İstanbul, Türkiye'nin en kalabalık ve en önemli şehirlerinden biri olmasının yanı sıra deprem riski yüksek olan bir bölge olarak da dikkat çekmektedir. Bu nedenle, İstanbul’daki her semt, olası bir depremde ne kadar güvenli olduğu açısından dikkatle incelenmeli. Beyoğlu ise, hem tarihi yapılarıyla hem de nüfus yoğunluğuyla deprem riski açısından önemli bir yer teşkil ediyor. Peki, İstanbul Beyoğlu’nda deprem riski ne kadar yüksek ve hangi bölgeler bu riskten daha fazla etkileniyor?

Beyoğlu’nun Deprem Riski: 

Beyoğlu, İstanbul'un merkezine yakın konumuyla dikkat çekerken, aynı zamanda çok sayıda eski yapı ve dar sokaklar barındırıyor. Bu eski yapılar, çoğunlukla depreme dayanıklılık açısından yetersizdir ve bu da bölgede ciddi bir risk oluşturmaktadır. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin hazırladığı raporlara göre, Beyoğlu’nda meydana gelebilecek büyük bir depremde özellikle bu eski yapılar büyük hasar alacak, bu da ciddi can ve mal kayıplarına yol açabilecektir.

Beyoğlu’nda Deprem Riski Yüksek Olan Yerler Nereler?

Beyoğlu’nda deprem riski yüksek olan bölgeler genellikle eski yapıların yoğun olduğu, zemin yapısının zayıf olduğu yerlerdir. Bu alanlarda, binaların çoğu eski ve dayanıksız yapılarla doludur. Deprem anında bu yapılar büyük oranda hasar görebilir. Özellikle aşağıdaki mahalleler, yüksek riskli bölgeler arasında yer almaktadır:

  • Cihangir: Tarihi dokusu ve eski yapılarıyla dikkat çeken bu mahalle, zemin yapısı açısından da risklidir. Dar sokaklar ve eski binalar, olası bir depremin yıkıcı etkilerini artırabilir.
  • Asmalı Mescit: Hem tarihi hem de turistik açıdan önemli bir mahalle olan Asmalı Mescit, eski yapıları ve dar sokaklarıyla dikkat çeker. Deprem riski oldukça yüksektir.
  • İstiklal Caddesi Çevresi: İstanbul’un en işlek caddelerinden biri olan İstiklal Caddesi çevresi, kalabalık yapısı ve eski binalarıyla büyük bir risk taşır.
  • Sütlüce: Sütlüce, özellikle eski sanayi alanlarının yer aldığı ve zemin yapısının zayıf olduğu bir bölgedir. Deprem riski bu bölgede de oldukça yüksektir.
  • Kemankeş Karamustafapaşa: Bu mahalle, Beyoğlu’nun tarihi yapılarıyla ünlü bölgelerinden bir diğeri olup, deprem riski taşıyan alanlar arasında yer almaktadır.

Beyoğlu’nda Deprem Riski Düşük Olan Yerler Nereler?

Öte yandan, Beyoğlu'nda deprem riski daha düşük olan bazı bölgeler de bulunmaktadır. Bu bölgeler, yeni inşaat projeleriyle geliştirilmiş ve sağlam zemin yapısına sahip alanlardır. Bu tür alanlar, deprem riski açısından daha güvenli kabul edilmektedir. İşte, deprem riski daha düşük olan bazı mahalleler:

  • Gümüşsuyu: Gümüşsuyu, son yıllarda yapılan modern inşaat projeleriyle dikkat çeker. Bu bölgedeki binalar depreme karşı daha dayanıklıdır ve zemin yapısı da daha sağlamdır.
  • Kocatepe: Kocatepe Mahallesi, sağlam zemin yapısı ve yeni inşaatlarla riskin daha düşük olduğu bölgeler arasında yer almaktadır. Burada bulunan binalar, modern inşaat teknikleriyle yapılmıştır.
  • Tomtom Mahallesi: Tomtom, sağlam zemin yapısı ve yeni projelerle dikkat çeken bir başka mahalledir. Deprem riski, burada daha azdır.

Beyoğlu, İstanbul'un deprem riski yüksek olan ilçelerinden biri olarak öne çıkıyor. Ancak, riskin tamamen ortadan kaldırılması mümkün olmasa da, alınacak bazı önlemlerle bu risk en aza indirilebilir. Özellikle eski binaların depreme dayanıklılıklarını kontrol ettirmek, güçlendirme yapmak ve yerel yönetimlerin deprem öncesi ve sonrası için hazırlık yapması önemlidir.

Yeni inşaat projeleri ve sağlam zemin yapısına sahip bölgelerde ise risk daha düşüktür, ancak yine de bu bölgelerde de yapılacak güçlendirme çalışmalarının deprem güvenliğini artıracağı unutulmamalıdır. Beyoğlu'nda yaşayanların, binalarının depreme dayanıklılığını kontrol ettirerek ve olası afet durumlarına karşı hazırlıklı olarak, güvenliklerini artırmaları büyük önem taşımaktadır.

Beyoğlu, tarihi yapıları ve eski binalarıyla İstanbul’un deprem riski taşıyan bölgelerinden biridir. Cihangir, Asmalı Mescit, İstiklal Caddesi çevresi, Sütlüce ve Kemankeş gibi mahalleler yüksek riskli bölgeler arasında yer alırken, Gümüşsuyu, Kocatepe ve Tomtom gibi yeni inşaat alanları daha düşük risk taşır. Ancak, her durumda bina güvenliğine yönelik önlemler almak, büyük depremler öncesi hazırlıkları artırmak ve deprem gerçeğiyle barışık bir yaşam sürmek hayati öneme sahiptir.

Kaynak: HABER MERKEZİ