Kararsızlık, bireyin belirli bir durumda veya konuda bir karar vermekte zorlanması durumunu ifade eder. Bu durum, genellikle çeşitli faktörlerin etkileşimi sonucunda ortaya çıkar ve kişinin belirli bir seçenek üzerinde net bir karar almada güçlük çekmesine neden olabilir. Kararsızlık, insanların duygusal, bilişsel veya değer yargılarındaki çatışmalardan kaynaklanabilir.

Karar verme sürecindeki belirsizlik, alternatifler arasında bir tercih yapmakta zorlanma, gelecekteki olası sonuçları değerlendirme eksikliği gibi etkenler kararsızlığa neden olabilir. Bu durum, bireyin kendi değerleri, hedefleri veya öncelikleri ile çatıştığı durumlarında da ortaya çıkabilir.

Geçmiş Hatalarla Takılı Kalmamak

Geçmiş hatalarla başa çıkmanın ve kararsızlığı aşmanın önemli bir yolu, geçmişte yaşanan hatalara takılı kalmamakta yatar. Elbette geçmiş, şu anda ve gelecekteki hayatımızı bir dereceye kadar etkiler. Bu etkiyi kontrol etme gücünü elde etmek için geçmişin baskısına boyun eğmek zorunda değiliz. Kararsızlık genellikle, geçmişte yapılan hataları tekrar etme korkusuyla beslenir. Bu korku, ileriye adım atmamızı engelleyebilir, aşırı düşünceye sevk edebilir ve kendimize olan güvenimizi sarsabilir.

Hedef Belirlemek

Hedef belirlemek, bir karar anında genellikle akılda olan bir pusulayı temsil eder. Zihni bu hedefe odaklamak, sadece kararsızlığın üstesinden gelmekle kalmaz, aynı zamanda gereksiz düşünme süreçlerinden kaçınmaya da yardımcı olur. Karar alacak kişi, hangi seçeneğin belirlenen hedefle en uyumlu olduğunu belirlemek adına bu odak noktasını kullanabilir.

Eğer birey, istediği veya hedeflediği sonucun net olmadığını hissediyorsa, bu durumda karar vermeden önce bu belirsizliği anlamak önemlidir. Karar alma sürecinde, kişi herhangi bir seçenek üzerinde karar verirken, neyi başarmayı umduğunu ve bu kararın oyun sonucunun ne olacağını daima göz önünde bulundurmalıdır.

Duygusal Duruma Dikkat 

Ulusal Sağlık Enstitüleri, karar verme sürecinde duygusallığın kararı önemli ölçüde etkilediğini belirlemiştir. Bu nedenle, karar verirken sakin ve aklı başında hissetmek büyük bir öneme sahiptir. Kaliteli, rasyonel ve makul kararlar genellikle net bir zihin gerektirir. Net bir zihne sahip olabilmek için duyguları kontrol etmek önemlidir.

Hayatta her türlü sebep yüzünden zorlu koşullar ortaya çıkabilir. Bu zorlu zamanlarda duygusal durumu yönetebilmek, doğru kararı verebilmenin en kritik noktasıdır. Duygusal durumun farkında olmak, duyguları anlamak ve kontrol etmek, karar verme sürecinde daha sağlıklı ve dengeli bir yaklaşım benimsemek için önemlidir.

Editör: Fırat Çelik