İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Pazarlama Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Süphan Nasır ile Araştırma Görevlisi Merve Kır tarafından yapılan kapsamlı araştırmanın sonuçlarına göre, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarının ardından başlatılan boykot kampanyasına en yüksek katılım Z kuşağından gelmiş. Toplam 1545 kişiden alınan 1384 geçerli yanıta göre, Z kuşağının yüzde 50'si, Y kuşağının yüzde 40'ı, X ile "Baby Boomers" kuşağının ise yüzde 20 civarında boykota katılmış.
Araştırma sonuçlarına göre, Z kuşağının boykota daha fazla katılım göstermesinin arkasında aktivist ruha sahip olmaları, boykot kapsamındaki markaları satın alırlarsa kendilerini suçlu hissedecekleri ve alternatif ürünleri satın almak için fazladan ödeme yapabilecekleri tespitleri bulunuyor.
Araştırmanın değerlendirme kısmında, Z kuşağının boykot markalarını satın alacaklarına kaliteden ödün vermeye hazır oldukları ifade edilmiş. Ayrıca, Z kuşağının satın alım gücünün diğer kuşaklar kadar güçlü olmamasına rağmen, gelecekte satın almalarında baskın bir rol oynayacakları vurgulanmış.
Prof. Dr. Süphan Nasır, Türkiye'de boykot geleneğinin yerleşik olmaması nedeniyle bu çağrıların ne düzeyde karşılık bulduğunu araştırdıklarını belirtmiş. Araştırmada boykota aktif katılımın yüzde 30'larda olduğu ve bu düşük katılımın, boykota çağrı yapan markaların çokluğu ve etkili bir örgütlenmenin olmayışından kaynaklandığı ifade edilmiş.
Araştırmanın analiz kısmında, boykot çağrısı yapılan markaların çokluğunun ve etkili bir örgütlenmenin olmayışının buna katılımı düşük tuttuğunun belirtildiği ve marka sadakatinin yüksek olmasının insanları alışılagelmiş satın alma davranışlarına yönelttiği ifade edilmiş.
Prof. Dr. Nasır, "Boykotun başarısının gerçekleşmesi için çağrıda bulunan markanın somut bir şekilde gerekçelendirilmesi gerekiyor. Niye boykot edildiğini, insanların zihninde anlamlandırması gerekiyor." demiş. Ayrıca, boykotun etkili olabilmesi için gerekçenin sağlam olması ve markanın bu gerekçeye uygun bir şekilde açıklama yapması gerektiği vurgulanmış.
Araştırma sonuçlarına göre, boykota katılanların yüzde 70'i kendilerini iyi hissetmek için boykota katıldıklarını belirtmiş. Ancak, boykotun Gazze'deki olaylara çözüm sağlamayacağını düşünenlerin oranı yüzde 45, etkin bir biçimde düzenlenmediğini düşünenlerin oranı ise yüzde 35 olarak belirlenmiş.
Prof. Dr. Nasır, "Google Trends" verilerine dayanarak, "İsrail" ve "boykot" kelimelerine yönelik aramaların Gazze'ye yönelik saldırıların arttığı dönemlerde hızla arttığını ve boykotun daha çok medyanın haber döngüsüne bağlı olarak gündeme geldiğini ifade etmiş.
Son olarak, Z kuşağının boykota daha fazla katılım gösterdiğini, aktivist ruhlu olduğunu ve duyarlı bir kuşak olduğunu belirten Prof. Dr. Nasır, bu kuşağın boykota daha fazla katılım göstermesinin nedenlerinden birinin de bu kuşağın alışveriş yapma alışkanlıklarının diğer kuşaklara göre daha sınırlı olması olduğunu söylemiş.