Havlayan Köpek mi? Sessiz Tehdit mi?
Bir köpek düşünün: Bağırıp çağıran, havlayarak sağa sola saldıran… İşte o köpek genellikle size bir tehdit oluşturmaz, çünkü korkusunu ya da tehlikesizliğini göstermek için sesini kullanır. Asıl korkmanız gereken köpek, sessiz sakin duran ama bir hamlede ısırabilecek olandır! Yani, "Isıracak köpek dişini göstermez" sözü, tehlikenin genellikle sessizce geldiğini anlatır. Birçok olayda, sessiz kalan kişilerin ya da durumların daha dikkatli izlenmesi gerektiğini öğreniriz.
Bu sözü hayatımıza uyarlayacak olursak, bazen en sakin görünen insanlar veya durumlar, beklenmedik bir anda büyük bir etki yaratabilir. Mesela iş hayatında çok fazla konuşan biri çoğu zaman o kadar da etkili olmazken, sessiz kalan birinin bir anda tüm planları değiştirip sizi şaşırtması olasıdır. Bir de, sosyal ortamlarda çok fazla konuşup, dikkat çeken insanlar mı yoksa arka planda sessizce duranlar mı daha etkilidir? Belki de o sessiz arkadaşınız bir gün bomba gibi bir fikirle ortaya çıkar!
Tabii ki bu atasözü sadece tehdit anlamında değil, her alanda geçerli. Örneğin, bir basketbol maçında en sessiz oyuncunun bir anda oyunun kaderini değiştiren atışı yapması ya da bir tartışmada en sakin kişinin en etkili çözümü sunması gibi. "Isıracak köpek dişini göstermez" bize, her zaman sesin ya da gösterişin önemli olmadığını, bazen sessizliğin ve sakinliğin en büyük gücü temsil ettiğini anlatıyor.
Kısacası;İster iş hayatında olsun, ister sosyal ilişkilerde, bazen en tehlikeli ve güçlü hamleler en sessiz kişilerden gelebilir. Yani, dişini göstermeyen o “sessiz köpekler” her zaman izlenmeye değer!