Prof. Dr. Karatepe, görüşmenin ardından CHP Genel Merkezi'nde basın mensuplarının karşısına geçti. Karatepe, Şimşek ile görüşmede asgari ücret ile emekli aylıklarına zam yapılmasını ve vergi paketini gündeme getireceklerini söylemişti.

Karatepe'nin açıklamalarından satır başları şöyle:

“Dört taleple gittik ama... İktidarın milletin yaşadığı ekonomik yıkımdaki sorumluluğuna ortak olacak değiliz. İktidarın bundan sonra yapacaklarına kredi açacak da değiliz. Biz temsil ettiğimiz kitlelerin haklarını savunmak, toplumun acil sorunlarını bizzat muhatabına iletmek ve bedeli ödeyenin vatandaş olmaması için bu görüşmeyi gerçekleştirdik. Yapıcı muhalefet anlayışıyla daha önce kamuoyuna açık olarak söylediğimiz şeyleri paylaştık.

Görüşmede dört ana talep ilettik: Asgari ücrete ara zam, emekli aylıklarına ciddi artış, tarımsal desteklerinin artırılması ve vergide adaletsizliğin giderilmesi. Bu dört taleple görüşmeye gittik ama dört saatlik görüşme sonunda acı reçeteyi vatandaşa çıkaran anlayışta bir değişim iradesi olmadığını maalesef gördük.”

“Uygulanmakta olan ekonomi programının nasıl bir bölüşüm şoku yarattığını görüyoruz. Yüksek gelirlilerin gelirleri artarken, düşük gelirlerinin gelirlerinde gerileme olduğunu görüyoruz. Zenginlerin zenginleştiği, yoksulların yoksullaştığı bir dönemdeyiz.

Uygulanan ekonomi politikalarının hedeflerinden bir tanesi, ki bunu sık sık ekonomi yönetimi de sık sık açık olarak ifade ediyor, yurt içi talebin dengelenmesine yönelik tedbirlerin alınması. Oysa biz biliyoruz ki talebin önemli bir kısmı, üst gelir grubunda yer alanlardan kaynaklanıyor. Düşük gelir grubunda yer alan ve nüfusun yaklaşık yarısını oluşturan kesimin burada bir sorumluluğu olmadığını biliyoruz.

Örneğin nüfusun gelirden en fazla pay alan yüzde 5'lik diliminin gelirinde meydana gelen artış, ülke nüfusunun yarısının gelirindeki artışın neredeyse yedi katı. Harcamalar açısından bakıldığında da paranın önemli bir kısmını üst gelir grubu tarafından harcandığını biliyoruz. Dolayısıyla talebi baskılamak için düşük gelir grubunda yer alanların ücretlerinin ya da aylıklarının sınırlandırılmasının doğru olmadığını düşünüyoruz.”

“Enflasyonun bu kadar yüksek seyrettiği bir dönemde asgari ücrete ara zam yapılmamasını şiddetle reddediyoruz. Bizim buna razı olmamız söz konusu değil. Asgari ücretin satın alma gücü ilk 6 ayda dörtte bir oranında azalacağını, zammın zorunlu olduğunu anlattık.

Emekli aylıklarına yasadan gelecek enflasyon kadar zammın yeterli olmadığını, büyüme oranı kadar refah payı da eklenmesi gerektiğini söyledik. Memur ve memur emeklisi maaşlarında yüzde 20 seviyesinde kalacak artışın yeterli olmayacağını ilettik. Memur emekli aylıklarına seyyanen zam istedik.”

“Tarımsal destekler artırılmalı. Tarımın ulusal güvenlik meselesi olduğunu, vatandaşların uygun maliyetle gıdaya erişmesi gerektiğini söyledik ama üzülerek görüyoruz ki tarımsal desteklerin oranı kanundaki yüzde 1'lik seviyeye ulaşmıyor. 89,6 milyar dolarlık desteğin 2006'dan bu yana eksik olduğunu görüyoruz. Tarımsal destekte kanuna uyulmazken 90 milyar doların üzerinde tarımsal ithalat yapıldı. Yurt içindeki çiftçilerden esirgenen destek, yurt dışı çiftçilere verilmiş oldu. Buğday ve çay için açıklanan alım fiyatlarının düşük olduğunu kendilerine ilettik.”

“Vergide adalet sağlanmalı. Vergi sistemine dair görüşlerimizi paylaştık. Düşük gelirli vatandaşlarımız üzerindeki vergi yükünün çok ağır olduğunu ifade ettik. Bazı önerilerde bulunduk. Vergi dilimlerinin belirlenmesinde asgari ücretin düşülmesi gerektiğini söyledik. Düşük gelir gruplarının çok sık kullandığı kredi kartı ve kredili mevduat hesaplarında aylık yüzde 5'lik çok yüksek faiz uygulanıyor. Bu faize ek olarak yüzde 30'luk vergi alınıyor. Bu kabul edilemez dedik ve bu verginin sıfırlanmasını talep ettik. Muhtaç olan insan kredinin maliyetine bakma imkanına bile sahip değil. Faizin bu kadar yükselmesine rağmen KMH'taki borç tutarı 116 milyar TL'den 260 milyar TL'ye yükseldi. Vatandaş geliri olmadığı için bu yüksek faizli imkandan borçlanıyor. KMH üzerinden en düşük gelir grubundan yaklaşık ayda 2 milyar TL vergi alınıyor. Vergi cenneti ülkeler listesi kanuna rağmen Cumhurbaşkanı tarafından yayımlanmıyor. Bunun vergi adaleti ilkesine aykırı olduğunu ifade ettik.”

“KÖİ projelerinin maliyeti kabul edilemez. Kamu özel işbirliği (KÖİ) projeleri ile ilgili maliyetlerin kabul edilmez olduğunu, herhangi bir adım atılmadığını söyledik. Cumhurbaşkanı bu projeler için "kamunun cebinden 1 kuruş çıkmayacak" demişti ancak 2024 bütçesinde bu projeler için 160 milyar TL üzerinde bir ödeme yapılacağını biliyoruz. KÖİ projelerindeki şirketlerin gerçek anlamda vergilendirilmesi gerektiğini, bu şirketler matrahsız iken vergi oranını 5 puan artırmanın sonuç vermeyeceğini belirttik. Verginin yüksek gelir gruplarından yüksek oranda alınması gerektiğini, konunun takipçisi olacağımızı beyan ettik. Şirketlerin ne kadar vergi borcunun silindiğini, uzlaşmaların ne olduğunu kamuoyuna açıklamalarını istedik.”

“TÜİK mahkeme kararına uymalı. TÜİK'in açıkladığı verilere dönük eleştirilerimiz olduğunu, verilerin şeffaf biçimde kamuoyu ile paylaşılması gerektiğini söyledik. Enflasyon sepetindeki mal ve hizmetlerin fiyatlarının yayımlanma gerektiğini söyledik, mahkeme kararını dikkatlerine sunduk. TÜİK için bağımsız danışma kurulu kurulmasını önerdik, verilere ilişkin tereddütlerin kalkması için bunun gerekli olduğunu söyledik. Ekonominin eğitim sisteminden, yönetim modelinden ve hukuktan bağımsız olamayacağını, kalkınma için bütünsel bir bakışa ihtiyaç olduğunu söyledik. Bakan Şimşek anlattıklarımızı dinledi. Kendisi de değerlendirmeler yaptı.”

“Yurt dışı çıkış harcı alınmamalı. Yurt dışı çıkış harcının alınmaması gerektiğini söyledik ama somut bir yanıt alamadık. Tasarıyla ilgili çalışmayı henüz tamamlamadıklarını sanıyorum. Gübre ve yemdeki KDV istisnasının kaldırılacağına dair iddiaları gündeme getirdim. Taslak Meclis'e gelince son durumu göreceğiz.”

“Asgari ücretin artırılacağı konusunda bir izlenim edinmedim. Artırma konusunda bir irade görmedim. Sürecin takipçisi olacağız. Halkın sorunlarına çözüm olmayacak düzenlemelerin karşısında olacağız. Taleplerimizle ilgili adım atarlarsa tekrar görüşebiliriz ama aksi olursa gerek olmayacaktır.”

Kaynak: www.sozcu.com.tr