Milli Eğitim Bakanlığı, öğretmenler ile veliler arasındaki iletişimi sağlayan ancak zaman zaman tartışmalara neden olan sınıf anneliği uygulamasını yasakladı. Ancak bu yasağa rağmen, bazı okullar sınıf anneliği görevlerini farklı bir isimle sürdürmeye devam ediyor. Veliler ve okullar, sınıf temsilciliği adını kullanarak mevcut uygulamanın devamını sağlıyorlar.
Yasak Sonrası Yeni Uygulama
Bazı okullar, MEB'in yasaklamasının ardından sınıf annelerinin görevlerine son verirken, diğerleri ise bu görevleri 'sınıf temsilcisi' adı altında sürdürüyor.
Bir veli, "Sınıf temsilciliği, anneliği değil de temsilciliği... Çünkü 40 tane veli var. Öğretmen bir gruba mesaj attığı zaman her veliden ses olacağına bir tane temsilci olmalı." ifadelerini kullanarak yeni uygulamanın gerekliliğini savunuyor. Diğer bir veli ise, "Sınıf temsilcisi olması lazım. Çocuklarımın okul sürecinde bize yardımcı oluyor." şeklinde konuştu.
"Gereksiz yere öğretmeni rahatsız etmek yerine sınıf temsilcisiyle irtibata geçiyoruz." diye bir veli açıkladı.
Velilerin görüşlerine göre, sınıf temsilcisi uygulaması öğretmenlerin iş yükünü hafifletiyor ve öğrencilerin eğitim sürecini daha verimli hale getiriyor. Ancak bu uygulamanın eğitimdeki pedagojik ilkelerle uyumlu olup olmadığı konusu tartışma yaratıyor.
TEPKİ ÇEKİYORDU
Sınıf annelerinin ‘öğretmenin önüne geçtiği’ eleştirilerine karşı bazı veliler ve öğretmenler okuldaki işleri kolaylaştırdığı için sınıf anneliği uygulamasını destekliyordu. Ayrıca bazı sınıf annelerinin, Öğretmenler Günü’nde pahalı hediyeler almak için yüksek miktarlarda para toplaması, öğretmenlerden kendi çocuklarına özel ilgi beklemesi, veliler arasında gruplaşma yaratmaları da eleştiriler arasındaydı. Son olarak bir öğrencinin sınıf annesiyle tartışması gündem olmuştu. “Ben bu sınıfın sınıf annesiysem her şeyi bilmek zorundayım” diyen veliye, öğrencinin “Sınıf annesi sanki dünyanın ağası” diye cevap verdiği videoya tepki yağmıştı.