Din İşleri Yüksek Kurulu, sandalyede namaz kılma konusunu görüşerek detaylı bir açıklama yaptı.
Bu açıklamada, ibadetlerin asıl şekline uygunluğu vurgulanırken, sağlık problemleri sebebiyle gerekli esnekliklerin nasıl uygulanması gerektiği ele alındı.
Bu karar, hem bireylerin vicdanlarını rahatlatacak hem de camilerdeki ibadet düzenini koruyacak öneriler içeriyor.
Namazı Terk Etmeyin!
Hz. Peygamber (s.a.v.), namazı "en hayırlı amel" olarak tanımlamış ve kıyamet gününde hesabı sorulacak ilk amelin namaz olacağını bildirmiştir. Bu nedenle namazın terk edilmesine izin verilmemiş, ima ile dahi olsa kılınması emredilmiştir.
Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Kim namazı kasten terk ederse Allah’ın himayesi ondan uzak olur.” (Ahmed b. Hanbel, Müsned, VI. 421)
Dinimizde kolaylık vardır
İslam dini, ibadetlerde kişilerin sağlık ve güç durumlarını gözeterek kolaylık ilkesi getirmiştir.
Namaz gibi önemli bir ibadetin, bu kolaylık ilkesi çerçevesinde nasıl uygulanacağı Din İşleri Yüksek Kurulu tarafından detaylandırıldı.
Ayakta namaz kılmaya gücü yetmeyenler için oturarak, hatta yan yatarak kılmanın mümkün olduğu belirtiliyor.
Ayakta Namaz Kılamayanlar İçin Öneriler
Normal şekilde ayakta namaz kılmaya gücü yetmeyenlerin oturarak namaz kılmaları gerektiği ifade ediliyor.
Bu kişiler, kendi durumlarına uygun pozisyonlarda ibadet edebilirler; diz çökerek, bağdaş kurarak veya ayaklarını uzatarak namazlarını tamamlayabilirler.
Diyanet İşleri Yüksek Kurulu'nun açıklamasına göre, namazı normal şekilde ayakta kılmaya gücü yetmeyenler için asıl olan namazı oturarak kılmaktır.
Kişi, durumuna göre diz çökerek, bağdaş kurarak veya ayaklarını uzatarak namazını kılabilir. Hz. Peygamber (s.a.v.) de hasta bir sahabiye, “Namazını ayakta kıl. Eğer gücün yetmezse oturarak, buna da gücün yetmezse yan üzere kıl.” (Buhari, Taksiru’s-Salat, 19) buyurmuştur.
Sandalye Kullanımı İçin Şartlar Belirlendi
Ayakta duramayan ancak yere oturabilen bireylerin, mümkünse secdelerini yere eğilerek yapmaları öneriliyor.
Bunun mümkün olmadığı durumlarda ise sandalye gibi yardımcı araçlar kullanılabilir. Ancak, bu yardımların yalnızca gerçekten gerekli durumlarda tercih edilmesi gerektiği vurgulanıyor.
Farklı Mazeret Durumlarına Göre Namaz Kılınışı
Kurul, farklı sağlık durumları için de namaz kılınış şekillerini açıklamıştır:
Ayakta durabilen ancak secde edemeyen kişi, namaza ayakta başlar, rükudan sonra oturarak secdeleri ima ile yapar.
Ayakta durabilen ancak oturduktan sonra kalkamayan kişi, namaza ayakta başlar ve secdeden sonra namazını oturarak tamamlar.
Ayakta durabilen ve rüku yapabilen ancak yere oturamayan kişi, namaza ayakta başlar ve rükudan sonra secdeyi tabure gibi bir şey üzerine oturarak ima ile yapar
Ayakta duramayan ve yere oturamayan kişi ise namazı tabure, sandalye gibi bir şey üzerinde oturarak rüku ve secdeleri ima ile yerine getirir.
Vicdani Rahatlık ve İbadet Şekli
Sandalyede namaz kılan müminlerin, bu durumu meşru bir gerekçe ile yapmaları gerektiği belirtiliyor.
Hafif rahatsızlıkların bu konuda bir mazeret oluşturmayacağı, samimiyetle ibadet etmenin önem taşıdığı ifade ediliyor.
Camilerde Sabit Oturakların Yeri Yok
Camilere sabit sandalyeler koyarak sıralar oluşturmanın cami dokusuyla bağdaşmadığı açıkça belirtiliyor.
Bu tür uygulamaların, cemaat arasında hoş olmayan tartışmalara neden olabileceği ve cami kültürüne zarar verebileceği ifade ediliyor. Bu nedenle, sağlık durumu elveren bireylerin yere oturarak ibadet etmeleri tavsiye ediliyor.
Namaz Hakkında Önemli Noktalar
- Namazın Önemi: Namaz, kulun Allah'a en yakın olduğu ibadetlerden biridir ve terk edilmemesi gerekir. Hz. Peygamber (s.a.v.) tarafından "en hayırlı amel" olarak tanımlanmıştır.
- Namazın Rükünleri: Namazın temel rükünleri; iftitah tekbiri, kıyam, kıraat, rüku, secde ve ka’de-i ahiredir. Bu rükünlerin mazeretsiz terk edilmesi namazın geçerliliğini etkiler.
- Mazeret Hallerinde Kolaylaştırma: İslam dininde, sağlık sorunları gibi mazeretleri olanlar için namaz kılınışında kolaylaştırmalar bulunmaktadır.
- Oturarak Namaz: Ayakta duramayanlar için asıl olan namazı oturarak kılmaktır. Kişi, durumuna göre diz çökerek, bağdaş kurarak veya ayaklarını uzatarak namazını kılabilir.
- İma ile Namaz: Secde edemeyen veya diğer rükünleri tam olarak yerine getiremeyenler, ima ile namaz kılabilirler.
- Tabure/Sandalye Kullanımı: Ayakta duramayan ve yere de oturamayan kişiler, tabure veya sandalye gibi bir şey üzerinde oturarak namaz kılabilirler. Ancak bu, son çare olarak düşünülmelidir.
- Mazeretin Samimiyeti: Sandalyede namaz kılan kişilerin mazeretleri vicdanlarını rahatlatacak düzeyde olmalıdır. Namazın asıl şekline engel olmayan hafif rahatsızlıklar meşru mazeret sayılmamalıdır.
- Cami Kültürü: Camilerde sabit oturakların yapılması cami kültürüyle bağdaşmamaktadır. Zorunlu haller dışında namazların yere oturarak kılınması tavsiye edilir.
İnanç haberleri için TIKLAYINIZ!
Astroloji ve Rüya haberleri için TIKLAYINIZ!
Kadın Aile haberleri için TIKLAYINIZ!
Kültür Sanat haberleri için TIKLAYINIZ!