Saadet Partisi Kayseri İl Teşkilatı tarafından 2029 Kayseri Vizyonu Proje Lansman ve Aday Tanıtım Programı düzenlendi. Programda konuşan Saadet Partisi Kayseri Milletvekili ve Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mahmut Arıkan, Kayseri’ye 17. ilçe olarak ‘Gönül Dağı’ ilçesini kazandıracaklarını söyledi.
Düzenlenen programa Saadet Partisi Kayseri Milletvekili ve Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mahmut Arıkan, İl Başkanı Nuri Ürkündaş, il teşkilatı yönetimi, belediye başkan adayları ve partililer katıldı. İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan programda, partililere belediye başkan adayları tanıtıldı.
Projelerini partililere anlatan Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mahmut Arıkan, yönetimi aldıklarında borçsuzlukla övüneceklerini söyleyerek, “Bir kez daha bu kutlu topluluk karşısında olmanın mutluluğu içerisindeyim. Bugün karşınıza Kayserili bir kardeşiniz olarak, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olarak geldim. Erciyes’in gölgesine, kalenin eski sokaklarına, Sivas caddesinin kaldırımlarına bir ömür borçluyum. Tıpkı sizin gibi, beni ben yapan bu şehre hizmet etmek için bu yola çıktım. Bu topraklar bana ne kazandırdıysa, en azından bir kısmını bu topraklara geri iade etmek istiyorum. Kayseri vefakar ve vizyoner, bugün hala rahmetle anılan çok kıymetli belediye başkanları gördü. 1869’da ilk belediye başkanımız Mollaoğlu Mustafa Ağa'dan, Osman Kavuncu’ya, Mehmet Çalık’a, Niyazi Bahçecioğluna ve şehrimize hizmet eden tüm geçmişlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum. Onların mirasını yüceltmek için çalışacağıma söz veriyorum. Kayseri öyle bir şehirdir ki, burada hem Seyyid Burhaneddin’in hem Melik Gazi’nin, hem Osman Kavuncu’nun hem de Gordiyanus’un, Justinyanus’un izlerini görebilirsiniz. Burası bir medeniyet mozağidir. Biz şehrimizin kıymetini, çıktığımız bu yolun da nasıl çileli bir yol olduğunu iyi biliyoruz. Buna göre çalışacağız. Söz veriyorum. Biz Milli görüşüyüz. Gömleğini çıkarmış olanlardan değiliz! Bugün, belediyeleri borç batağına sürükleyenlerin, kredi itibarını artırmakla övünenlerin aksine; gerçek Milli Görüş Belediyeciliği “belediyenin borçsuzluğu” ile övünürdü. Biz de yönetimi devir aldığımızda inşallah Belediyemizin borçsuzluğu ile övüneceğiz. Çünkü bizim belediyecilik anlayışımızda vatandaşlarımıza müşteri gözüyle değil hemşeri gözüyle bakmak vardır. Bizim için şehir, insanın huzur bulmasına hizmet eder. Bir şehir insanın huzuruna katkı sağlıyorsa iyi bir şehirdir. Bırakın katkı sağlamayı, huzuruna mani oluyorsa adı ne olursa olsun, büyüklüğü ne olursa olsun, kötü bir şehirdir. Tarih bize göstermiştir ki iyi yönetilen şehirler, her türlü zorluğu aşma becerisi göstermişlerdir. Kayseri’miz bu minvalde coğrafi konumuyla, tarihîyle, kültürel kodları itibarıyla çok yüksek bir potansiyele sahip. Ancak bu potansiyelin harekete geçmesi için emanet ve sorumluluk bilincinde yöneticilerin iş başına gelmesi gerekiyor. Biz, 31 Martta yapılacak seçimlerde menfaatçiliğin, kayırmacılığın, israfın, yozlaşmanın aksine; yeni bir yönetim anlayışını, Milli Görüş belediyeciliğini ve Saadet kadrolarını siz değerli hemşerilerimize teklif ediyoruz. Kimse bizden uçuk kaçık proje beklemesin. Hiç kimse kusura bakmasın, biz milleti kandıramayız. Bilinenin aksine, belediyecilik proje ve vaat işi değildir. Belediyecilik anlayış ve vizyon meselesidir. Bir belediyenin yönetimi ancak bir “anlayış” ile; adil ve faydalı olur. Temel prensipleri olmayan bir yönetim, kimseye saadet getirmez. Bir belediyenin projeleri de ancak bir “vizyon” etrafında; anlamlı hale gelir. Yoksa sadece bir bina dikmiş, sadece bir çiçek ekmiş, sadece bir tesis kurmuş olursunuz. Vizyon olmayınca o bina boş kalır, o çiçek kurur, o tesis fayda üretmez” dedi.
Arıkan, belediyeyi 9 temel prensip ile idare edeceklerini söyleyerek, “Biz belediyeyi şu sayacağım 9 temel prensip ile idare edeceğiz. 1.’si Önce ahlak ve maneviyat diyeceğiz. Yaptığımız her işte, attığımız her adımda, “Önce Ahlak ve Maneviyat” ilkesini benimseyeceğiz. 2.’si merhamet ve adaletle yöneteceğiz. İnsanımıza, toplumumuza ve şehirlerimize karşı her zaman merhametli ve adil olacağız. “Hak Temelli Yönetim” anlayışını getireceğiz. 3’sü Billboard belediyeciliğine son vereceğiz. “Sosyal medya”, “bilboard” ve “rant belediyeciliği” yerine halka hizmeti esas alan mütevazı bir anlayışla değişimi hayata geçireceğiz. 4.’sü eşit ve tarafsız olacağız. Bu topraklarda yaşayan her insan bizim için eşit değerdedir. Hizmette partizanlık ve ayrımcılığa asla yer vermeyeceğiz. 5.’si işi ehline vereceğiz. Bizim yönetimimizde hiç kimse; partililiği, köylülüğü, şehirliliği nedeniyle işinden asla olmayacak. Bunlardan dolayı da işe alınmayacak. Belediyede hali hazırda çalışan işçi, memur ve emekçi bütün kardeşlerimin gönlü ferah olsun. 6.’sı kültürel mirasımızı yaşatacağız. Bu toprakların kültürel ve tarihî mirasını sadece korumakla kalmayacak, gelecek nesillere aktarılması için çalışacağız. 7.’si şeffaf ve katılımcı olacağız. Yaptığımız her iş, halkımızın gözleri önünde, açık ve şeffaf olacak. Belediye meclisi toplantılarını canlı olarak yayınlayacak, bütçeyi detaylı açıklayacağız. 8.’si adil imar politikaları uygulayacağız. İmar uygulamalarında, haksız kazanç elde etme yoluna asla izin vermeyeceğiz. İmar planlarını yaparken, mülkiyet listesi masamızda olmayacak. 9.’su ve en önemlisi ise bin düşünecek, bir yapacağız. Büyükşehir Belediyesi’nin bütçesi; belediye başkanının, partinin değil milletin bütçesidir. Milletin bütçesini millete harcayacağız. Yap-boz belediyeciliği ile çarçur edilen bütçelerin yerine; fiyat/performans bütçesini gözeteceğiz. Lüks ve şatafat için yapılan her türlü harcamanın önüne geçeceğiz. Emin olun bunların harcadığının yarısı ile, bunların yaptıklarının iki katını yaparız. Saydığım bu 9 ilke, bizim belediyecilik anlayışımız ve temel prensiplerimiz. Söz veriyorum, bu 9 ilkenin ışığında şehrimize hizmet edeceğim. 1 Nisan sabahı belediyeyi devraldığımızda bu şehri “2029 Kayseri Vizyonu” adını verdiğimiz bir vizyon etrafında yöneteceğiz. Vizyonumuzun 3 temeli var. 1.’si Önce İnsan Önce Kayseri vizyonumuz hangi siyasi partinin beyannamesini açarsanız açın, hangi adayla konuşursanız konuşun “belediye” deyince akıllara doğrudan “İmar ve Altyapı” gelmekte. Evet, belediyenin böyle önemli bir vazifesi var fakat belediye öncelikle şehrin insanına ve onun kalbine hizmet etmelidir. Dolayısıyla bizim için öncelik, bu güzel şehirde yaşayan insanlarımızdır. Biz bütün projelerimizi bu vizyonu önceleyerek hazırladık. Hizmeti de buna göre yapacağız. 2.’si Köprü Kurucu Belediye vizyonumuz, belediyenin aynı zamanda şehirdeki insanları birbirine bağlama, esenlik içinde bir ortam oluşturma sorumluluğu olduğuna inanıyoruz. Bunu bir hizmet olarak değil, bir sorumluluk olarak addediyoruz. Şehrimizin sadece yollarını değil, insanlarını da birbirine bağlamak istiyoruz. İş veren ile iş arayanı, destek isteyenle profesyonel gönüllüyü, ihtiyaç sahibi ile hayırseveri birbirine bağlayacak; 1,5 milyon hemşehrimiz ile şehrimizi birlikte ayağa kaldıracağız. 3.’sü Yenilikçi Çözüm vizyonumuz. Biz şehrin sorunlarının farkındayız. Bu sorunlara yeni nesil, dijital yeteneklerle donatılmış, çevre ve insana faydalı, estetik çözümler sunmayı vaat ediyoruz. İşte Şehrimizi “2029 Kayseri Vizyonu” altında bu üç başlık etrafında 2029’a ulaştırmayı hedefliyoruz. Bu vizyon doğrultusunda eşitlikçi ve kapsayıcı bir sosyal politika anlayışını hayata geçireceğiz. Biz bunu bir vaat olarak değil, toplumsal bir sorumluluk olarak görüyoruz. Ne demiştik? Önce İnsan, Önce Kayseri. O zaman başlıyoruz. Kayseri’de kötü yönetimin sonucu olarak bir kriz doğdu. Su krizi. Şimdi diyeceksiniz ki başkan: Kayseri’de su sorunu mu var? Hayır. Su sorunu yok, fatura sorunu var. Buradan ilan ediyoruz: Birinci yıl ilk 5 m3’lük kullanım ücretsiz olacak. Düşük gelirli vatandaşlara yüzde 50 indirim yapacağız. En önemlisi 5 yıl boyunca suya zam yapmayacağız. Bizim öncelikli iki konumuz su ve ekmek. Belediye Bünyesinde çalışan Kent Ekmeği, Kayserinin her yerine yayacak; kapasitesini ve sayısını artıracağız. Şehir merkezindeki ekmek büfelerini kaldırdılar. Neden? Çünkü Sayın Başkan büfelerin önündeki ucuz ekmek kuyruklarının sosyal medyaya düşmesinden utandı. Biz, sadece merkezde değil ilçelerde de “ucuz ekmeği” vatandaşın hizmetine sunacağız. Biz hep ne diyoruz “bereket büyüklerdedir”. Bundan dolayı emekli büyüklerimize nakit desteği sağlayacağız, Sadece bu değil, büyüklerimizin profesyonel bakımları da bize emanet. Belediye bünyesinde kurulacak profesyonel “yaşlı bakım hizmeti” ekiplerimiz ile büyüklerimizin ihtiyaç duyduğu maddi ve manevi bütün hizmetleri daha yaygın hale getireceğiz. Bizim derdimiz onlardan oy değil, hayır duası almak. Her biri bir Hunat Hatun olan Kayseri’mizin kadını. Onlar bugün bu salondalar. Anadolu’nun vefakar ve cefakar kadınlarını elbette unutmadık. Belediye bünyesinde kurduğumuz koordinasyon merkezi ile girişimci kadınlarımıza hem mentörlük hem de finans desteği sağlayacağız. Büyüklerimizin ellerinden öpüp hayır dualarını aldık, peki ya küçüklerimiz? Gözbebeğimiz evlatlarımız için ne yapsak az. Biz, okul ve okul aile birliği koordinasyonuyla ilkokullarımızda beslenme desteği sağlayacağız. O kalemi değil de istedikleri kalemi, o defteri değil de istedikleri defteri alabilmeleri için ayrıca bir kırtasiye destek fonu da kuracağız. Onlar bu desteği alsınlar, içlerindeki o cevher nasıl parlayacak hepimiz göreceğiz. Özel çocuklarımızı da elbette unutmadık. Zihinsel ve Bedensel engelli çocuklarımızın hem oyun oynayabileceği hem rehabilite olabileceği oyun evleri açacağız. Böylece bu özel çocuklarımız hem iyi bir eğitim ve bakım alabilecekler, hem de ailelerimizin gözü arkada kalmayacak” ifadelerini kullandı.
Gerekirse gençlerin nikah memuru da olacaklarını söyleyen Mahmut Arıkan, “Türkiye’de ekonominin giderek bozulmasıyla üzerine en çok konuşulan ve suiistimal edilen konulardan biri sosyal yardımlar. Yardımların çeşitlerinden, dağıtılış biçimlerine kadar birçok konu herkesçe tartışılır hale geldi. Biz bunu önlemek için tüm özel ve kamu kurumlarının iş birliğiyle Belediye bünyesinde bir Yardım Bilgi ve Koordinasyon Merkezi (Y-BİM)’i kuracağız. Bu kurumlardan oluşan bir kurulla şeffaf bir şekilde sosyal yardım faaliyetlerini yürüteceğiz. Yani sosyal yardım konusunu bir şova dönüştürmeyeceğiz. Genç kardeşlerim, büyükşehir adayları içerisinde en genç aday olarak, sizin derdinizi en iyi anlayacak bir abinizim. Öyle ya, dedeniz yaşındaki bir başkan sizin derdinizi ne bilsin? Bizim ilk hedefimiz sosyalleşememe sorununu ortadan kaldırmak. Bunun için hem Kayserili hem de Kayseri’de üniversite okuyan öğrencilerimizi öğrenim, kültür, kırtasiye, sanat ve spor alanlarında desteklemek amacıyla bir kart hazırlayacağız. Bu kart ile gençlerimiz diledikleri gibi sosyalleşecek. Gençler, her ay bir sinema bileti bizden. En önemlisini söylüyorum: Gençlerimize toplu taşıma ücretsiz olacak. Bu gençlerimize destek olduk, güzelce okullarını bitirdiler ve mezun oldular. Peki sonra? Ben biliyorum ki zorlu bir iş arama sürecine girecekler. Bu abiniz o zaman da yanınızda olacak. Yeni mezun gençlerimiz için online bir platform kuracağız. Önce gencimizi belediyemizde ağırlayacağız. Bir çay ikram edeceğiz. Ardından Belediye ve İş Dünyası iş birliği ile firmalarda oluşturulan pozisyonlara CV’si uygun gençlerimizi biz yerleştireceğiz. Kısacası, Kayserili genç kardeşim; senin dayın biz olacağız. Okulu da bitti, iş meselesini de hallettik. Hayırlı işte de bir omuz vermeyelim mi? Biz gençlerimize 150 bin TL’ye kadar evlilik desteği vereceğiz. Yeter ki gençlerimiz mutlu ve huzurlu bir yuva kursunlar. Biz sadece partililerin, belli çevrelerin çocuklarının değil; Kayserili hemşerimin evladının nikah memuru olmaya talibiz. Gençler; biz sizin için kız istemeye gideriz, evlilik desteğimiz var, nikah memurunuz da hazır” dedi.
“Kapadokya Ekspresi’ni Kayseri’ye kadar uzatacağız”
Arıkan, turistleri şehre getirmek için Kapadokya Ekspresi’ni Kayseri’ye kadar uzatacaklarını söyleyerek, sözlerine şu şekilde devam etti:
“Biz ne demiştik, Önce İnsan Önce Kayseri demiştik. Bizim belediyemiz öncelikli olarak Kayseriliye, Kayserilinin gönlüne hizmet edecek. Sosyal Belediyeciliğin zirvesini hedefliyoruz. Sadece sosyal alanda değil; Kültür, Turizm ve Sporda da şehri hak ettiği noktaya ulaştıracağız. Kayseri’de tarihsel ve coğrafi olarak çok zenginliğimiz var. Fakat mevcut yönetimler kendi reklamlarını yapmaktan; bunlara bir türlü sıra gelmiyor. Sonuç olarak Kapadokya gibi yakın cazibe merkezlerine gelen milyonlarca turist bize uğramadan geçiyor. Biz, ilgili kuruluşlarla iş birliği yaparak Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi tarafından duyurulan “Kapadokya Ekspresi” projesini Kayseri'ye kadar uzatacağız. Böylece turistleri şehrimizin kültürel mirasını keşfetmeye ve yerel lezzetlerimizi tatmaya davet edeceğiz. Bu arada yöresel lezzetler demişken, Sucuk ve Pastırma da ilgisizlikten nasibini aldı. Biz bunu aşmak için Kayseri’de geniş çaplı bir “Pastırma Festivali” düzenleyeceğiz. Ayrıca şu an Kayserimizde bulunan 28 adet coğrafi işaretli ürünün sayısını artırmak için bunlarla ilgili yeni girişimlere kredi ve hibe desteği sağlayacağız. Kayseri sadece “medeniyet başkenti” değil bir “spor başkenti” de olacak. Öncelikle Kayserispor bizim kıymetlimizdir; ona her türlü maddi ve manevi desteği sağlayacağız. Kulübü sürekli para isteyen, maddi sıkıntılar ile boğuşan, transfer tahtası sürekli kapanan bir kimlikten çıkaracağız. Bizim belediyemiz sadece maçlarda değil; kulübün her türlü ihtiyacında yanında olacak. Spor deyince, malumunuz Kayseri’nin çok önemli bir avantajı var: Erciyes Kayak Merkezi Fakat çözülmesi gereken problemi çok. Başında da trafik sorunu var. Trafiğin başlıca kaynağı olan otopark sorunu için yeni katlı bir otopark projesi hazırlıyoruz. Daha alanın girişinde misafirlerimizi karşılayan yoğunluk yerine temiz, düzenli ve şehrimize yakışan bir alan tasarlıyoruz. Sadece Erciyes’te değil şehrin dört bir yanında sporun yaygınlaşmasını istiyoruz. Bugün 16 ilçemizin, Sarız hariç tamamında spor tesisleri bulunuyor. Bunu olumlu değerlendiriyoruz. Biz spor tesislerini, nüfusa göre altını çiziyorum nüfusa göre planlayıp ona göre yaygınlaştıracağız.”
Belediyeciliği yenilikçi bir vizyonla ele alacaklarını söyleyen Mahmut Arıkan konuşmasında, “Belediyecilik önce anlayış, sonra vizyon işidir dedik. İşte bundan dolayı biz şehrin meselelerini bütünlükçü bir anlayışla, yenilikçi bir vizyonla ele alıyoruz. Ekonomi de, şehrin önemli meselelerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Biz yerel dinamiklerden hareketle gerçekleştirilen kalkınmanın, ülke ekonomisine kalıcı katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Kayseri’mizin kendine özgü ekonomik değerleri var. İlk hedefimiz “yöreye özgü ekonomi” modelini harekete geçirmek olacak. Bu anlamda öncelikli olarak Tarımsal Üretime destek vereceğiz. Biz çiftçilerimize ve hayvan yetiştiricilerimize yönelik hibe ve uygun finansman programları hayata geçireceğiz. Daha önemlisi biz çiftçimize tarım ve hayvancılık teknolojileri, sürdürülebilir yöntemler ve işletme yönetimi alanlarında ücretsiz danışmanlık vereceğiz. Üretim istiyoruz, ama akıllı ve verimli üretim istiyoruz. Biliyorsunuz Kayseri aynı zamanda bir ihracat şehri. Bizim bu potansiyeli daha yüksek seviyelere çıkartmamız gerekiyor. Yenilikçi Çözüm Vizyonumuz yine burada devreye giriyor. Biz belediyemiz bünyesinde bir Dijital Dış Ticaret Ofisi kuracağız. Burada 6 dilde tercümanlık hizmeti sağlayacağız. Ayrıca dijital pazarlama üzerine mentörlük desteği de vereceğiz. Böylece Kayseri’deki küçük ve orta ölçekli üretim tesislerini dünyaya açacağız. Kayserili yeter ki üretsin. Biz sizi dünyaya bağlamaya hazırız. Yenilikçi Çözüm vizyonumuz kapsamında, önemli bir projeyi de buradan duyurmak istiyorum. Biz finansmanını “kitlesel fonlama” ile sağlayacağımız Güneş Enerji Sistemleri ve Rüzgar Enerji Sistemleri kuracağız. Belediyenin uygun arsalarına yapılacak bu enerji tarlaları, belediye tarafından işletilecek. Fakat en güzeli, Kayserili hemşerim bu girişme ortak olabilecek. Böylece vatandaş üretilen enerjiden doğan kârı alırken, belediyemiz en yüksek maliyeti olan enerjiyi daha ucuz ve temiz bir şekilde elde edecek. Yani hem Kayserili kazanacak hem Kayseri kazanacak hem de Türkiye kazanacak” ifadelerine yer verdi.
“Obez şehrimize kilo verdireceğiz”
Arıkan, kentte trafiği rahatlatacak projeler yapacaklarını söyleyerek, “Türkiye’de belediyecilik denince akla gelen iki şey: imar ve altyapı. Maalesef plansız, özensiz ve estetikten yoksun; konuşmamın başından beri ifade ettiğim gibi, insanı değil rantı önceleyen bu iki kavrama biz hak ettiği değeri vereceğiz. Peki bugüne kadar ne oldu? Hızlı ve kontrolsüz büyüyen Obez Şehirler; altyapı yetersizliğine, trafik sıkışıklığına, hava kirliliğine, dolayısıyla genel yaşam kalitesinin düşmesine sebep oldu. Hani her gün başımız ağrıyor ya, hani bir türlü yaşadığımız yerde mutlu olamıyoruz ya; işte bunlar, bu Obez Şehirleşmenin sonucu. Şimdi o zaman buradan bir müjde daha verelim. Biz bu Obez şehrimize uzmanlar eşliğinde sağlıklı kilo verdireceğiz. Yetmezse, ameliyat yapacağız. İlk neşteri de o trafik sorununa vuracağız. Bu şehirde trafik sorununu ancak biz çözeriz. Mevcut yönetimden kimse çözüm beklemesin. Çünkü “Sorunu Üreten, Sorunu Çözemez”. Hatırlayacaksınız, 10 yıl öncesine kadar; şehrin en uzak noktasından merkeze en fazla 10 dakikada gelirdik. Bugün ise trafiğe İstanbul’dan farksız bir karmaşa hakim. Sanki bir megopoldeymişiz gibi Anbar’dan meydana gelene kadar ömrümüzün yarısı gidiyor, diğer yarısı da meydandan Beyazşehir’e, İldem’e kadarki yolda gidiyor. Nüfusun ve yerleşim alanlarının büyümesiyle paralel olarak hayata geçirilmesi gereken projeler, hiç dikkate alınmadığı için ancak sorunlar türedi. Mesela büyük ümitlerle ve büyük masraflarla yapılan Hafif Raylı Sistem’i destekliyoruz. Fakat “Hafif Raylı Sistem” öyle lego parçaları gibi yerleştirilmez. Plansız ve programsız yerleştirilirse işte bugünkü sorunlar ortaya çıkar. Biz tramvayı; daha efektif çalışması ve şehrin trafiğine katkı sunabilmesi için bütünlükçü bir yaklaşımla, yeniden ele alacağız. Tramvay yoğun trafiğin sebebi değil, çözümü olacak. Ayrıca; İldem-OSB raylı sistem hattını, kümbetleri geçtikten sonra alta indireceğiz, 18. Cadde kavşağı ile 30 Ağustos ve Tuna kavşaklarını geçtikten sonra üste çıkaracağız. 2019’dan itibaren sorunlu olduğu bilinen, seçimlerden iki ay önce; ancak ve ancak cin şişeden çıkınca akıllara gelen Kartal kavşağı için de müjdemizi verelim. Belediyeyi devraldığımızda 5 yıldır çözülmeyen kartal kavşağını, 5 ayda çözüme kavuşturacağız. Trafiği rahatlatmak için; yoğun araç trafiğinin ve raylı sistem hatlarının kesiştiği DSİ kavşağına da katlı kavşak yapacağız. Yine, stadyum kavşağına yapacağımız katlı kavşak ile Anbar’dan Argıncık Işıklara kadar kesintisiz trafik akışı mümkün hale gelecek. Kayserilinin yol çilesi bitmiyor, bir de bizim “Topal Çevre Yolu” meselemiz var. Başkanlarımıza, bakanlarımıza sorarsanız Kayseri her alanda çağ atladı. Peki gerçek nedir? Kelimenin tam anlamıyla gerçekler “doğan görünümlü şahin” vakasıdır. Bizim beşte birimiz kadar olmayan Niğde ve Kırşehir; Ankara’ya otoban ile gidiyor. Büyükşehirler içerisinde çevre yolu topal olan sadece Kayseri! Tam yirmi yıl önceki seçimlerde bile “güney korniş yolu” adıyla anılan bir güney çevre yolu konuşuluyordu. Ama hala ortada hayalinden başka bir şey yok. Biz, şehri güneyden bir hilal gibi kucaklayacak yeni bir çevre yolu açacağız. Çevre yolunda gördük, hızlı trende gördük; bu iş başkasına kalınca uzayıp gidiyor. Belediye olarak bu işin takipçisi ve üstlenicisi olacağız! Biz, 2029 Kayseri Vizyonumuz içerisinde bulunan “Yenilikçi Çözüm” vizyonumuzu oldukça önemsiyoruz” dedi.
“Sorunlara akıllı çözümler sunuyoruz”
Şehrin problemlerine akıllı çözümler sunacaklarını söyleyen Arıkan, “Şehrimizin problemlerinin farkındayız. Bu problemlere başta “yapay zeka” ve diğer dijital araçlarla donatılmış Akıllı çözümler sunuyoruz. “Çevre” konusunda da atıkların ayrıştırılması ve bunun bir değer olarak hemşerilerimize döndürülmesi üzerine bir “Yenilikçi Çözümümüz” var. “Kayseri Akıllı Geri Dönüşüm Projemiz” ile öncelikle hanelere kağıt, plastik, cam gibi atıkların ayrı ayrı biriktirileceği torbalar dağıtacağız. Ayrıca her haneye bir barkod numarası tanımlayacağız. Belediye’de geri dönüşümden sorumlu ekiplerimiz haneye geldiğinde, poşetleri tartarak teslim alacaklar ve haneye tanımlanan barkod numarasına bunları işleyecekler. Bu barkodları sistemle senkronize edeceğiz. Böylece her hane geri dönüşüm konusunda ürettiği değer kadar su faturasında indirim alacak. Başta ifade etmiştim, zaten suya ciddi oranda indirim uygulayacağız. Bu proje ile de Kayserili suyu neredeyse bedavaya kullanacak. Çevre konusunda çok vakit kaybettiğimiz bir başka konu ise Hava kirliliği. Bunun için orta vadede Belediye araçlarında “Elektrikli Araç” dönüşümünü sağlayacağız. Uzun vadede ise yeni imar planlarımızı, hava kirliliğini de belirgin oranda azaltmak için hakim rüzgar yönü ve rüzgar koridorlarını dikkate alarak yapacağız. Öyle bir ayarlayacağız ki, cereyanda kalmayacaksınız, ama başınız da ağrımayacak. Kentsel dönüşüm; masamızdaki en önemli dosyalardan biri. Türkiye’de bazı belediye başkanları “ihale” diyemediklerinden “imar” diyorlar. “Rant” diyemediklerinden “Kentsel Dönüşüm” diyorlar. Biz de soruyoruz ihale ama ne için? Kentsel dönüşüm ama kim için? Bu soruların cevabı olmayan programlar kimse kusura bakmasın sadece mutlu bir azınlığı memnun eder. Bizim kentsel dönüşüm vizyonumuzu bir cümleyle özetlemek istiyorum; Ev Değil, Yuvalar İnşa Edeceğiz. Biz böyle düşünüyoruz ama kentsel dönüşüm konusunda şehrimizde mevcut durum nedir? Maalesef, Kayseri'nin hala bir “Kentsel Dönüşüm Master” planı mevcut değil. Bu, 30 yıldır belediyeyi yönetenlerin, şehre bir türlü bütüncül bakamadığını gösteriyor. Kayseri’de mevcut yönetim, en kolay ve en rantlı alanları tercih etti ve lokal çözümler uyguladı. Nerden biliyorum? Siz yaşadığımız depreme kadar, belediyenin hiç 4-5 katlı ve deprem riski taşıyan binaları yıkıp dönüştürdüğünü gördünüz mü? ama ne hikmetse, nerede bir gecekondu varsa, nerede bir hazine arazisi varsa yani nerede rant varsa, biz orada “kentsel dönüşüm” gördük. Bunlar hep kamuoyunun görebileceği, “bakın biz de iş yaptık” demek için yapılan vitrinsel dönüşümlerdir” ifadelerini kullandı.
“Planlanabilir güvenli arazi stoğu belirleyeceğiz”
Depreme karşı dayanıksız ve tehlike arz eden yapı stoğunu hızlı bir şekilde belirleyeceklerini söyleyen Arıkan, “Aslında bu dönüşümün adı “Kentsel Dönüşüm” değil, “Mevzi Dönüşümdür.” Tam burada Kentsel dönüşüm programımız ve 2024’te emanet aldığımız Kayseri’yi 2029 yılına nasıl ulaştıracağımız hakkında bilgi vermek istiyorum. Biz öncelikli olarak Depreme karşı dayanıksız ve tehlike arz eden yapı stoğumuzu çok hızlı bir şekilde belirleyeceğiz. Daha da önemlisi, bu iktidarın yapmadığı “Planlanabilir Güvenli Arazi” stokumuzu belirleyeceğiz. Bir master plan çerçevesinde gelir getirici alanlarla, dönüşümü zor alanları tespit edip, bir kentsel dönüşüm havuzu oluşturacağız. Bu havuzda kentsel dönüşüm alanlarından üretilen ve belediye uhdesine geçecek olan daire, para ve arsaları toplayıp sadece ve sadece şehrimizi dönüştürmek ve güvenli kılmak için harcayacağız. Sadece daire yapmayacağız, sosyal ve teknik altyapı projeleri ile ruhu olan mahalleler inşa edeceğiz. Temel hedefimiz düşük kat, yaşanabilir ve sürdürülebilir bir çevre olacaktır. Kısacası az önce ifade ettiğim gibi: Önce ev değil, yuvalar inşa edeceğiz. Bugünü değil geleceği, Dar bir alanı değil, tüm şehri, Sadece gecekonduları değil, Risk arz eden tüm yapıları dönüştüreceğiz. Bu anlattıklarımın tümünü, 16 ilçemizin hepsinde adalet ilkesini gözeterek yapacağız. Tabi ben 16 ilçe diyorum, ama şimdilik 16 ilçe diyorum. Ne demek istediğimi birazdan hep beraber göreceğiz. Elbette yıkmak kolay, yapmak zordur. Bir şeyin mevcudunu düzeltmek, sıfırdan yapmaktan zordur. Biz Kentsel dönüşüm konusunda; adalet ilkemize sadık kalarak hem mevcudu iyileştirmeye hem de sıfırdan yapmaya talibiz” dedi.
“Kayseri’ye 17. İlçeyi kazandıracağız”
Arıkan, Kayseri’ye ‘Gönül Dağı’ isminde 17. ilçeyi kazandıracaklarını söyleyerek, “Şimdi, sizden bir şehir hayal etmenizi istiyorum. Kimse kaçak yapı yapmak için fırsat kollamıyor. Her gelir grubu rahatça yaşayabiliyor. İnsanlar hem şehrin yükünden hem de deprem korkusundan kurtulmuş. Şehrin yeşili size huzur veriyor. İşte biz hemşerilerimize böyle bir şehri hediye etmek istiyoruz. İnşallah 31 Mart akşamı belediyeyi devir aldıktan sonra yaşanabilir, her insana yuva olacak, güvenli, ekonomik, her türlü altyapısı ile kurgulanmış, depreme dayanıklı, ana ulaşım ağı içerisinde, akıllı şehir konseptinde, komşuluk bağlarının ve aitlik hissinin en üst düzeyde yaşanacağı Kayseri’nin 17. ilçesi olacak yepyeni bir ilçe kuracağız. Kayserili hemşerime bu yeni ilçemiz hayırlı olsun. Bu yeni ilçemizin adına, Kayserili hemşerimin merhamet dolu kalbine, samimi misafirperverliğine atfen “Gönül Dağı” adını verdik. Bu vizyoner proje ile Türkiye’de ilk defa bir belediye, vatandaşından önde giderek, ona yeni bir deneyim sunmuş olacak. Peki, niçin yeni bir ilçe? Öncelikle 6 Şubat'ta yaşanan ve hepimizin canını yakan deprem gerçeği, bizi şehirlerimizi yeniden gözden geçirmek ve kurgulamak zorunda bıraktı. Kayseri’yi 2029’a hazırlamak için yeni ve uzun projeksiyonlu bir hedef ortaya koymak kaçınılmaz oldu. Hatırlayacaksınız Kayseri'de bir dönem Belediye başkanlığı yapmış olan Osman Kavuncu ve Mehmet Çalık hep rahmetle anılırken, Kayseri için ne kadar ileri görüşlü oldukları dile getirilir. Fakat biz bugün onların bu vizyoner mirasını da tükettik. Sonuç olarak trafiğiyle, hava kirliliğiyle, otopark sorunları ve depreme karşı riskli alanlarıyla şehrimizi artık yaşanmaz hale geldi. Proje üreterek katma değer oluşturamayanların, her bütçe sıkışıklığında, imar planları ile oynamaları şehrin geleceğini bile elinden aldı. Oysaki vizyoner bir belediye başkanının, halkın ihtiyaçlarını önceden öngörüp yeni ve güvenli projelerle şehrine yön vermesi gerekir. Biz bu hususu esas görevimiz olarak biliyoruz. İşte tüm bunlar düşünüldüğünde, Kayseri’de diğer bütün imar planlarına, kentsel dönüşüme örnek olacak yeni bir ilçe kuracağız. Biz bu yeni ilçemizle tüm hemşerilerimize ucuz arsa ve ucuz konut imkanı sağlayacağız. Aslında biz size bir haftada tüketeceğiniz iaşe paketi değil, bir ömür boyu sefasını süreceğiniz arsalar kazandırmak istiyoruz. İlçemizde ikamet eden her aileye, müstakil bir yapı yapabileceği arsayı temin etmek bizim boynumuzun borcu. Bu konuda çalışmalarımızı tamamladığımızı belirtmek isterim. Bizim için süreç artık seçimlerden sonra uygulamaya kalmıştır. Kayseri'nin geleceğini şekillendirecek "Gönül Dağı" hayalini hep beraber gerçeğe dönüştüreceğiz. Gönül Dağı ile çocuklarımıza ve torunlarımıza sadece bir ev değil; yaşanabilir, güvenli ve huzurlu bir ilçe bırakacağız. “Gönül Dağı” ilçemiz, Kayseri’mize çok iyi gelecek. Bütün hemşerilerimizi seçimden sonra, Gönül Dağı’na çay içmeye davet ediyorum. Bu yeni başlangıçta birlikte olmak, Gönül Dağı’nda birlikte yaşamak hepimizin hakkı” ifadelerini kullandı.
Kaybedecek bir dakika bile olmadığını söyleyen Mahmut Arıkan, konuşmasına şu şekilde devam etti:
“Bugün burada, Kayseri'mizin kalbinde, sizlerle bir araya gelmekten büyük bir onur ve mutluluk duyuyorum. Bu toprakların evlatları olarak, hepimiz şehrimizin daha iyi bir geleceğe sahip olması için çabalıyoruz. Bugün, yani seçimlere 38 gün kala, açıkladığım 38 proje, sadece bir adayın projeleri değil, aynı zamanda bir kardeşinizin, bu toprakların bir evladının; şehrine ve insanına olan inancının bir resmidir. Kayserinin bırakın bir 5 yılı, kaybedecek tek bir dakikası bile artık yoktur. Mevcut yönetim en kaygısız beş yılını geçirdi. “Ben nasılsa seçilirim” tavrı küçük bir azınlığı tatmin ederken, Kayseriliyi hiç mutlu etmedi. Bakıyorsunuz Gordiyanus’un surları ayakta, Justinyanus’un izleri ayakta, Selçuklu burada, Osmanlı burada, Kavuncunun izlerini hala görüyorsunuz. Yahu mevcut yönetim şu son 5 yılda, bu şehirde ayakta kalacak, sonraki nesillere ışık olacak ne bıraktı? Bunlar yetmezmiş gibi yaşadığımız son 5 yılı bize kalfalık olarak takdim ediyorlar. Hatta “şimdi ustalık zamanı” diyorlar. Bakınız; çıraklık eğitimi en uzun üç yıl, kalfalık da bir yıl sürüyor. Dört yılda usta olunabiliyor. Mevcut yönetim ise geçtiğimiz yüzyıldan beri başkanlık yapıyor. Biz de diyoruz ki, ne ustalığı, siz 25 yıllık hizmetinizi tamamladınız şimdi artık vakit emeklilik vakti. Her şeyi geçtim, şehrin görünümü ve ufku size emanet edilmişti. Kafamızı çevirdiğimiz her yerde, özensizce iliştirilmiş bu pankartlar, reklamlar, afişler ve daha ne varsa şehre mi hizmet ediyor yoksa şahsa mı? Şimdi buradan tüm hemşerilerime seslenmek istiyorum. Şu an karşımızda yıpranmış bir belediye yönetimi var. Bunu tüm şehrimiz konuşuyor. Mesele, parti meselesi değil; Şehir meselesidir. Ben sizden değişime izin vermenizi istiyorum. Biz bu değişime, güzel bir değişime talibiz. Biz inanıyoruz ki; güçlü şehirler, güçlü topluluklar ve mutlu insanlarla inşa edilir. Değerli hemşerilerim, bu yolda sizlerin desteği, inancı ve duasıyla başaracağımıza yürekten inanıyorum. Birlikte, Kayseri'mizi, hayallerimizin şehri yapacağız. Bu kutlu yürüyüşte sizleri de yanımda görmek, en büyük gücüm ve motivasyonum olacak. Sözlerimi, şehrimizin ve tüm hemşerilerimin sağlık, huzur ve refah içinde, mutlu bir geleceğe ulaşması dileğiyle sonlandırıyorum. Hepinize teşekkür ediyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Allah’a emanet olun.”
Saadet Partisi’nin Kayseri’de belediye başkan adayları ise şu şekilde oldu:
Büyükşehir Belediyesi Mahmut Arıkan, Melikgazi Belediyesi Baki Coşkun, Kocasinan Belediyesi Recep Güngör, Yahyalı Belediyesi Nuh Tosun, Talas Belediyesi Harun Toprak, Develi Belediyesi Mustafa Ülkr, Hacılar Belediyesi Osman Palas, Tomarza Belediyesi Selçuk Onat, Sarıoğlan Belediyesi Ali Osman Yıldız, Bünyan Belediyesi Muhammed Emir Taşçı, İncesu Belediyesi Kerim Çürüttü, Pınarbaşı Belediyesi Yasin Şahan, Özvatan Belediyesi Vedat Ali Tur, Felahiye Belediyesi Emin Gönen, Sarız Belediyesi Mehmet Yıldız, Akkışla Belediyesi Necmettin Emre Şahin ve Yeşilhisar Belediyesi Mehmet Suat Demirbaş.

Editör: Fırat Çelik