Bursa’nın Orhaneli ilçesi bağlı Firoz köyüne 300 metre kala bir firma tarafından mermer ocağı yapılacağını duyan köylüler eylem yaparak bu karardan dönülmesini istedi. 24,35 hektarlık alanda mermer ocağı faaliyetlerinin yürütülmesi için izin alan madencilik firmasına köylüler ve Doğayı ve Çevreyi Koruma Derneği (DOĞADER) tarafından dava açıldı.
Eylem sırasında köy sakini bir amca göz yaşlarına hakim olamadı. Yaşlı adam; “Bizim çocukluğumuz buralarda geçti, geçimimizi burada tarlalarımızdan sağlıyoruz. Biz burada mermer ocağını istemiyoruz.” dedi..
Köy sakinleri; geçimlerini sağladıkları tarlaların zarar göreceğini ve geçim kaynaklarının yok olacağını dile getirdi. Firoz köyünde büyüyen Avukat Elif Aslan, “Buraya yapılan madencilik faaliyeti sadece köyümüze ve çevre köylere değil Bursa’ya zarar verecek o yüzden bütün Bursa’lıları buraya davet ediyorum. Gelin doğanıza sahip çıkın” dedi.
Firoz köyünde yapılan basın açıklamasında konuşan DOĞADER Yönetim Kurulu Üyesi Murat Demir, ”Burada köyümüzü doğamızı, yeşilimizi, çocuklarımızın geleceğini savunmak için bir araya geldik. Yüzyıllardır yaşadığımız köyümüzde, bir şirket kendi cebini doldurması için biyolojik doğasını, yaşamını, geleceğini riske atan bir madencilik faaliyetini başlattı. Biz bu faaliyetin başlatılmaması için hep birlikte yetkililere çağrıda bulunmuştuk. Daha önce yetkililere, köyümüzde temiz havayı soluyamayacağız, 'köyümüzde su varlığı tehdit edilecek, köyümüzde huzur kaçacak' dedik. Bunun üzerine Firoz köylüler yargıya başvurarak dava açtılar. Buradan bir kez daha yetkililere sesleniyoruz, dava süreci bitene kadar burada madencilik faaliyetinin başlamasını istemiyoruz.” dedi.
Murat Demir, firmanın ruhsat için de hileye başvurduğunu öne sürerek, "Çünkü bu firma 24.35 hektarlık alan için başvuruda bulunmuş. Neden? Çünkü 25 hektarlık alan başvurusunda bulunsa bakanlık Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) raporu isteyecek. Çevre Etki Değerlendirme (ÇED)’ten muaf tutulmak için ilk etapta 25 hektarın altında başvuruda bulundu. Ama biz biliyoruz ki ruhsat alanı daha büyük, sadece Firoz köyü değil, Dağ güney köyünü de etkileyecek. Ocağın bir kısmı karşı köyde olacak ve Karesi köyünü de etkileyecek yani çevre köyleri de etkileyecek ve içine alacak. Adeta kanserli bir hücre gibi burayı 24 hektarlık alanlar alarak burayı sarıp adeta kanser gibi bu alanı öldürecek. Bizde buna müsaade etmek istemiyoruz.”
Mermer ocağı Çınarcık barajını etkileyecek
Mermer ocağının Çınarcık Barajını da etkileyeceğini kaydeden Demir, “Buradaki madencilik faaliyeti sadece çevre köylere zarar vermeyecek, Bursa’ya da zarar verecek. Hemen alt tarafta Çınarcık barajını dolduracak en önemli kollarından olan Kocasu deresi geçmekte. Buranın bütün taşı, toprağı, pisliği Kocasu deresine gidecek ve Çınarcık barajını etkileyecek. Kocasu deresi buradan etkilenip su yer altına kaçacak ve Çınarcık barajını besleyemeyecek. Çınarcık barajı şuanda içinde bulunduğumuz ve önümüzdeki 50 yıllık süreçte yaşanacak iklim krizinde Bursa’nın su sorununu çözecek önemli bir barajdır. Bu yüzden bu faaliyet sadece Firoz köy ve çevresini değil Bursa’yı da olumsuz etkileyecek. Yetkililer biran önce buradaki faaliyeti sonlandırmalıdır, bizde , köylülerde, Bursa’lılar da buradaki mermer ocağını istemiyoruz. Cep telefonlarından haritalara girip bakarsanız, Orhaneli, Keles ve bu yol üzeri yüzlerce taş ve mermer ocakları tarafından işgal edilmiş durumda. Şimdi soruyorum bu coğrafyaya bu kadar madencilik faaliyeti yapılması revamıdır. "Buradan Çin'e mermer gidecek diye, bir grup insanın cebi para görecek' diye buradaki köylerin ve yüzlerce insanın zarar görmesi Allah’tan hak mıdır. Şimdi soruyorum bize taş mı lazım yoksa yeşillik mi? Bize su mu lazım yoksa taş mı lazım? Bize çocuklarımızın geleceği mi yoksa taş mı lazım? Buradan yetkililere bir kez daha ifade ediyoruz, biz burada mermer ocağı istemiyoruz! Bizde Doğayı ve Çevreyi Koruma Derneği (DOĞADER) olarak burada Firoz köyünün yanındayız ve bu mermer ocağı gidene kadarda buradayız.” şeklinde konuştu