Ovası, geçmiş yıllarda yaz mevsimi dışında geri kalan üç mevsim boyunca göl ve bataklık durumunda bulunduğu için bu yöre, ekonomik açıdan pirinç ekiminin yanı sıra manda yetiştirilmek suretiyle de değerlendirilmiştir.
Yöre, Yıldırım Beyazıt devrine kadar bir nevi hâra olarak kullanılmıştır. Sonraki yıllarda köyde pirinç ekimi de yapılmaya başlanmış ve burada tesis edilmiş olan hâra, Bursa yöresine aktarılmıştır.
Vakıf defterlerinde ise bu köy, Yıldırım Beyazıt vakfı olarak tescil edilmiş görülmektedir. İnegöl’de Cuma Camii, Sinan Bey Mahallesi’nde yer alan eski iki hamamdan kuzeydeki hamam (Kadınlar Hamamı) ve Kurşunlu Kasabası’ndaki Eski Cami ve de Kervansaray, Yıldırım Beyazıt vakıflarına dâhildir. Meydanında 650 yıllık olduğu söylenen 3 tane ulu çınar ile tarihi bir hamamı vardır.
Köye adını veren Ali Bey’in kimliğine gelince, bu konuda kesin bir bilgiye ulaşılamadı. Ancak, bu zat hakkında gerçeğe yakın bazı ipuçları şöyledir: Bu zat, Hoca Firuz Bey’in oğlu Emir-i Ahûr Ali Bey, olabileceği gibi Hamza Bey’in 5 inci veya 6 ncı göbekten torunları arasında yer alan Mustafa Paşa oğlu Ali Çelebi’dir
Yahut da Mercidabık Savaşı’nda şehit düşen Amasya Beylerbeyi Mehmed Bey’in oğlu Ali Çelebi olabilir. Gerçek kimliği ne olursa olsun bu zat, uzun yıllar İnegöl coğrafyasına hâkim olmuş, İnegöl yöresindeki tüm yaylaları kiralamıştır. Hamamlı Köyü’nün kurucusu Pervane Bey ve Çitli Köyü’nün kurucusu Karabey, bu zatın oğullarıdır.
Bu nedenle, tahrîr defterlerinde Hamamlı Köyü’ne Ehaveyn Karyesi denmiştir. Ali Bey’in soy kütüğüne gelince, bilindiği üzere Hoca Köy ismi, Koca Firuz veya Lala Firuz terkibinden kısaltılarak alınmış bir isimdir. Bu zat, Yıldırım Beyazıt devrinde en nüfuzlu beylerden biridir. Hamza Bey ise Sultan İkinci Murad devrinden itibaren nüfuz ve gölgesi, İnegöl yöresinden hiç eksilmeyen geniş nüfûzu olan bir beydir.
Alibey Köyü, Adabîn Köyü gibi pirinç üretim merkezidir. Osmanlılar devrinde en çok pirinç üretilen yerlerden biridir. Yakın çevresinde Orta Köy, Hamamlı, Hasan Paşa, Bilal ve Kulaca köyleri yer almıştır.
1990 yılı genel nüfus sayımına göre toplam köy nüfusu, 961 kişidir. 2000 yılı genel nüfus sayımına göre ise 494’ü kadın ve 482’si erkek olmak üzere toplam köy nüfusu, 976 kişi olmuştur.
İnegöl yöresinde bazı köyler, yetiştirdikleri ürünler ile şöhret kazanmıştır. Alibey Köyü de yetiştirdiği salata/badem ile şöhret bulmuştur.
RECEP AKAKUŞ HOCANIN ESERİNDEN
DERLEYİP YAYINA HAZIRLAYAN AYHAN TALHA BAYRAKTAR