Önce, elitlerin şehrinde günlerce süren orman yangını. Sonra F-35 uçağının düşmesi. Sonra başkentte, Beyaz Saray'a birkaç kilometre mesafede uçakla helikopterin çarpışması ve 67 kişinin ölümü. Ve en son yine bir uçak kazası ve beş kişinin ölmesi.
Bunların hepsi, birkaç hafta içinde ABD denen, en büyük savaş ihracatçısı olan ülkede oldu.
Yaşanan olaylarda hayatını kaybeden sivil insanlar olduğu için, "oh olsun, beter olsun" demeyeceğim. İsrail'e verdiği silahlarla ve destekle, sadece Gazze'de 50 bin masum insanı katlettirmiş olsada oh olsun demeyeceğim.
ABD'nin en büyük demokrasi tiyatrosu olduğunu hatırlatarak, ABD iç savaşını tarihe not düşeceğim.
ABD'yi bir avuç elitin, siyonist- evanjelistin yönettiği malum. Adına ister müesses nizam diyelim, ister derin devlet diyelim, isterseniz ABD'nin fetö' sü diyelim farketmez. ABD'de bu küreselci yapı ile ulusalcı yapının bir süredir devam eden kapışması var.
Seçimleri kazanan, ulusalcı yarafta duran Trump'ın 20 Ocak 2025'te göreve başlamasıyla savaş kızıştı, dahada kızışacak.
Altmış yetmiş yıl önceki Kenedy cinayeti başta olmak üzere, bazı cinayetleri aydınlatmaktan bahseden Trump, aslında bu olaylar üzerinden ABD derin devletini afişe etme hamlesi yapıp, devleti onlardan temizlemek için kamuoyu desteği sağlamanın derdinde belkide.
Karşı taraf ise bunu başından beri biliyor ve bu nedenle Trump'a birkaç kez suikast girişminde bulundular, hatta bir seçim konuşmasında kulağından vurdurdular. Kılıçlar çekilmiş durumda.
Bize ne ABD'den demeyelim. Oradaki mücadele dünyanın her yerinde, bizim ülkemizde de sürüyor, her ülkenin geleceğini pek çok açıdan ilgilendiriyor.
HAARP teknolojisinini bile, bu savaşta, devrede olduğu, helikopterle uçağın busu silah kullanılarak çarpıştırıldığı, Los Angeles yangınlarının da HAARP ile çıkarıldığı yorumları yapılıyor.
Gelinen noktada, kapışma çok açıktan yapılmaya başlandı. Mesela küreselci denenlerin iblisî planlarından birisi LGBT sapkınlığı idi. Trump'ın imzaladığı ilk kararnamelerden biri, sadece iki cinsiyet olduğuna dairdi.
Alttan alta yapılan mücadeleler artık açıktan yapılmaya başlandıysa, anlaşılıyor kuwi iki tarafta gözünü kararttı. İki tarafta geri adım atmayacak. Bu durum ABD'yi kaosa ve bölünmeye sürükleyebilir. Bu küresel mücadele küresel bir savaşa evrilebilir. İki tarafın da dünyanın pek çok ülkesindeki "yancıları" savaşı kendi ülkelerine sıçratabilir, pek çok ülkede önemli çalkantılar ve siyasi veya sosyal bunalımlar ortaya çıkabilir. İki güç, dünyanın iplerini elinde tutmak için her yolu deneyecek, üstelik her türlü acımasız yöntemleri de çekinmeden kullanarak.
Bunların karşısında ayakta kalmak, bunların ateşiyle yanmamak için; ülke savunmasını güçlendirmek, bunların dümen suyunda olmayan ülkelerle ve Türk - İslam dünyasıyla birlikte hareket etmek şarttır. Ayrıca bunların ülke içindeki yancılarına - uzantılarına karşı hep tetikte olmak gerekmektedir. Fetö denen küresel şeytaarın oyuncağı büyük oranda etkisiz hale gelsede, bu ülkede batıdan kafalı ve batıdan tasmalı başka fetöler olduğu akıldan çıkarılmamalıdır.
ABD'deki dozu artan savaş, gelecek adına kaygı verici olsada, iyilik namına ümitvar olmak için de pek çok gerekçe ve gelişme de var. Yeterki uyanık olalım, güçlü olalım ve kaleyi içten çökertmek isteyenlere, fitne ve kaos peşinde olanlara fırsat vermeyelim.
Rabbim imanımızı, vatanımızı ve masum insanlığı İblisspor'un şerrinden korusun.
MEHMET ARİF SELİM