Programı koordine eden İHMED ÖNDER Başkanı Ahmet Taştan şu açıklamamayı yaptı:

"zaman su gibi akıp gidiyor ve olaylarda birbirinin ardınca geliyor, daha birini konuşulamadan öbürü gündemden düşüyor. Ancak bazı olaylar vardır ki Milletin vicdanında derin izler bırakır. Bunlardan biri de demokrasi tarihimize kara bir leke olan 28 Şubat darbesidir.

O günleri yaşı müsait olanlar yaşadılar. Dönemin kudretli generalleri "1000 yıl sürecek" demişti. Bir kez daha hatırlayalım. Bin yıl süreceği iddia edilen bir süreç milletin vicdanında makes bulmadı. 28 Şubat mimarları yanılsa da demokrasi tarihine kara bir leke olarak gecen 28 Şubat süreci, 21'inci yıl dönümünde bir kez daha sorgulanıyor. 28 Şubat sürecinde dönemin basını tarafından atılan utanç manşetleri ise halen daha tazeliğini koruyor hafızamızda.

CHP'nin kazandığı Pınarbaşı'na kayyım atandı CHP'nin kazandığı Pınarbaşı'na kayyım atandı

EN BÜYÜK DARBEYİ İMAM HATİPLER ALDI

Biz imam hatipliler olarak en büyük darbeyi aldık. İnançlı insanların üzerinde baskı kurmak amacı vardır her şeyden önce. Bazı sosyal olayları bir merkezden ayarlayıp Müslümanları yıpratmayı düşündüler. Sayın Erbakan Hükümetini devirmek içindi. Bazı kavramlar konuşmalardan cımbızla çekilip medyada servis yapıldı. Kanlı mı olacak kansız mı, İmam Hatipler arka bahçe, Müslüm Gündüz, Aczmendiler yürüyüşleri falan hep o günlerin aklımızda kalan görüntüleri.

Sonra Milli Eğitim Şurası... Ortaokullar sekiz yıllık kesintili mi kesintisiz mi eğitim yapacak muhabbeti. Bu sekiz yıllık sistemde başta imam Hatiplerin orta kısmı kapatılması hedeflendi.

Maalesef diğer meslek liselerinin de orta kısmı kapatıldı, böylece sanayiye büyük darbe daha vuruldu. Kız İmam Hatip lisesinde liseli kızların başı zorla açılmak istedi. Başörtülü bayan öğretmenlere büyük baskılar yapıldı. Dindar hocalar türlü baskılarla başı açık dersler girilmesi istendi.

Dinini samimiyetle yaşamaya çalışan Müslümanlara irtica dediler. Ve gazetelerden biri tehdidin adı irtica diye başlık attı. Ankara Sincan'da Kudüs Gecesi bahane edilerek tanklar caddelerde yürütüldü ve gözdağı verildi. Milletin korkup sessiz kalması beklendi.

BAŞÖRTÜSÜ YASAKLANDI

Üniversitelerde hiçbir kanuni dayanağı yokken başörtü yasaklandı ve başörtülü kız avına çıkıldı. Başını aç okula devam et gibi bir kampanyayla üniversitelerde ikna odaları kuruldu. Başörtülü kızlar birinci oldular lakin ödülleri verilmedi.

Bir de Yeşil Sermaye diye bir şey icat ettiler. Ekonomik olarak gelişen Müslüman sanayicileri ve iş adamlarının önü kesilmeye çalışıldı.

Kısaca 28 Şubat post Modern bir darbedir. Unutursak bir daha başımıza gelir. Ülkemizde bizim seçtiğimiz adamlar tarafından, yönetilmesine önem vermek gerekiyor. O tecrübeyi yaşayan bu millet 15 Temmuz da gereğini yaptı demokrasisi dersini darbecilere verdiler.

BU AKŞAM Kİ PROGRAMA DAVETLİSİNİZ

Biz bazı STK'larla bu akşam yani Salı akşamı tanıklarıyla Sani Konukoğlu konferans salonunda hatırlamaya çalışacağız. Tüm ilçe halkımızı yatsıdan sonra Sani Konukoğlu konferans salonuna davet ediyorum.