Sahur yemeği, oruç tutacak kişilerin imsak vaktinden önce gece yedikleri yemektir. Hz. Peygamber (s.a.s.) sahura kalkmış ve bunu ümmetine de tavsiye etmiştir.
Resûl-i Ekrem (s.a.s.), sahur yemeğinde “bereket” olduğunu ifade etmiş ve sahur yemeğinin, Müslümanların orucu ile Ehl-i kitabın orucu arasındaki en önemli farklardan biri olduğunu belirtmiştir.
Buhârî ve Müslim'in rivayetlerine göre, Hz. Peygamber (s.a.s.) sahur yemeğinin bereketli olduğunu vurgulamış ve ümmetine sahura kalkmalarını önermiştir.
Fakihlerin Sahur Görüşleri
Fakihler, Hz. Peygamber'in söz ve uygulamalarından yola çıkarak, sahura kalkmanın ve sahuru geciktirmenin sünnet olduğunu ifade etmişlerdir.
Sahurun Manevi Faydaları nelerdir?
Âlimler, sahurun oruca dayanma gücü verdiğini, maddî ve manevî bereketlere vesile olduğunu belirtmişlerdir.
Kişi sahura kalkmakla, seher vaktini uyanık geçirmiş ve bu vakitte dua ve istiğfar etmek suretiyle cennet ehlinin özelliklerine sahip olur. Bu, orucun daha canlı ve şevkli tutulmasını sağlar.
Sahura kalkalım. Bu yaşatılamsı gereken en önemli sünnetlerden biridir. Ailemizi, çocuklar dahil sahura kaldıralım. Sahur sünnetinin bereketinden tüm aile fertlerimiz faydalansın.
Din İşleri Yüksek Kurulu'nun 12.07.2017 tarihinde yaptığı açıklamaya göre, maddî ve manevî bereketleri olan sahur, ihmal edilmemelidir.
Sahur, sadece bir yemek zamanı değil, aynı zamanda manevi bir uyanış ve bereket anı olarak ön plana çıkmaktadır.
Sahura kalkmadan oruç tutulabilir mi?
Sahura kalkmak orucun farzlarından biri değildir. Sahura kalkmak sünnettir. Dolayısı ile sahura kalkılmadan da oruç tutulabilir. Uyanamayan, sahura kalkamayan uyandığında niyet eder ve orucuna başlar. İmkan buldukça sahura kalkalım, çünkü sahur orucun bereket ve sevabını arttırır.
Hazırlayan: Ayhan Talha Bayraktar