İnsanlar için gönderilen son ilahî kitap Kur’an-ı Kerim’dir. Hz. Adem’den Hz. Muhammed’e kadar gelen tüm peygamberlere iman ettiğimiz gibi, bu peygamberlere indirilen kitaplara da iman etmemiz inancımızın bir gereğidir (Bakara, 2/285).
Üstelik bu iman sadece Tevrat ve İncil ile de sınırlı değildir. Peygamberlere gönderilen bütün sahife ve kutsal metinleri kapsar. Çünkü bu kitaplar da tıpkı Kur’an-ı Kerim gibi, Cebrail aracılığı ile o dönemde yaşayan insanlara gönderilmiş vahiylerdir.
Bunların ilahî kitaplar olduğuna inanırız, fakat günümüze kadar asıllarının korunmadığını, içlerine batıl ve hurafe pek çok bilgi ilave edildiğini bildiğimiz için bunlar karşısında daha dikkatli bir yaklaşım sergileriz.
Peygamberimizin bize tavsiyesi de budur: “Siz ehl-i kitabın sözlerini ne tasdik ediniz, ne de yalanlayınız. Ancak deyiniz ki: “Biz Allah’a, bize indirilene, keza İbrahim, İsmail, İshak’a, Yâkub ve torunlarına indirilenlere; yine Musa’ya ve İsa’ya verilenlere ve (bütün) peygamberlere Rableri tarafından gönderilenlere inandık. Onlar arasında ayırım yapmayız. Biz O’na teslim olmuşuzdur.” (Bakara, 2/136)