El-Hac Yusuf Efendi, Osmanlı Devleti’nin son döneminde yaşamış önemli bir ilim adamıydı.
1833 yılında Bosna'nın Çayniçe kasabasında doğan Yusuf Efendi, Osmanlı’nın çeşitli bölgelerinde ilmi görevlerde bulundu ve talebeler yetiştirdi.
Fatih Camii'nde ders verdi
Ulemadan Hocik İbrahim Efendi’nin oğlu olarak dünyaya gelen Yusuf Efendi, ilim yolculuğuna genç yaşta başladı ve medrese eğitimini tamamladıktan sonra, Fatih Camii'nde ders vermeye başladı.
Bosna'da müderrislik yaptı
1281 yılında, Osmanlı Devleti’nin önde gelen alimlerinden Sivaslı Halil Efendi’den icazet alan El-Hac Yusuf Efendi, Sultan Abdülaziz döneminde Fatih Camii’nde ders vermeye başladı.
İstanbul Müderrisliği unvanına 1290 yılında kavuşan Yusuf Efendi, burada birçok talebe yetiştirdi. Ancak, talebelerinin Bosna’ya dağılması üzerine Yusuf Efendi, Yenipazar Sancağı’na dönerek burada müderrisliğe başladı.
Saniçe’deki görevinde, yerel halk tarafından büyük saygı gördü ve 1324 yılına kadar burada ilim öğretmeye devam etti.
Yenipazar Sancağı’ndan Balkan Savaşları’na zorlu bir dönem
El-Hac Yusuf Efendi’nin hayatındaki en zorlu dönemlerden biri, Balkan Harbi sırasında yaşandı. Sırpların Mitroviçe’yi işgali sırasında Basinka Nahiyesi'nde bulunan evi, yerli Hristiyanların teşvikiyle Sırp askerleri tarafından basıldı.
Evine yapılan bu saldırıda kitapları yakıldı ve ilmi çalışmaları yok edildi. Bu acı olaylar Yusuf Efendi’yi Anadolu’ya göç etmeye zorladı.
“Evini yerli Hristiyanların teşviki ile Sırplar bastılar ve kitaplarını yaktılar.”
Anadolu’ya hicret ve Cerrah Köyü’nde son yıllar
Balkan Harbi’nin acı izleri Yusuf Efendi’yi Anadolu’ya hicret etmeye zorladı. O, İnegöl’ün Cerrah Köyü’ne yerleşerek hayatının son dönemlerini burada geçirdi.
1916 yılında, bu köyde vefat eden El-Hac Yusuf Efendi, geride ilimle dolu bir hayat ve yetiştirdiği birçok talebe bıraktı.
Osmanlı’nın son döneminde yaşamış olan bu büyük alim, hala anılmakta ve ilmi katkıları hayırla yad edilmektedir.
El-Hac Yusuf Efendi’nin hayatı, Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde yaşanan zorluklara ve ilim adamlarının karşılaştığı güçlüklere bir örnektir. Bosna’dan İstanbul’a, oradan da İnegöl’e uzanan bu yolculuk, ilim aşkıyla dolu bir ömrün hikayesidir.
Metin için faydalandığımız kaynaklar: Son Devir Osmanlı Uleması (1996) www.turhansahin.com
Kültür Sanat haberleri için TIKLAYINIZ!
Bursa haberleri için TIKLAYIN!