Müslüman olmayanlara dua ve istiğfarda bulunabilir miyiz? İşte bu konudaki detaylar ve İslam'ın bakış açısı.
İslam’a Göre Gayrimüslimlere Dua ve İstiğfarın Durumu
Yaşayan herkes için Allah'a dua edebiliriz. Ateist, putperest, Yahudi, Hristiyan, zalim, günahkar, fark etmez. Yaşan her insan için Allah'a dua edilebilir.
"Allah hidayet versin, Allah iman etmeyi nasib etsin, Allah tevbe nasib etsin, Allah akıl fikir versin, Allah şifa versin "vb dualar müslüman olsun olmasın yaşayan herkes için yapılabilir.
Zaten Müslüman olmayan ya da açıkca isyan ve günahı olan yakınlarımıza karşı tebliğ, davet, uyarma, dua gibi sorumluluğumuz da vardır.
Ölen Kafirler için dua edebilir miyiz?
İşte asıl mesele bu: İmansız öldüğü kesin olarak bilinen kişilere dua ve istiğfar olur mu?
Cevap: Kafir olarak ölenlere dua ve istiğfar edilmez. Faydası da olmaz.
Gayrimüslimlere rahmet okumak ve istiğfar etmek, onların yaşarken inkâr ettikleri Yüce Allah’tan onlar adına af dilemek anlamına gelir.
İslam inancına göre herkes Yüce Allah’a ve dinine inanmakla mükellef olduğundan, kişinin kendi ameli esas kabul edilir.
Bu bağlamda, bir kimse hayattayken iman etmeyip küfür üzere öldüğünde, başkalarının onun için yapacağı dualar geçersiz olur ve ona herhangi bir fayda sağlamaz.
Kur’an-ı Kerim ve Hadislerle ölçümüz
Nitekim birçok âyet-i kerîmede inkâr üzere ölen kâfirler için af dilense bile affedilmeyecekleri belirtilmiş (en-Nisâ, 4/18, 48; et-Tevbe, 9/80) ve onlara istiğfar edilmesi yasaklanmıştır.
Diğer taraftan Resûlullah (s.a.s.), amcası Ebû Tâlib ölüm döşeğinde iken ona ‘La ilahe illallah’ kelimesini telkin etmiş, iman etmemesi üzerine, “Allah’a yemin ederim ki, senin için af ve mağfiret dilemek bana yasaklanmadığı müddetçe, senin için muhakkak Allah’tan mağfiret dileyeceğim.” (Buhârî, Cenâiz, 80 [1360]; Müslim, Îmân, 39 [24]) buyurmuştur.
Bu olay üzerine “Cehennem ehli oldukları açıkça kendilerine belli olduktan sonra, –yakınları da olsalar– Allah’a ortak koşanlar için af dilemek, ne Peygambere ne de müminlere yaraşır.” (et-Tevbe, 9/113) âyeti inmiştir.
Hz. Peygamber'in (s.a.v) Uygulamaları ve Hadisler
Başka bir rivâyette ise Hz. Peygamber’in (s.a.s.), münafıkların başı sayılan Abdullah b. Übey b. Selûl’ün cenaze namazını kıldığı, akabinde ona rahmet dileyeceğini ifade ettikten sonra “Asla onlardan ölen birinin namazını kılma ve kabrinin başında durma. Çünkü onlar Allah’ı ve Resûlünü inkâr ettiler ve fasık olarak öldüler.” (et-Tevbe, 9/84) mealindeki âyetin nazil olduğu belirtilmektedir (Buhârî, Cenâiz, 84 [1366]; Müslim, Fezâilü’s-sahâbe, 25 [2400]).
Sonuç ve Tavsiyeler
Din İşleri Yüksek Kurulu 12.07.2017 tarihli kararına göre: "İlgili âyet ve hadislerden hareketle Müslüman bir kimsenin, gayrimüslim olarak ölen bir kimseye istiğfar etmemesi ve rahmet dilememesi gerektiği anlaşılmaktadır.
Böyle bir cenazeyle karşılaşıldığında ise nezaketle taziye dileğinde bulunmak ve kalanlara sabrı tavsiye edip teselli vermek uygun olacaktır."
İnanç haberleri için TIKLAYINIZ!