Atalarımızın söylediği "Alçak yerde yatma el alır, yüksek yerde yatma yel alır" sözü, ilk bakışta çok basit bir tavsiye gibi gelse de aslında derin bir hayat dersi içeriyor. Bu atasözü, bize hayatta her şeyin bir dengesi olduğunu ve aşırıya kaçmamanın önemini hatırlatıyor. Haydi gelin, bu sözün arka planına bir göz atalım.
Atasözünün ilk kısmında geçen "Alçak yerde yatma el alır" ifadesi, başkalarına gereğinden fazla bağımlı olmamamız gerektiğini anlatır. Eğer sürekli kendimizi aşağıda tutar, haddimizden fazla alçak gönüllü ya da çekingen olursak, başkalarının baskısına ya da müdahalesine açık hale geliriz. Yani hayatımızda başkalarının etkisi altında kalmamak için kendimize güvenmeli, kendi ayaklarımızın üzerinde durmalıyız.
Öte yandan, “yüksek yerde yatma yel alır” kısmı ise aşırılıktan kaçınmamız gerektiğini vurgular. Eğer olduğumuzdan fazla görünmeye ya da her şeyin en iyisine sahip olmaya çalışırsak, hayatın sert rüzgarları bizi savurur. Yüksekte olmak her zaman güvenli değildir; çünkü bu kez de herkesin gözü üzerimizde olur, dikkatleri üzerimize çekeriz.
Arkadaş Seçiminde Dikkatli Ol!
Bu atasözü, aynı zamanda çevremizdeki insanlarla olan ilişkilerimiz için de geçerlidir. Uyumlu ve destekleyici arkadaşlar edinmek, hayatımıza olumlu etki ederken, bizi aşağı çeken ya da zorluk yaratan dostluklar yük olabilir. Bu yüzden, kendimize uygun arkadaşlar seçmek, karakterimize ve değerlerimize uyan insanlarla yakın olmak daha sağlıklı bir yol olacaktır. "Alçakta olanın el alması" gibi, hayatımıza uymayan dostlar, dengemizi bozabilir ve kendimizi gereksiz yere kötü hissedebiliriz.
Hayatta Orta Yolu Bulmak!
"Alçak yerde yatma el alır, yüksek yerde yatma yel alır" sözü, aslında her durumda bir dengeyi korumanın önemini hatırlatır. Ne gereğinden fazla alçak gönüllü olup başkalarının ağırlığı altında ezilmeli, ne de yükselip gösteriş peşinde koşmalıyız. Kendi değerimizi bilmeli, ama her zaman haddimizi de korumalıyız.