Süt Bankası nedir?
Süt bankası, genellikle hastaneler, doğum merkezleri veya bağımsız kuruluşlar tarafından işletilen ve annelerin fazla sütünü bağışladığı, depoladığı ve ihtiyaç duyan bebeklere sağladığı bir sistemdir.
Anne sütü, özellikle ilk aylarda bebekler için en ideal besin kaynağıdır. Ancak bazı durumlarda anneler yeterli süt üretemeyebilir veya sağlık problemleri nedeniyle emziremeyebilir. Süt bankaları bu durumlarda devreye girer.
Süt bankalarında bağışlanan sütler, katı hijyen standartlarına göre toplanır, test edilir, pastörize edilir ve depolanır. Bu süreç, sütün güvenli bir şekilde saklanmasını ve kullanılmasını sağlamak için gereklidir. Süt bankaları, prematüre bebekler, bağışıklık sistemi zayıf olan bebekler veya anne sütüne erişimi olmayan diğer bebekler için hayati bir kaynak olabilir.
Süt Bankası caiz mi?
Süt bankaları, sütün güvenli bir şekilde toplanıp dağıtılmasını sağlarken, süt hısımlığı gibi dini ve etik konularla ilgili tartışmaları da beraberinde getirmektedir.
Süt Bankalarında, sütün birden fazla kaynaktan karıştırılması süt hısımlığının oluşmasına yol açar mı? Din İşleri Yüksek Kurulu'nun açıklamalarına göre, süt bankalarından temin edilen ve bebeklere verilen herhangi bir süt, süt hısımlığını oluşturmaktadır.
Din İşleri Yüksek Kurulu'nun kararı
Süt bankalarına bağışlanan sütlerin karıştırılması, süt veren kadınların kimliklerinin kayıt altına alınmasını gerektirir.
Din İşleri Yüksek Kurulu'na göre, süt bankasından alınan sütlerle, emme yaşındaki çocuklara süt akrabalığı kurulmuş olur. Bu durum, haram sayılan evliliklerin önlenmesi açısından büyük önem taşır.
Bu kayıtlar ve bilgilendirmeler yapılmadan, süt bankasından çocuklara süt dağıtımının yapılması İslam fıkhı açısından caiz değildir. Süt veren kadınların kimliklerinin çok geniş kitlelere sağlıklı bir şekilde ulaştırılması ve süt çocuklarının bu konuda bilgilendirilmelerinin güçlüğünden dolayı Süt bankası uygulamasının caiz olması imkan dahilinde değildir.
İşte bu önemli konuda Din İşleri Yüksek Kurulu'nun kararı: Süt akrabalığı, bebeğin memeden sütü emmesiyle oluştuğu gibi kadından alınan sütün içirilmesiyle de oluşur. Dolayısıyla süt bankasından temin edilen sütün emme yaşındaki çocuklara verilmesiyle süt akrabalığı oluşur.
Bu nedenle süt akrabalığında herhangi bir karışıklığa meydan vermemek ve dinen haram sayılan bir evliliğe sebep olmamak için süt verenlerle süt emenlerin kimliklerinin kayda alınması ve bu konuda titizlik gösterilmesi şarttır.
Süt bankasına farklı kadınlar tarafından verilen sütlerin karıştırılmış olması bu hükmü değiştirmez. Bu durumda süt veren kadınların tamamıyla bu sütleri içen çocuklar arasında süt hısımlığı oluşmuş olur."
Göz ve kulaklara damlatılan sütten süt hısımlığı oluşur mu?
Din İşleri Yüksek Kurulu'nun belirttiğine göre, sütün sadece mideye ulaşması durumunda süt hısımlığı meydana gelir. Göz veya kulağa damlatılan sütün, beslenme ve büyüme üzerinde bir etkisi olmadığından, bu yollarla süt hısımlığı oluşmaz.
Çocuğun süt gelmeyen memeyi emmesiyle süt akrabalığı oluşur mu?
Çocuğun süt gelmeyen memeyi emmesi durumunda da süt hısımlığı oluşmaz. Din İşleri Yüksek Kurulu, süt hısımlığının ancak sütün bebek tarafından emilip midesine ulaşmasıyla mümkün olduğunu vurgular.