Günümüzde camiler sıklıkla “Allah’ın evleri” olarak adlandırılıyor. Ancak bu ifade, Allah’a bir mekân isnat etme anlamı taşıyor mu? Din İşleri Yüksek Kurulu, bu konuda aydınlatıcı bir açıklama yaptı.
Din İşleri Yüksek Kurulu'ndan Açıklama
Kurul, “Allah’ın evi” teriminin Arapça karşılığının “Beytullah” olduğunu ve aslen Kâbe için kullanılan bir ifade olduğunu belirtti. Bu ifadenin, ibadetin sembolü olarak anlaşılması gerektiğini, Allah’a fiziksel bir mekân isnadı olarak değerlendirilmemesi gerektiğini vurguladı.
“Beytullah” Teriminin Anlamı ve Kullanımı
“İbrahim ve İsmail’e; ‘Tavaf edenler, kendini ibadete verenler, rükû ve secde edenler için evimi temiz tutun’ diye emretmiştik.” (el-Bakara, 2/125)
Ayette geçen “ev” kelimesinin Allah’ın zâtına izafe edildiği, ancak bu durumun Allah’a fiziksel bir mekân atfı olarak anlaşılmaması gerektiği belirtildi.
Kâbe’nin Özel Konumu ve İslam’daki Yeri
“Şüphesiz, âlemlere bereket ve hidâyet kaynağı olarak insanlar için kurulan ilk ev (mâbed), Mekke’deki (Kâbe) dir.” (Âl-i İmran, 3/96)
Kâbe’nin, insanlığa hidayet ve bereket kaynağı olarak tanımlandığı, tüm Müslümanların namazlarında yöneldiği bir yer olduğu belirtiliyor. Din İşleri Yüksek Kurulu, camiler ve mescitler için de “Allah’ın evi” teriminin kullanıldığını, ancak bu durumun Allah’a mekân atfedilmesi olarak algılanmaması gerektiğini vurguladı.
Allah için ibadete mahsus olan tüm camiler ve mescitler için de “Allah’ın evi” terkibi kullanılır. Nitekim bir hadis-i şerifte; “Yeryüzünde Allah’ın evleri; mescitlerdir. Oraya gelene Allah Teâlâ ikramda bulunur.” (Taberânî, el-Mu‘cemü’l-kebîr, 10/161 [10324]) buyrulmaktadır.
Allah'ın Zaman ve Mekândan Münezzehliği
Allah’ın (c.c.) zaman ve mekândan münezzeh olduğu, yani yaratılmış özelliklere sahip olmadığı, bu nedenle “Allah’ın evi” ifadesinin sembolik bir anlam taşıdığı açıklandı.
“Allah’ın evi” tabirinden Allah için ibadet edilen yer anlaşılmalıdır.
