En eski evcil hayvan türlerinden olan koyun; eti, sütü, yapağısı, derisi ile insanoğlunun en önemli ihtiyaçlarını karşılayan faydalı bir hayvandır.

Dinimizde kurban edilen hayvanlardan olması, tüm peygamberlerin koyun çobanlığı yaptığına ilişkin hadislerin varlığı koyunu diğer evcil hayvanlara göre daha bir sevmemizi sağlamıştır.

Yerleşik koyunculuk, göçer koyunculuk, yayla ve mera koyunculuğu gibi biçimlerde yapıla gelmiştir. İlçemizde daha ziyade yerleşik koyunculuk ve mera koyunculuğu biçiminde yapılsa da geçmişte göçer koyunculuk şeklinde de yapılmıştır.

Göçer koyunculuk ilçemizde genelde Makedonya kökenli aileler tarafından yapılmıştır. 1940'lı, 1950'li yıllarda Yahya Fergana ve çocukları, Musa Kahya (Koçak) ve çocukları, Halil Uçaravcı, 1960'lı yıllardan sonra da yirmi yıl kadar Şemsettin Kahyaoğlu ve çocuklarının ilçemizde göçer koyunculuk yaptıklarını biliyoruz.

Göçer koyunculuğun ilçemizdeki yapılış şekline gelince; Nisan-Ağustos aylarını Gelene Yaylası, Balabancık Yaylası, Akdere Yaylası gibi İnegöl Yaylalarında geçiriyorlar.

Sonrasında Uludağ'ın arka tarafından başlayıp Mustafakemalpaşa, Susurluk gibi ilçelerin yakınlarından geçerek Aydın-Milas, Aydın-Ortaklar, Aydın-Salihli taraflarındaki meralara gidilirmiş.

Tabii ki uzun ve zorlu bir yolculuk olacağı için çobanlık yapacak kişiler de, köpekleriniz de tecrübeli ve eğitimli olmak zorundalar. Riskli, tehlikeli bölgelerden geçmemeniz gerekir.

Bir koyunun uçurumdan yuvarlanması sonucu diğer koyunlarında atlamasına yönelik birçok haber hepimiz duymuşuzdur. Zehirli otları tanımalısınız, yolculukta koyunlarınıza su içireceğiniz güvenli yerleri biliyor olmalısınız.

Koyunlar genelde sakin ruhlu hayvanlardır. Diğer evcil hayvan türlerine göre de bozkır şartlarında daha iyi kalabilirler.

Bozkırda hayvan otlatmak mevsimlik ve genelde seyrek yapılabilen bir iştir. Göçebelikte de her şey mevsimlere göre ilerlemek zorundadır.

Yolculuğa çıkmadan önce yapılacak hazırlıkları da bilmelisiniz. Hastalık falan taşıyıcı olmasınlar diye köpekler dikkatlice ilaçlanır, koyunlar da gözden geçirilir.

Büyümüş tırnaklar kesilir, hastalık geçirmiş olanlar, zayıf yapılı olanlar böyle uzun ve zorlu bir yolculuğa çıkarılmazlar. Yem geçişleri mesela kurudan yeşile, yeşilden kuru besine geçişler birdenbire olmaz, yavaş yavaş alıştırarak yapılır.

Merhum koyuncu Yahya Fergana'nın torunu Enver Fergana dedesi ve babasının 1000-1200 koyunla yola çıktıklarını hatırlıyor.

Yanlarında götürmeleri gereken özel eşyaların beş-altı at yükü olduğunu, beş altı kişiden daha fazla kişi olarak yola çıktıklarını ve bu gidiş dönüşlerin aylarca sürdüğünü belirtiyor.

Görüldüğü gibi zorlu bir meslek olan göçer koyunculuk ilçemizde uzunca bir süre yapılmış bulunmaktadır. Saygılarımla.