Dün olduğu gibi bugün de, Bursa'da dini ve kültürel hayatın merkezinde Ulucami var.
Ulucami avlusundaki şadırvanlarda hangimiz abdest almadı, hangimiz su içmedi, hangimiz fotoğraf çektirmedi ki?
Ulucami'nin şadırvanlanları, asırlardır Ulucami’nin girişinde birer asker gibi gelenleri karşılıyorlar.
1958’deki büyük çarşı yangınında zarar görmüştü
Bursa Ulucami, sadece bir ibadethane değil, şehrin asırlardır süregelen kültürel ve tarihi bir simgesi olarak kabul edilmektedir.
Tarihin çeşitli dönemlerinde yangınlar, savaşlar ve depremlerle zarar gören bu eşsiz yapı, Büyükşehir Belediyesi'nin başlattığı cephe temizleme ve çevre düzenleme çalışmalarıyla eski ihtişamına yeniden kavuşmuştu.
Ulucami’nin 1958’deki büyük çarşı yangınında zarar gören iki ahşap şadırvanı da bu restorasyonla birlikte orijinal hallerine getirilmişti.
Bursa'nın Ayasofyası
Osmanlı döneminin dördüncü hükümdarı Yıldırım Bayezid tarafından 1396-1399 yılları arasında inşa ettirilen Bursa Ulucami, her bir detayıyla dikkat çekici bir mimari yapıya sahiptir.
Evliya Çelebi’nin Bursa’nın Ayasofyası olarak nitelendirdiği bu muhteşem cami, geçirdiği yangınlar ve depremlerle büyük zarar görmesine rağmen, onarımlar sayesinde varlığını sürdürmüştür.
Şadırvanlar, ahşap kubbeleriyle ilk günkü görünümüne kavuştu
Caminin dış avlusunda yer alan ve yangında büyük hasar gören ahşap kubbeli iki şadırvan, özgün tasarımlarına sadık kalınarak yeniden inşa edilmiştir.
Şadırvanlar, ziyaretçilerin hem abdest aldığı hem de fotoğraf çektirdiği birer simge haline gelmiştir.
2013 yılında Restorasyon çalışmaları sırasında ahşap kubbeler tekrar eski ihtişamlarına kavuşturulmuş, caminin tarihi dokusu korunarak bugüne ulaştırılmıştır.
“Asırlardır Ulucami’nin girişinde birer asker gibi gelenleri karşılayan bu şadırvanlar, tarih boyunca birçok kişinin hayatına tanıklık etti.”
Ulu Cami’nin yapımında rivayet edilen hikaye ilgi çekiyor
Rivayete göre, Yıldırım Bayezid Niğbolu Zaferi'ni kazanmadan önce Allah'a 20 cami yaptırma sözü vermiştir.
Ancak zaferin ardından Emir Sultan’ın tavsiyesi ile 20 kubbeli tek bir cami yaptırılmasına karar verilmiştir.
Ortadaki kubbenin altında yer alan ve caminin bir simgesi haline gelen 18 köşeli şadırvan da bu yapı içerisinde önemli bir yere sahiptir.
Bazı kaynaklara göre, bu şadırvanın yapım nedeni, arazi sahibi olan bir kadının arazisini cami için vermek istememesi üzerine zorla istimlak edilen bu toprak parçasına bir şadırvan yapılmasıdır.
Her ne kadar bu hikaye şüpheyle karşılansa da, şadırvanın 65 metrekarelik alanı hala ziyaretçiler tarafından büyük ilgi görmektedir.
Cami ve şadırvanlar, ziyaretçileri adeta tarihin derinliklerine götürmektedir.
Kültür Sanat haberleri için TIKLAYINIZ!
Bursa haberleri için TIKLAYIN!