Saadet Partisi İnegöl İlçe Teşkilatı yeni ilçe başkanı Ahmet Yıldız olurken yeni yönetimi de belli oldu.Saadet Partisi İnegöl İlçe kongresi Kültür Park içinde bulunan kapalı spor salonunda gerçekleşti. Gerçekleşen kongreye Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu katılım sağladı.
Tek liste ile gidilen kongrede Ahmet Yıldız ilçe başkanlığına getirildi.
Yeni yönetim listesi şu isimlerden oluştu;
- TAYYİB FURKAN SÜTCÜ
- METİN ÇAMLIDERE
- ÖMER HİRA
- ABDULLAH AKYÜZ
- OSMAN AKYÜZ
- RIDVAN SAZİGÖL
- MUSTAFA HİRA
- DURMUŞ BAYRAM
- ADİL TEKEŞ
- ZEKİ YETEN
- AHMET ATİLA KORUCU
- ERTUĞRUL MEYDAN
- İSMAİL DEMİRCAN
- HALİL İBRAHİM DEMİR
- İSMAİL ÇAMLIDERE
- ERDAL DENİZHAN
- FAHRETTİN BAYRAKTAR
- AHMET ZEKİ ŞEN
- ENGİN BİLGİ
- SUAT SAVAŞ
- CELAL HACILAR
- FEVZİ KESKİN
- SEYİT İNKAYA
- MİKAİL KOCA
- MUZAFFER ŞAHİN
- ŞENTÜRK AKTAN
- NEJDET ERÇİFTÇİ
- HAKKI İLĞAZ
- HASAN KATIRCI
- AYHAN BAYGIN
- İSMAİL UGURTAY
- BİRET AŞKIN
- SAKİN ÇANKAYA
- OSMAN KÜÇÜK
- İBRAHİM DAĞ
- MEHMET HANEFİ DEMİR
- MEHMET FURAN
- ESAT AYAZ
- MÜCAHİT ŞAHİN
- ALİ KARACA
- ALİCAN ADAŞ
- CELAL YAMAN
- UĞUR ŞEN
- ÖZGÜR ÖZTÜRK
- HASAN EROĞLU
- FATİH DEMİRCAN
- AHMET CEYHAN
- İSMAİL ERGÜN
- FATİH MUCAHİD BERBER
- BEKİR BÜBER
- FİKRET BAYRAM
- RESUL CERHAL
- ORHAN BEKTAŞ
Görevi devreden Hasan Eroğlu'nun açıklamaları şu şekilde;
Kongremize hoş geldiniz. Değerli Milli Görüşçüler, bugün 13 Ekim 2023. Güzel bir günün akşamında, İnegöl’ümüzün bu büyük salonunda Saadet Partimizin 9. Olağan kongresi vesilesiyle bir araya geldik. Kongremizin hayırlar getirmesini temenni ediyorum. Sözlerimin başında 8. Çalışma dönemimizin başında ebediyete uğurladığımız teşkilat mensuplarımızı anmayı borç biliyorum. Bu vesileyle, genç yaşta kaybettiğimiz sandık müşahidimiz Hayrettin Akyol’u, çalışmalarımızdan hiçbir zaman geri durmayan Hulusi Yanık’ı, değerli büyüğümüz Nuri Düvenci’yi, gülen yüzü hiç solmayan İdris Soylu’yu, her daim duasını üzerimizde hissettiğimiz İhsan Demircan amcamızı. Ekmek büfesi içerisinde yüzlerce insana davamızı anlatan Yunus Boz ağabeyimi. Ömrü boyunca davamızın çilesini çeken Sami Bonuşoğlu amcamızı, ihlas ve takva örneğimiz İsmail Yıldız hocamızı, her daim teşkilatımızı eğitmekten geri durmayan Yaşar Karaca hocamızı, tavizsiz duruşuyla tanımladığımız Mehmet Çotuk hocamızı, ani vefatı ile bizleri derinden üzen bu davada çaycı da olurum görev verilirse bakan da olurum diyerek meselenin özünü bize anlatan Ömer Serbest abimi ve Milli Görüş’ün İnegöl’deki sembol ismi olan, 93 yaşına rağmen teşkilat çalışmalarından geri durmayan, bitmeyen enerjisi ve heyecanı ile gönüllerde taht kurmuş Erbakan hocamızın yol arkadaşı Rumeli Beylerbeyi Halil İbrahim Çamlıdere amcamızı rahmet minnetle anıyorum.
İnegöl özel bir şehirdir ve hepimizin şehirdir. İnegöl manen ve madden ülkemizin en önemli şehirlerinden biridir. İnegöl bir sanayi şehridir, İnegöl bir tarım şehridir. İnegöl mobilya şehridir ve başkentidir. İnegöl binlerce esnafımızın yuvasıdır. İnegöl ülkemizdeki bütün gelenekleri bünyesinde taşır. İnegöl yeşilin birçok tonu ile insanımızı ferahlatan doğa harikası bir yaşam merkezidir. İnegöl bütün damaklara lezzet veren bir beldedir. İnegöl, asfaltta dahi röveşataya kalkan gençleri içerisinde barındıran bir spor şehridir. İnegöl veren elin alan elden üstündür mesajındaki veren eldir. Hasılı kadınıyla, erkeğiyle, genciyle yaşlısıyla İnegöl pozitif, dinamik, çalışkan ve üretken bir gönül şehridir.
Özetle tanımladığım yaşadığımız bu şehrin hepimiz üzerinde hakkı var. Eğer önlem alınmadığı takdirde her geçen gün yaşam kalitesinin düşeceği bir dönem içerisinde olacağımız kanaatindeyim. Elbette şehrimizin sorunlarını dile getirerek vaktinizi almayacağım. Sorumluluğumuz gereği, yaşadığımız tecrübelerden de yola çıkarak, başta siyasi yöneticilerimiz olmak üzere gerek sanayi kuruluşlarımız gerek mesleki odalar gerek tüm sivil kuruluşlarımızın başkan ve yöneticilerine problemlerin çözümündeki temel faktörleri beş madde ile sunmak istiyorum.
1. Hiç kimse kendi şahsi kariyer ve menfaatlerini bu şehrin ve halkın menfaatleri üzerinde görmemeli.
2. Hiç kimse kendisine ait hissettiği siyasi partinin, derneğin, vakfın menfaatlerini, İnegöl’ün ve İnegöl halkının menfaatlerine tercih etmemeli.
3. Tüm STK’ların başlak ve yöneticileri; ahlak, adalet, liyakat, istişare ve şeffaflık kavramları üzerinde düşünmek bu kavramlara hep birlikte aynı manaları vermek ve bu manaya göre yönetimsel davranışlarımızı iyileştirmek ve gelecek nesillere aktarmak zorundayız.
4. Bu şehrin geleceğini düşünen her birey mücadelesini ben merkezli değil biz merkezli yapmalıdır. Eleştiriler ve farklı görüşler bir fırsat bilinmeli ve mutlaka değerlendirilmelidir.
5. İnegöl’ümüzde yaşadığımız fiziksel sorunları çözebilmemiz ancak zihinsel düşünce ile mümkün olacaktır.
Bu duygu ve düşünce ile davetimize icabet eden tüm misafirlerimize, görevde olduğum 6 yıl boyunca çalışmalarımızdan geri durmayan İnegöl İlçe Teşkilatımızın tüm kademelerine. Desteklerini hiçbir zaman esirgemeyen anneme, aileme, her daim yükümü hafifleten Ali Karaca Bey’e, tek başına bir teşkilat gibi çalışan Fatih Berber Bey’e, her daim yardımını hissettiğim Fikret Bayram abime ve önümüzdeki dönem bu ağır vazifeyi omuzlayan Ahmet Yıldız başkanıma teşekkürlerimi sunuyorum.
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'nun açıklamaları şu şekilde ;
Kongremizin hayırlar getirmesini temenni ediyorum. Dünya birden bire değişti. Bir haftaya yakın bir zamandır. Gazze’de yer yerinden oynuyor. Oradaki Müslümanları itham ediyorlar. Oradaki Filistin’i temsil edenleri itham ediyorlar ama işlemedikleri cinayet kalmadı. Uluslar arası hukukun temelini sarsacak ne varsa onu yapıyorlar. Kim yapıyor? İsrail ‘in temsilcileri. Kimin desteği ile yapıyor? ABD’nin ve Avrupa’nın. Adeta İslam’a ve Müslümanlara karşı kin kusan yöneticilerin desteği ile yapıyor. Bu normal bir şey değil. Bunun kabulü mümkün değil. Dün gece sırf bu sebepten dolayı gözüme uyku girmedi. Bizim televizyonlarımızda hemen çıkmıyor ama yabancı televizyonlara baktığımız zaman Gazze’de yaralanan ölümle burun buruna gelen o kadar çok çocuk var ki tahmin edemezsiniz. Bunlara gıda verilmesine bile engel oluyorlar. Su içmelerine mani oluyorlar. Tedavi edilebilmeleri için ilaç tedarikine engel oluyorlar. Dünyada böyle bir şerefsizlik ilk defa yaşanıyor. Biz inançlıyız. Bu hadiselerin bir gün ümmetin başına gelebileceğini bizler de az çok biliyorduk ama bu kadar alçaklaşacaklarını hakikaten düşünmemiştik. Yalan söylemekten çekinmiyorlar. Amerika Birleşik Devletleri Başkanı dün televizyonlara çıktı, ben gözümle gördüm Filistinliler masum çocukların kafasını kesiyorlar dedi. Milyonların önünde böyle bir iftirayı nasıl atar Allah aşkına. Tam tersine esir alınanlar kendilerine iyi davranıldıklarını söyledi. Tabi bu videoları hemen ortadan kaldırdılar. Çünkü yapacakları cinayetlere gerekçe uydurmak zorundalar. Bizler Milli Görüşçüyüz. Yıllardır bu davanın peşinde olduk. 50 küsür yıldır varız. Fikirlerimizden, inancımızdan hiçbir şey kaybetmedik. Bundan sonrada kaybetmemeye, dik durmaya azimliyiz.
Tabi üzülüyoruz. Farklı kanaatlerle, görüşlerle karşı karşıya kalıyoruz. Büyük Ortadoğu Projesi’nin ne olduğunu bugün daha iyi biliyoruz. Esas adı Büyük İsrail Projesidir. İsrail’in bu bölgeye, bizim topraklarımıza yerleşmesi projesidir. Biz buna destek olamayız. Ne yazık ki geçmişte BOP’un eş başkanlığını üstelenenler oldu. İnşallah pişmanlık duymuşlardır. Biz bunu unutamayız. Bugün bizim topraklarımız parçalanmak isteniyor. Bugün attıkları adımın geri planında yatan düşünce bu topraklara sahip olma düşüncesidir. Biz bunu nasıl kabulleneceğiz. Böyle bir kabul elbette mümkün değildir. Filistin, Filistin’de yaşayanlara binlerce yıldır orada ikamet edenlere aittir. Şimdi ne yapıyorlar, dünyanın dört bir tarafından Yahudileri getiriyorlar orada yaşayan Müslümanların evlerine ikamet etmeye zorluyorlar. Dünya hakikaten böyle bir faciayı yaşamadı. Bundan dolayıdır ki biz Filistinli kardeşlerimizin yanında olmaya, desteklemeye, yeri geldiği zaman da onlarla birlikte mücadele etmeye kararlıyız. Bunu bütün dünya böyle bilsin. Mescid-i Aksa bizim kutsalımızdır. İlk kıblemizdir.
Bugün maalesef öyle bir noktaya geldik ki hırsıza hırsız katile katil diyemiyoruz. Denildiği zaman dünyada ceza yoluna gidiyorlar. Filistin bayrağını şu an güya demokratik olan Amerika’da sallayamazsınız, Fransa’da sallayamazsınız, İngiltere’de sallayamazsınız. İşin garibi şu anda İngiltere’nin başında Hint asıllı bir başbakan var. Şu anda İngiltere’nin İçişleri Bakanı Hint asıllı bir kadın. Aşağılık kompleksinde kurtulabilmek için bu zalimlere methiyeler düzmeyi kendilerine görev biliyorlar. Bizi onlar yönlendiremez, biz insanlığa örnek olmak mecburiyetindeyiz. Biz adil oluruz her zaman. Zülüm bizim kitabımızda yazmaz. Bizim kendi yanımızdaki insanlar bile yanlış yapsa çekinmeden söyleriz ceza gerekiyorsa da veririz ama biz zalime hiçbir zaman mazlum gözüyle bakamayız. Biz zalimi alkışlayamayız, destekleyemeyiz. Bizim meselelere yaklaşımımız çok farklıdır.
İsrail 1947 yılında kurulduğu zaman topraklarının yüzde 90’ı Müslümanlara aitti. Küçücük bir parçada onlara yer verilmişti. Şimdi bir bakın yüzde 90’dan fazlasını Yahudiler işgal ettiler. Kudüs’ü ele geçirdiler. Kudüs onların başşehri değildi. Müslümanların başşehriydi. Bugün ne yazık ki Kudüs’ü başken ilan etmekle kalmadılar. Mescid-i Aksa’ya namaz kılmaya giden insanların önüne engel olmaya başladılar. Biz bunları içimiz yandığı için söylüyoruz. Geldiğimiz nokta kritik bir noktadır. Türkiye Cumhuriyeti tavrını koyarken net koymalıdır. Mazlumdan yana mı yoksa zalimden yana mı olacak? Şu anda Filistin’de yaşanan maalesef bir zulümdür. İsrail’i kollamak zulme ortak olmaktır. Türkiye Cumhuriyeti buna kesinlikle rıza göstermemelidir. Biz bu desteği Filistinlilere vermek mecburiyetindeyiz. Vahşeti durdurmakla mükellefiz. Çocuklar, kadınlar, kolu bacağı kopmuş insanlar yerde sürünüyor. Ona yardım edemiyorsunuz böyle bir şey olur mu? Böyle bir zulüm bugüne kadar hiçbir yerde yaşanmadı. Topyekün ayağa kalkmak mecburiyetindeyiz. Bu gelişmenin karşısında durmak mecburiyetindeyiz. BOP’un gerçekleşmesine mani olmak mecburiyetindeyiz. Hem kendi ülkemizi ayakta tutabilmek hem de komşu ülkelerin mazlum duruma düşmelerini engellemek için.
Peki biz ne durumdayız? Şu anda içine sürüklendiğimiz hale baktığımızda biz acınacak bir haldeyiz. Elle tutulabilir hiçbir tarafımız kalmadı. Net ifade edeceğim. Şu anda maruz kaldığımız 1 numaralı mesele. Adaletin bütünüyle ortadan kalkması ve ahlakın yok edilmesidir. Bir Müslüman yalan söyleyemez, rüşvet alıp veremez, devlet malını çarçur edemez, israfta bulunamaz. Şimdi para yok diyorlar söylediklerimin önünü kesin para var mı yok mu görürüz. Siz size emanet edilen bütün imkanları hoyratça kullanırsanız elbette cebinizde para kalmaz. Onun için Türkiye ayağa kalkabilir. Adaleti tesis etmek en önemli unsur. Adaleti çiğneyen kim varsa hesap soracaksınız. Mesele bu kadar basit. Bunun arkasından da milletimizin çektiği bazı sıkıntılar var. Ekonomi gibi. Buraya gelmeden önce bazı sanayicilerimize uğradık. Kapasitelerin küçüldüğünü söylediler. Bu iktidardaki arkadaşlarımız ekonomi deyince akıllarına 3 şey geliyor. Birincisi faiz inecek mi çıkacak mı?, İkincisi vergiyi nasıl artırırım da vatandaşın cebindeki parayı devlet kasasına yönlendiririm?, Üçüncüsü biz parayı nereden bulacağız?.. Biz yarın iktidara gelelim 6 ay içerisinde her şey değişir. Üretimi ön plana alırız. Anadolu’nun her şehrine üretimi yayarız. Üretim arttığı zaman istihdam artar, ülke zenginleşir. Ya ihracat yaparsın ya ithalata engel olursun. Ülke böyle zenginleşir.
Bizim gücümüzün yettiğine bunların aklı ermez. Onun için çözemezler. Şunu gördük Allah’a hamd olsun mecliste gurubumuz var. Davutoğlu’na da teşekkürü borç biliyoruz. Bir araya geldik Saadet Partisi’nin grubu kuruldu. 4 aydır bize yer veremediler. En sonunda Bahçeli kendi sıralarından yer verdi. Meclis başkanı sorunu çözemedi, çözmeyeceksin dedikleri için çözemedi. Yarın artık şartlar değişiyor. Millet bir gerçeği gördü. Bugün karşımızda duran problemlerle yalnız Saadet Partisi ilgilenirse düzelir. Başka türlü düzelmez. Dilimizde tüy bitti ama işin önemli olan tarafı mecliste bir grubumuz var ve konular sürekli olarak gündeme geliyor. İnsanlar sürekli dinliyor ve ufukları açılıyor. İnsanlar bunlar bu işi çözer diyor. İlk adımları önümüzdeki seçimlerde atacağız. Biz 1994’de muazzam bir patlama yaptık. 29 İlde belediye başkanlığını kazandık. Sonra 95’te yapılan seçimlerde en büyük parti olduk. Erbakan hocamız başbakan oldu. Sorunları çözdü. Şimdi biz bir yerel seçime gidiyoruz. Allah’ı izniyle İnegöl’ü de Bursa’yı da alacağız. İddialıyız. Geçmişte nasıl çözdüysek bugün de aynı şekilde çözeriz diyeceğiz. Biz İnegöl’de bu toplantıyı iş olsun diye yapmıyoruz. Biz ayağa kalkacağız. Herkesi ikna edeceğiz. Emin olun, Saadet Partisi 1. Parti olduğu zaman Türkiye’nin bugün ki problemlerinin birçoğu çözüme kavuşacak. Samimiyiz. Hangi adımın atılacağını biliyoruz. Biz görevi yakınımıza değil ehline veririz. Mahalli seçimler bizim besmeleyi çektiğimiz adım olacak. Kolları sıvayacağız. En iyi adayı bulacağız ve seçmenin karşısına çıkacağız. Gelin İnegöl’ün problemlerini birlikte çözelim diyeceğiz. Bu sadece bir adım olacak. Ben buraya kadar gelen tüm kardeşlerimize istirham ediyorum. Bizi tanıyın. Biz kimseyi aldatmayız. Sizin desteğinize ihtiyacımız var. Bu iş inançlı, işi bilen, dürüst insanlarla düzelir. Bu kongre mahalli seçimler için bir milat. 5 buçuk ay kaldı. Seçime gidiyoruz. İnegöl yeniden Milli Görüşçü bir belediye başkanına sahip olacak. Hedefimiz bu. İnşallah bu hedefi gerçekleştireceğiz. Görev alacak arkadaşlara eskiler yeniler destek vereceğiz. Evimizde hayaller kurarak bir yerlere gidemeyiz. Vatandaşın iş yerinde, evinde, bahçesinde, tarlasında onlara ulaşmamız gerçekleri anlatmamız lazım. Türkiye böyle gitmez. Bu değişikliği el birliğiyle yapacağız. Allah gayretlerinizi karşılıksız bırakmasın. İnşallah seçimlerin arkasından siz belediyeyi kazanınca ilk geleceğim tebrik edeceğim yer İnegöl olacak. Bunu da bilmenizi arzu ederim. Hepinize teşekkür ediyorum.
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu İnegöl kongresinde yaptığı açıklamada İsrail'in vahşetine tepki göstererek böyle şerefsizlik görülmedi dedi.
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu İnegöl ilçe kongresinde İsrail'in vahşetini sert dille eleştirdi
Karamollaoğlu yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı
İlaç verilmesine engel oluyorlar şu verilmesine engel oluyorlar elektrik verilmesine engel oluyorlar yaralıların tedavi edilmesine engel oluyorlar böyle şerefsizlik ilk defa görülüyor. ABD başkanı ekranlara çıkıp Filistinliler çocukları öldürüyorlar diyor sonra açıklama yapılıyor bize böyle bir görüntü gelmedi. ABD başkanı yalan söylüyor. BOP projesinin ne olduğu bugün daha iyi anlaşılıyor geçmişte bu projenin eş başkanı olanlar vardı. Bizim topraklarımız parçalanmak isteniyor. Bir gün gelecek bu topraklara hakim olacağız diyorlar biz bunu nasıl kabul edeceğiz biz bunu kabul etmiyoruz. Filistinliler binlerce yıl orada ikamet edenlere aittir. Şimdi Filistinlileri topraklarından çıkarmaya çalışıyorlar. Biz Filistinli kardeşlerimizin yanında olmaya onlarla mücadele etmeye kararlıyız. Mescidi Aksa bizim kutsalımız ilk kıblemizdir. Bugün hırsıza hırsız katile katil denilmediği bir dönem oldu. Filistin bayrağını demokrat denilen ülkelerde sallayamıyorsunuz.