İşte gün boyunca çalıştık yorgun veya dinç bir şekilde evimize geldik. İçimizde herhangi bir öfke, kaygı ve sinir yok. Mutluluğumuz gayet yerinde. Eşimizle konuşurken durduk yere bir konu açıyor eşimiz. O gün yaşananlarla hiç alakası olmayan bir konu. Bir taraftan nereden çıktı şimdi bu konu diye düşünürken bir taraftan da öfke ile dolmaya başlıyoruz, konunun mantıksızlığı ve yersizliği bizi daha da bi öfkelendiriyor. Bu öfke ile karşı tarafa biz de saldırmaya başlıyoruz. Ancak bizim saldırımız karşısında karşı taraf ciddi inciniyor, bazen (aslında çoğunlukla)ağlıyor, sızlıyor ve eşini anlayışsızlıkla suçluyor. Sonuç; anlayışsız, sevgisini göstermeyen ve kaba davranan eş.
Evde bir gerginli atmosferi tamamen hâkim olduktan sonra bir durgunluk safhası yaşanıyor. Bu aşamada biz sinir küpüne dönmüş bir vaziyette, olayların nasıl birde bire bu aşamaya geldiğini ve neyin yanlış gittiğini düşünmekle meşgulken, bizi bu hale sokan eşimiz gayet sakin bir tavırla ilgiye ve sevgiye ihtiyacı olduğunu, bizim onunla daha fazla ilgilenmemiz gerektiğini, onu anlamadığımızı belirten cümleler kuruyor ama öfkesi tamamen gitmiş durumda. Sonuç; ilgiye, sevgiye, övgüye ve anlaşılmaya ihtiyaç duyan eş ve bunlardan hiç anlamayan diğer eş.
Yukarıda bahsettiğimiz tablo aslında birçok ailede sıkça yaşanan ve aile iletişimini derinden sarsan bir durumdur. İsterseniz olup bitenlere kısaca birde psikoloji gözüyle bakalım.
Çoğunlukla evde duran eş bazen nedenini kendisinin dahi fark edemediği olumsuz duygulara kapılır ve bu durumda değersizlik ve yetersizlik gibi hislere bürünür. Hiçbir kişilik yapısı bu değersizlik ve yetersizlik duyularını kendi üzerine almak istemez. Bunlarla baş edemediğinde ise bu duyguları karşı tarafa yükleyerek kendisini temize çıkarır. Karşı tarafı bu anlamda kışkırtır ve onun en hassas damarlarına basarak onun değersizlik ve yetersizlik hislerini yaşamasını sağlar. Karşı tarafın bu olumsuz duygularla ve öfke ile dolduğunu gördüğü zamanda kendisinde büyük bir rahatlama hisseder. Çünkü aslında kendisinde olan kötü duyguları tamamen karşı tarafa yüklemiştir.
Aynı senaryo ara sıra tekrar edecektir. Mutlu iken birden bire atmosfer değişecek, eşlerden biri (çoğunlukla aynı kişi) ortaya tam da yeri olmayan ve diğerini öfkelendirecek bir konu açacak, karşısındaki eşinin öfke ile dolduğunu tam olarak görünce de rahatlayacak ve duygusal bir şekilde ilgi arayışıyla kendisini temize çıkaracaktır. Tüm suç aslında masum olan eşe kalacaktır.
Bazı kişilik yapılarının temel mekanizması olan bu duruma yansıtmalı özdeşim denmektedir. Kişinin hayatını olumsuz olarak etkileyen bu durumun geçmiş yaşantılarla bağı olduğu düşünülmekte ve terapi yardımı ile tedavi edilebilmektedir.
Kendiniz, aile hayatınız ve çocuklarınızla ilgili olarak mail adresi yoluyla veya telefonda soru sorabilirsiniz.
pdrharun@hotmail
cep: 0505 323 53 38