Türkçemizi doğru kullanmak ve dilimizin zenginliğini korumak adına sık yapılan dil hatalarını ve doğru kullanımlarını inceleyelim.
Yaygın Dil Hataları ve Doğru Kullanımlar
Günlük konuşmalarımızdan resmi yazışmalara kadar birçok alanda yanlış kullanılan sözcükler, aslında dilimizin doğru kullanımı konusunda bize rehberlik ediyor. İşte sıkça yapılan bazı dil hataları ve doğru kullanımları:
Yanlış Kullanımlar ve Doğruları
Birçok kişinin günlük hayatta sıkça yaptığı dil hatalarından bazıları ve doğru kullanımları şunlardır:
- Yanlış: aklı evvel - Doğru: aklıevvel
- Yanlış: Allahaşkına - Doğru: Allah aşkına
- Yanlış: Arapça'sı - Doğru: Arapçası
- Yanlış: farketmek - Doğru: fark etmek
- Yanlış: hala - Doğru: hâlâ
- Yanlış: herşey - Doğru: her şey
- Yanlış: iş yeri - Doğru: işyeri
- Yanlış: imkan - Doğru: imkân
Dilimizdeki Karışıklıklar
Bazı sözcükler ise yanlış anlaşılmalar ve karışıklıklara neden olabiliyor. İşte bu tür sözcüklerden bazıları ve açıklamaları:
Yanlış: aferim, afferin - Doğru: aferin (Tebrik anlamında kullanılır.)
Yanlış: afaroz - Doğru: aforoz (Hristiyanlıkta cemaatten kovma cezasını ifade eder.)
Yanlış: aliminyum, alimünyum - Doğru: alüminyum
Doğru Bilinen Yanlışlar
Yanlış kullanımlar arasında en çok rastlananlardan biri de "doğru bilinen yanlışlar" kategorisidir. Bu yanlışlar, çoğunlukla toplum içinde doğru kabul edilse de aslında dil kurallarına aykırıdır.
Yanlış kullanılan, anlamı saptırılan ya da sıklıkla karıştırılan kelimelerin doğru kullanımı, dilimizin zenginliğini ve doğruluğunu korumamız açısından büyük önem taşımaktadır. İşte o kelimeler:
YANLIŞ | DOĞRU |
, ve | ve |
70 li | 70'li |
aklı evvel | aklıevvel |
Allahaşkına | Allah aşkına |
Arapça'sı | Arapçası |
arkadaşdan | arkadaştan |
arttırmak | artırmak |
ayırım | ayrım |
azçok | az çok |
başetmek | baş etmek |
bende kullanıyorum | ben de kullanıyorum |
bir kaç | birkaç |
bire birdir | birebirdir |
birebir çeviri | bire bir çeviri |
birşey | bir şey |
birşeye | bir şeye |
birşeyler | bir şeyler |
bugünlerde | bu günlerde |
çoğunuzda böyle düşünüyor | çoğunuz da böyle düşünüyor |
çok bilmiş | çokbilmiş |
dükkan | dükkân |
farketmek | fark etmek |
gel gelelim | gelgelelim |
gidiş geliş | gidişgeliş |
güçlendirmeğe | güçlendirmeye |
haketmek | hak etmek |
hakketmek | hak etmek |
hala | hâlâ |
ham madde | hammadde |
hergün | her gün |
herkesden | herkesten |
herşey | her şey |
hiç bir | hiçbir |
hukuğun | hukukun |
imkan | imkân |
İngilizce'nin | İngilizcenin |
iş yeri | işyeri |
kat etmek | katetmek |
Lise I de bize öğretilen | Lise I'de bize öğretilen |
maaşallah | maşallah |
madem ki | mademki |
malesef | maalesef |
malolmak | mal olmak |
merağımı yenemedim | merakımı yenemedim |
mesala | mesela |
mualif | muhalif |
noluyor | n'oluyor; ne oluyor |
olup ta | olup da |
öğünç | övünç |
öğünmek | övünmek |
önerilebilinecek | önerilebilecek |
pekçok | pek çok |
rastgeldim | rast geldim |
rasgele | rastgele |
sabahdan | sabahtan |
senli benli | senlibenli |
tabi | tabii |
taktir etmek | takdir etmek |
tarihde | tarihte |
tebriği | tebriki |
tetenoz | tetanos |
Türkçe'de | Türkçede |
Türkçe'mizin | Türkçemizin |
Türkçe'yi | Türkçeyi |
ve, | ve |
yada | ya da |
Yalıkavak'da | Yalıkavak'ta |
yasa dışı | yasadışı |
yer adı | yeradı |
yer adları | yeradları |
zıtı | zıddı |
-A-
ablem / amblem,
acaip / acayip,
acenta / acente,
acitasyon / ajitasyon (kışkırtma, duygu sömürüsü yapma),
adele / adale,
afaroz / aforoz (Hristiyanlıkta cemaatten kovma cezası, darılıp biriyle konuşmama, uzaklaştırma),
afilli/ afili (gösterişli, çalımlı),
ahçı/ aşçı,
ahpap/ ahbap,
akapunktur/ akupunktur (iğne batırılarak yapılan tedavi),
alarım/ alarm,
aliminyum – alimünyum/ alüminyum,
allerji / alerji,
alobora / alabora (geminin yan yatması),
amartisör/ amortisör,
anfi / amfi (basamaklı olarak yükselen büyük derslik),
anotomi / anatomi,
antiparantez / antrparantez,
antreman/ antrenman,
aparatif – aperatif / aperitif (ön içki),
aporlor – hoporlör – opörler / hoparlör,
aptes/ abdest,
arabeks / arabesk,
arefe / arife,
arozöz/ arazöz (yolları ve yol kenarlarındaki yeşillikleri sulamakta kullanılan araç),
artiz – artis / artist,
askari/ asgari (en az, en düşük),
assubay / astsubay,
asvalt / asfalt,
aşentiyon – aşantiyon / eşantiyon,
aşofman – eşortman- / eşofman,
ataç / ataş (tutturgaç),
atelye/ atölye,
ateşe / ataşe (elçilik uzmanı),
avut/ aut (dış),
Azerbeycan / Azerbaycan…
-B-
barsak/ bağırsak,
bilader / birader,
bilimum / bilumum,
birfiil/ bilfiil,
birhaber / bihaber,
boğa yılanı / boa yılanı,
boy pos / boy bos,
boğça – poaça – poça / poğaça,
büsküüt- püsküüt – pisküüt – pisküvi – püsküvüt… / bisküvi…
-C-Ç-
canbaz/ cambaz,
candarma- cenderme/ jandarma,
celatin / jelatin,
ceryan / cereyan,
ceton / jeton,
cimnastik / jimnastik,
ciyer / ciğer,
çekinser / çekimser,
çiflik / çiftlik,
çinakop / çinekop,
civa / cıva,
çukulata- çukolata / çikolata…
-D-
dekarasyon / dekorasyon,
dekaratör / dekoratör,
dersane / dershane,
dinazor / dinozor,
direk / direkt,
döğmek / dövmek,
döküman / doküman (belge),
dökümanter / dokümanter (belgesel)…
-E-
egzantrik-ekzantrik- egsantrik/ eksantrik (dış merkezli, ayrıksı),
egzos- egsoz- eksoz-egzost- eksozt / egzoz,
ensitü / enstitü,
entellektüel / entelektüel,
entrasan / enteresan,
erezyon / erozyon (aşınma),
eskirim / eskrim,
espiri / espri,
eşgal-eşkal / eşkâl (dıştan görünüş, biçim),
evsane / efsane,
ezzane / eczane…
-F-
faliyet /faaliyet,
fantazi / fantezi (değişik heves, değişik beğeni),
fasülye/ fasulye,
fermar/ fermuar,
fesetmek/ feshetmek (bozmak, dağıtmak),
fiat/ fiyat,
filim/ film,
fites/ vites,
florasan/ floresan…
-G-
gangaster/ gangster,
gangren/ kangren,
gardolap/ gardırop,
gaste- gazte/ gazete,
gravat/ kravat…
-H-
halel (bozma, bozukluk) ⇒ helâl (dinin kurallarına aykırı olmayan, dinî bakımdan yasaklanmamış olan, haram karşıtı)
hakkaten/ hakikaten,
halisinasyon- halisünasyon / halüsinasyon (sanrı),
haremlik selamlık/ harem selamlık,
harfiyat/ hafriyat (kazı),
herkez- herkeş/ herkes,
heycan/ heyecan,
Hıristiyan / Hristiyan…
-I-İ-
ıskonto/ iskonto,
Istanbul- İstambul / İstanbul,
ıstırap/ ızdırap,
istakoz / ıstakoz,
ilizyon- ilüzyon/ illüzyon (yanılsama),
inkilap / inkılap,
insiyatif / inisiyatif (öncelik, üstünlük),
istepne / stepne (yedek lastik),
istihap hatti / istiap haddi (içine alma sınırı, sığdırma sınırı)
izalasyon / izolasyon…
-K-
karsör- karisör/ karoser,
kakafoni/ kakofoni (ses uyumsuzluğu),
kalemşör / kalemşor (kalem savaşçısı),
kanpanya / kampanya,
kaporo / kapora,
karegrafi- kareografi/ koreografi (figür ve anlatımların bütünü),
karekter/ karakter,
karnıbahar / karnabahar,
kavonoz / kavanoz,
katalok / katalog,
kaysı / kayısı,
kırahatane / kıraathane,
kilot/ külot,
kipri / kirpi,
kiprik/ kirpik,
kitlemek / kilitlemek,
klavuz/ kılavuz,
klüp / kulüp,
kokreç- kokareç / kokoreç,
kolanya / kolonya,
kollej / kolej,
kolleksiyon / koleksiyon,
kollektif / kolektif,
komidin / komodin (küçük dolap),
kominist/ komünist,
komünükasyon / komünikasyon (iletişim),
konsansüs / konsensüs (uzlaşma),
kontür- kontur / kontör,
kopye / kopya,
kurdela- kordale- kurdale / kurdele,
küpür / kupür (giyside kesim),
küvöz / kuvöz (yaşanak)…
-L-
layik / laik,
labaratuar- labaratuvar- laboratuar / laboratuvar,
lağbo- lavobo / lavabo,
laylon/ naylon…
-M-
mahçup / mahcup,
mahfolmak / mahvolmak,
mahsuz- masus / mahsus,
makina / makine,
maktül / maktul (öldürülmüş),
manüpülasyon / manipülasyon (yönlendirme, seçme),
matamatik / matematik,
mataryal / materyal,
maydonoz / maydanoz,
mefta / mevta (ölü, ölmüş kimse),
megoloman- megolaman/ megaloman (kendini çok büyük gören kimse),
melemen/ menemen,
melhem / merhem,
menapoz/ menopoz,
menejer- menecer / menajer,
mentalite / mantalite (anlayış),
menüsküs / menisküs,
meyva / meyve,
miğde / mide,
mokasen / makosen (kısa ökçeli, bağsız ayakkabı),
motorsiklet/ motosiklet,
mozayik/ mozaik,
mönü/ menü (yemek listesi),
muacir / muhacir,
muaffak / muvaffak,
muhattap / muhatap,
mundar / murdar (kirli, pis),
mustarip / muzdarip,
muşanba / muşamba,
muzur / muzır (zararlı),
münübüs/ minibüs,
müracat / müracaat,
mürüvet- mürivet / mürüvvet (cömertlik, yiğitlik),
müsayit/ müsait,
müsbet/ müspet,
müsvette / müsvedde,
mütaakip / müteakip,
mütahit/ müteahhit…
-N-
nalet / lanet,
naturel/ natürel (doğal),
nergiz / nergis,
nisbet/ nispet,
nötür/ nötr (etkisiz)…
-O-Ö-
oce/ oje,
okşizen / oksijen,
oparasyon / operasyon,
opsayd / ofsayt,
orjinal / orijinal,
şok olmak / şoke olmak,
öğe / öge,
ötenazi/ ötanazi (ölme hakkı)…
-P-
palyanço- palyoça / palyaço,
panaroma/ panorama (genel görünüm),
pantalon/ pantolon,
parağraf/ paragraf,
pardesü / pardösü,
parelel / paralel,
parende / perende (havada dönerek atılan takla),
parlementer / parlamenter,
parlemento / parlamento,
payton / fayton,
penbe/ pembe,
peştemal / peştamal,
pisiklet / bisiklet,
proğram- prooram / program,
proleterya/ proletarya (emekçi sınıfı),
promasyon / promosyon (özendirme),
provakatör / provokatör (kışkırtmacı),
psikiyatrist/ psikiyatr…
-R-
radyosyon/ radyasyon,
rakkam / rakam,
raslantı / rastlantı,
rasgele / rastgele,
restoran/ restoran,
revanş/ rövanş,
rezarvasyon / rezervasyon,
riks/ risk.
Roma rakamları / Romen rakamları,
ropörtaj / röportaj…
-S-
sada / seda: (ses),
safa / sefa (gönül rahatlığı),
sağnak/ sağanak,
sandoviç- sandöviç- sandüviç/ sandviç,
sarmısak / sarımsak,
satlık / satılık,
sellektör / selektör,
seramoni / seremoni (tören),
serbes/ serbest,
seyehat/ seyahat,
sezeryan/ sezaryen,
silahşör/ silahşor,
sohpet/ sohbet,
soy kırımı/ soykırım,
statyum / stadyum,
su basmanı / subasman (oturmalık),
subap- supab-sibop/ supap,
sueter / süveter,
südyen- sudyen / sütyen,
sükûtuhayal/ sukutuhayal (hayal kırıklığı),
süpriz- süprüz /sürpriz,
sütüdyo / stüdyo…
-Ş-
şanzuman/ şanzıman,
şarter/ şalter,
şarz / şarj,
şayibe/ şaibe,
şemşiye/ şemsiye,
şevkat/ şefkat,
şifai/ şifahi,
şohben / şofben,
şöför / şoför…
-T-
tabiyat/ tabiat,
tahüt/ taahhüt,
taamüden-tamüden/ taammüden (kasten, tasarlayarak),
tafsiye/ tavsiye,
tahtarevalli/ tahterevalli,
taktim / takdim,
taktir/ takdir
tastik / tasdik,
tanpon/ tampon,
tasfir/ tasvir,
tasviye/ tasfiye (arıtma),
taşaron/ taşeron (ikinci derecede müteahhit),
teferuat/ teferruat,
tekneloji / teknoloji,
tekrardan/ tekrar,
temize gitmek / temyize gitmek,
tenbel/ tembel,
tenbih/ tembih,
tenefüs/ teneffüs,
teravi- terevi/ teravih,
tesbih/ tespih,
tesbit / tespit,
teşfik/ teşvik,
tetanoz/ tetanos,
tiskinmek/ tiksinmek,
tiyo/ tüyo (gizli bilgi),
tolorans/ tolerans,
tos/ tost,
traş/ tıraş,
tribuşon- tirbüşon/ tirbuşon (burgu),
türübün / tribün…
-U-Ü-
ukte / ukde (İçe dert olan şey),
ultrasyon/ ultrason (yansılanım),
ultümaton- ültimatom/ ültimatom (bir devletin başka bir devlete verdiği nota),
usûl / usul,
utopya / ütopya,
ünüforma / üniforma,
ünvan/ unvan,
üvertür/ uvertür (konser öncesi çalınan parça)…
-V-
valeybol- veleybol/ voleybol,
vehamet/ vahamet (güçlük, tehlikeli durum),
vejeteryan/ vejetaryen (etyemez),
vürüs/ virüs (parazit)…
-Y-
yalnış/ yanlış
yayınlamak/ yayımlamak,
yımırta/ yumurta,
yövmiye / yevmiye…
-Z-
zenaat/ zanaat,
zerafet / zarafet (zariflik),
zınba / zımba….
HATALI | DOĞRU |
acaip | acayip |
acenta | acente |
acitasyon | ajitasyon |
adele | adale |
afaroz | aforoz |
aferim, afferin | aferin |
afilli | afili |
ahlağa, ahlağı, ahlağın | ahlaka, ahlakı, ahlakın |
akapunktur | akupunktur |
akibet | akıbet |
akrapol | akropol |
aliminyum, alimünyum | alüminyum |
Allahü Teala | Allahutaala |
allerji | alerji |
alt yapı | altyapı |
alzheimer | alzaymır |
an ve an | anbean |
anfi | amfi |
Ankara'lı | Ankaralı |
anotomi | anatomi |
Antartika | Antarktika |
antiparantez | antrparantez |
antreman | antrenman |
apandist | apandisit |
aparatif, aperatif | aperitif |
arasıra | ara sıra |
ardarda | art arda |
ardısıra | ardı sıra |
arefe | arife |
arozöz | arazöz |
asvalt | asfalt |
aşcı, ahçı | aşçı |
at binmek | ata binmek |
ataç | ataş |
Atatürkçülük'ü | Atatürkçülüğü |
ateşe | ataşe |
atmış | altmış |
ayrıyeten | ayrıca |
Azarbaycan, Azarbeycan, | Azerbaycan |
bahçivan bahçevan | bahçıvan |
banane | bana ne |
barsak | bağırsak |
baya | bayağı |
benle | benimle |
beynelminel | beynelmilel |
bilader | birader |
bilimum | bilumum |
bilinç altı | bilinçaltı |
bilmemezlik, bilmemezlikten | bilmezlik, bilmezlikten |
bir biri, biribiri | birbiri |
bir çok | birçok |
bir kaç | birkaç |
birarada, biraraya | bir arada, bir araya |
birfiil | bilfiil |
birhaber, bir haber | bihaber |
birşey | bir şey |
bizle | bizimle |
boy pos | boy bos |
bu gün | bugün |
buda | bu da |
buluğ | büluğ |
burda | burada |
by-pass | baypas |
camii | cami |
cem etmek | cemetmek |
ceryan | cereyan |
civa | cıva |
çünki | çünkü |
darp etmek | darbetmek |
def olmak | defolmak |
dersane | dershane |
dinazor | dinozor |
dispirator, distribitör | distribütör |
doğalgaz | doğal gaz |
döküman | doküman |
düz yazı | düzyazı |
egzantrik, ekzantrik | eksantrik |
ehlibeyt, ehl-i beyt | ehlibeyit |
eksoz, ekzoz, eksos, egzost, | egzoz |
entellektüel | entelektüel |
erezyon | erozyon |
eskaza | ezkaza |
espiri | espri |
eşki | ekşi |
eşkiya | eşkıya |
eşortman | eşofman |
eşşek | eşek |
euro | avro |
eylence | eğlence |
farketmek | fark etmek |
farzetmek | farz etmek |
fasülya, fasülye | fasulye |
felan, filan | falan |
Finli | Fin |
florasan | floresan |
fortmanto | portmanto |
gardrop, gardolap | gardırop |
garez | garaz |
gasp etmek | gasbetmek |
gavat | kavat |
gay | gey |
genede | gene de |
glukoz, glükoz | glikoz |
gluten | glüten |
görmemezlik, görmemezlikten | görmezlik, görmezlikten |
göya | güya |
göz yaşı | gözyaşı |
grızü, grizü | grizu |
hadsafhada | had safhada |
Hakkari | Hakkâri |
halikar, halukar | hâlükâr |
hapşurmak, hapşuruk | hapşırmak, hapşırık |
haremlik selamlık | harem selamlık |
harfiyat | hafriyat |
hastahane | hastane |
hatrı, hatrım, hatrımız | hatırı, hatırım, hatırımız |
hayli hayli | haydi haydi |
hazır cevap | hazırcevap |
hem fikir | hemfikir |
herbiri | her biri |
hergün | her gün |
herhangibir, her hangi bir | herhangi bir |
herkez | herkes |
herşey | her şey |
Hıristiyanlık'ta | Hristiyanlıkta |
hiç bir | hiçbir, hiçbir şey |
hiçkimse | hiç kimse |
Hintli | Hint |
hoş beş | hoşbeş |
hoşçakalmak | hoşça kalmak |
hoşgelmek | hoş gelmek |
hukuğa, hukuğu, hukuğun | hukuka, hukuku, hukukun |
hükümet | hükûmet |
ırsi, ırsî | irsî |
idda, iddaa | iddia |
ilizyon, ilüzyon | illüzyon |
ilkönce | ilk önce |
ilkyardım | ilk yardım |
illa ki | illaki |
inkilap | inkılap |
insiyatif | inisiyatif |
istepne | stepne |
itibariyle | itibarıyla |
jip | cip |
jop | cop |
kahkül, kâhkül, kakül | kâkül |
kalemşör | kalemşor |
kapşon | kapüşon |
karayolu | kara yolu |
kareografi | koreografi |
karma karışık | karmakarışık |
karnıbahar | karnabahar |
karsör, karisör | karoser |
kat etmek | katetmek |
kat sayı | katsayı |
kat ve kat | katbekat |
kıravat | kravat |
kırk ikindi | kırkikindi |
kiprik | kirpik |
kitapevi | kitabevi |
klavuz | kılavuz |
kollektif | kolektif |
kolonyağı | kolonya |
komidin | komodin |
konservatuar | konservatuvar |
konteynır | konteyner |
kontür | kontör |
küfür etmek | küfretmek |
küpür | kupür |
küsür | küsur |
küvöz | kuvöz |
labaratuar, laboratuar | laboratuvar |
lağabo, lavobo | lavabo |
lakayt | lakayıt |
laylon | naylon |
logar | rögar |
madem ki | mademki |
mahçup | mahcup |
makina | makine |
malesef | maalesef |
marijuana | marihuana |
maydonoz | maydanoz |
medcezir | metcezir |
mefta | mevta |
melemen | menemen |
men etmek | menetmek |
menapoz | menopoz |
menejer, menacer | menajer |
mentalite | mantalite |
mescid | mescit |
metod | metot |
metoroloji | meteoroloji |
meyva | meyve |
molotof kokteyli | molotofkokteyli |
muhattap | muhatap |
mükemmelliyetçi | mükemmeliyetçi |
müsade | müsaade |
müsil | müshil |
müstehak, mustahak | müstahak |
nacizane | naçizane |
nalet | lanet |
natural, naturel | natürel |
netekim | nitekim |
neyseki | neyse ki |
nüfüs, nufus | nüfus |
nümizmatik | nümismatik |
oldu bitti | oldubitti |
onla | onunla |
orda | orada |
orjinal | orijinal |
ortaya konmak | ortaya koymak |
oysa ki | oysaki |
ön görü | öngörü |
ön sezi | önsezi |
ötenazi | ötanazi |
öz ve öz | özbeöz |
özgeçmiş | öz geçmiş |
panaroma | panorama |
panik atak | panikatak |
parakende | perakende |
pardesü | pardösü |
parende | perende |
parentez | parantez |
pasifize | pasivize |
pekçok | pek çok |
peluş | pelüş |
peşisıra | peşi sıra |
peştemal | peştamal |
piercing | pirsing |
pinpirik | pimpirik |
pisküvit, püsküvüt, püskevit | bisküvi |
poaça, poça, poğça | poğaça |
portalı | portali |
pound | paunt |
prezentabl | prezantabl |
profüterol | profiterol |
proleterya | proletarya |
raslantı | rastlantı |
repertuar | repertuvar |
resmi geçit, resmî geçit | resmigeçit |
restorant | restoran |
ritm | ritim |
ropteşambır, röpteşambır | ropdöşambır |
ruşeym | rüşeym |
rütuş | rötuş |
saçmasapan | saçma sapan |
sağsalim | sağ salim |
san ki | sanki |
sanane | sana ne |
sandöviç | sandviç |
sarmısak | sarımsak |
senle | seninle |
seramoni | seremoni |
sezaryan, sezeryan | sezaryen |
silahşör | silahşor |
soğuk kanlı | soğukkanlı |
sözgelimi | söz gelimi |
subap | supap |
suç üstü | suçüstü |
sükutuhayal | sukutuhayal |
süpriz | sürpriz |
şartel | şalter |
şarz | şarj, şarj etmek |
şöför | şoför |
şuan | şu an |
tabiki, tabikide | tabii ki |
tabldot | tabildot |
tahtarevalli | tahterevalli |
tahterevan | tahtırevan |
tastik | tasdik |
TBMM'ne | TBMM'ye |
tekrardan | tekrar, tekraren, yeniden |
tenefüs | teneffüs |
tepe taklak | tepetaklak |
terketmek | terk etmek |
tesbih | tespih |
tesbit | tespit |
testesteron | testosteron |
tetanoz | tetanos |
tıp: tıpa, tıpı, tıpın | tıbba, tıbbı, tıbbın |
tiroid | tiroit |
toz pembe | tozpembe |
trabzan | tırabzan |
tranvay | tramvay |
traş | tıraş |
Türkçe'miz | Türkçemiz |
ultimatom, ultümatom | ültimatom |
uluslar arası | uluslararası |
umrumda | umurumda |
usül | usul |
ünvan | unvan |
üslub, uslup | üslup |
üstteğmen | üsteğmen |
üstün körü | üstünkörü |
üzre | üzere |
vaz geçmek | vazgeçmek |
ve ya | veya |
vehamet | vahamet |
vejeteryan | vejetaryen |
Venezüella | Venezuela |
vucüt | vücut |
yada | ya da |
yakınen | yakından |
yalnış | YANLIŞ |
yanar dağ | yanardağ |
yanısıra | yanı sıra |
yanlız | yalnız |
yanyana | yan yana |
Yaratan | Yaradan |
yayınlamak | yayımlamak |
Yeni Zellanda | Yeni Zelanda |
yıl başı | yılbaşı |
yinede | yine de |
Yunanlı | Yunan |
zehir etmek | zehretmek |
zerafet | zarafet |
zeytin yağı | zeytinyağı |
zıttı | zıddı |